İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet'in emriyle inşa edilen 5 kuruluş
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethettikten sonra şehri ihya etmek amacıyla derhal faaliyete geçti. Peki ya, onun istediği ilk beş kuruluşun hangileri olduğunu biliyor musunuz? Ya da o kuruluşların günümüze dek ulaştığını ve halen hizmet verdiğini? İstanbul'da Fatih Sultan Mehmet'in emriyle inşa edilen 5 kuruluşu ve hikayelerini sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 18.04.2019
16:45
Güncelleme Tarihi: 30.03.2021
09:14
GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ OLARAK HİZMET VERİYOR
Zeytinburnu'nda inşa edilen ve 1850 yılında tam kapasite çalışmaya başlayan demir çelik fabrikası Tophane'nin yerini almaya başlar.
Bu fabrikada üretim daha yeni tekniklere dayandığı için bir kısım toplar burada dökülmeye başlanır, bu da Tophane'nin eski önemini kaybetmesine neden olur. Her şeye rağmen çeşitli savaş gereçleri üretimi Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar devam eder.
Cumhuriyet yıllarında başkentin Ankara'ya taşınması bu tür gereçlerin orada üretilmesini gerekli kılar. Zaten Birinci Dünya Savaşı'nın üretimini iyiden iyiye azalttığı Tophane, 1920'lerin başında üretimini durdurur. İçindeki makine ve teçhizat sökülerek muhtelif fabrikalara taşınır.
Tophane binaları uzun süre zamanın tahribatına bırakıldıktan sonra, 1992 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ne devredilir. Fakülte, binayı restore eder. Tophane'nin emektar makinelerini Türk Makine Kimya Endüstrisi fabrikalarında görmek mümkündür.
Osmanlı'da ilk büyük darphane Fatih Sultan Mehmet döneminde kurulur. Hazırlanan çeşitli kalıplara madenlerin eritilerek dökülmesi sonucu ortaya çıkan paralar, imparatorluğun her yerinde kullanılır.
Genellikle maden ocaklarına yakın bölgelere kurulan darphaneler, zaman içinde ekonomik gücün azalması ve toprakların da küçülmesiyle sayıca azalır ve geriye sadece bir darphane kalır: Darphane-i Âmire.
Darphane-i Âmire, 1723 yılına kadar Beyazıt'taki binalarda hizmet verir. Bu tarihten sonra Topkapı Sarayı içindeki yerine taşınır. O zamanlarda para yapımı birkaç aşamaya dayanır. Öncelikle maden ocaklarında elde edilen altın, gümüş gibi maddeler yüksek ısıda eritilir.
Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethinden sonra şehri nasıl imar etti?
DARPHANE HALKA DA HİZMET VERİLİRDİ
Eritilen maden kalıplara dökülür, yassılaştırılarak basılacak paranın kalınlığı ne kadar olacaksa o ölçüye getirilir, elde edilen levhalar küçük kareler halinde kesilir, kenarları yine bir dizi işlemden geçerek yuvarlatılır. Elde edilen madeni paranın ön ve arka yüzüne yazı ve resim işlendikten sonra para "cilacı" denen kişiler tarafından parlatılarak kullanıma hazır hale gelir.
Darphane, faaliyetinin belirli dönemlerinde halka da hizmet verir. Elinde bir miktar altın ve gümüşü olan Darphane'ye gelir ve bu madenlerin para olarak çıktısını alıp gider. Ancak bakır para yapımı hiçbir zaman için halka açık olarak hizmet vermez.
İMPARATORLUĞUN TEK DARPHANESİYDİ
O yıllarda imparatorluğun para basım müessesesinde çalışanlar yaptıkları işin önemine binaen sürekli gözetim altında tutulur ve denetlenir. Elde edilen paralar da denetime tabi tutulduktan sonra kullanıma girer.
Darphane bünyesinde sikkezen, saatçi, ağartmacı, cilacı gibi kadrolarda birçok kişi istihdam edilir. 1789 yılında darphane binası ve para basım aletleri yenilenir. 1843'e kadar Devlet-i Âliye'nin birkaç para basma merkezinden biri olan İstanbul Darphanesi, diğer bölgelerdeki darphanelerin kapanmasıyla imparatorluğun tek darphanesi olarak hizmet vermeye başlar.
Yine bu yıllarda Darphane'nin daha modern bir şekilde para üretmesi için çalışmalara başlanır. Yeni bölümler inşa edilir, Londra Darphanesi örnek alınarak Londra'dan en son sistem makineler için sipariş verilir. Makinelerle birlikte bu makineleri kullanmayı bilen mühendis, kalıpçı ve makineciler de getirtilir.
Fatih Sultan Mehmet'in Anadolu ve Rumeli fetihleri
ASIRLARDIR FAALİYETLERİNİ SÜRDÜRÜYOR
1842 yılında para basım işleminde çekiç usulünden sarkaç usulüne geçirilir, sonunda 1844 yılında tamamen yenilenen Darphane'de pres usulü para basımına geçiş sağlanır.
İleri teknoloji para basım işlemine geçilen Darphane'ye 1910 yılında Londra'dan üç adet de makine presi getirilerek yöntem biraz daha modernleştirilir. 1913 yılında ise Darphane'de 150 beygir gücünde bir buhar makinesi de üretime yardımcı olur.
Yıllarca üreten Darphane müessesesi, günümüzde Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü'ne bağlı olarak çalışmaktadır.
1967 yılında Topkapı Sarayı'ndaki iki buçuk asırlık tarihi binasından taşınan Darphane, bugün Balmumcu'da hizmet verirken, damga matbaası bölümü de 1732'de kurulan tarihi Darphane binasında faaliyetine devam ediyor.