İstanbul’u ihya eden Sultan Abdülhamid’in hizmetleri
Üç kıtaya hükmeden büyük bir imparatorluğun en zor dönemlerinin mirasını omuzlarına alan bir hükümdardı, Sultan II. Abdülhamid. Dünyanın en buhranlı döneminde tahta çıkmasına rağmen, Osmanlı Devletinin yükselmesi için eğitim, bilim, teknoloji ve sanayiye daima büyük önem verdi. Demiryollarından, hastanelere, mühendislik okullarından camilere, fabrikalardan hayır kurumlarına kadar İstanbul'a sayısız eser kazandırdı. Onun imzası bulunan mimari yapılar ise bir kitapta toplandı. Bizler de, "Ulu Hakan" ın İstanbul'a kazandırdığı bu paha biçilmez eserleri sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 11.01.2019
12:48
Güncelleme Tarihi: 20.01.2019
15:58
YILDIZ SARAYI KÜTÜPHANE SALONU
Yıldız tepesinden boğaza doğru akan eğimli arazi üzerinde, birçok binadan oluşmuş olan Yıldız Sarayı, köşkler, kasırlardan oluşan yapıların bir bütünüydü.
İlk bina III. Selim tarafından annesi Mihrişah Sultan için yapılmış bir kasırdı. Sonraki yıllarda Osmanlı padişahları tarafından birçok yeni bina eklendi. Ancak Yıldız Sarayı, Sultan Abdülhamid ile özdeşleşti.
33 yıllık iktidarını bu saraydan sürdüren Abdülhamid, birçok yeni bina da yaptırmıştı. Onun yönetimde olduğu zamanlarda, Küçük Mabeyn Köşkü, Cariyeler Dairesi, Kızlarağası Köşkü, Harem Binası, Şâle Köşkü gibi yaşam alanlarının dışında; marangozhane, çini atölyeleri, tiyatro gibi yapılar da inşa edilmişti.
"Sultan Abdülhamid'in çöpe atılan kitapları" adlı haberimizi okumak için tıklayın.
ABDÜLHAMİD’İN FOTOĞRAF ALBÜMLERİ
Abdülhamid'in ilgi alanlarından biri ise, fotoğrafa olan merakıydı. Her şeyden haberdar olmak isteyen Sultan Abdülhamid, bir kısmını ordu bünyesindeki subaylar arasından yetiştirdiği fotoğrafçıları aracılığıyla, hem Osmanlı İmparatorluğu'nda, hem de dünyanın farklı coğrafyalarında olup bitenleri izlemişti.
"Yıldız Albümleri" ya da "Abdülhamid Albümleri" olarak bilinen ve dünyanın en büyük fotoğraf arşivi olarak kabul edilen 35 bin parçalık albümler, Abdülhamid'in bu ilgisi ve merakının ürünü. Bu değerli koleksiyon, başta İstanbul olmak üzere, tüm Osmanlı coğrafyası ve dünya ülkeleri için bir belge niteliği taşıyor.
Albümlerdeki fotoğrafların bir kısmı, dönemin önde gelen fotoğrafçılarına saray tarafından sipariş edilerek çekildi; bir kısmı ise, Abdülhamid'in fotoğrafa olan ilgisini bilen farklı ülkelerdeki profesyonellerden hediye olarak gönderildi. Abdülhamid'e fotoğraf gönderen sanatçılar, aynı zamanda fotoğraf sanatı tarihinin ilkleri olarak tanınıyor.
"Abdülhamid'in arşivinden fotoğraflarla Osmanlı toprakları" adlı haberimizi okumak için tıklayın.
Sanayi devrimi ile birlikte "ekonomi" başka bir düzleme taşınmış, bu düzlemin en önemli bölümünü de "bankacılık" faaliyetleri oluşturmuştu. Yatırımcılar ve devletler için de durum aynıydı.
İmparatorluğun "geç kaldığı" ve biraz fazla "serbest" olan finans ortamını, Sultan Abdülhamid, kurulan Osmanlı Bankası üzerinden düzen içine almak, bir sistem kurmak için çaba harcamıştı.
Osmanlı Bankası, imparatorluğun Merkez Bankası işlevini görüyordu.
Sultan Abdülhamid, Osmanlı'dan günümüze kadar, sanat denince akla ilk gelen Sanayi-i Nefise Mektebini Osman Hamdi Bey'e 1882 yılında kurdurdu.
Mimarlık, resim ve heykel alanlarında eğitim veren kurum, özellikle İstanbul'da sanat ortamının oluşmasına ve sanatçıların yetişmesine ön ayak oldu.
İstanbul'da peş peşe sergiler açılmaya başlandı. Sanatın kalbi ise Pera'ydı. 1901 yılında Peralı sanatçılar bir araya gelerek "Pera Salon Sergileri" ni üç yıl üst üste organize ettiler.
İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZESİ (1891)
Avrupa'da müzelerin art arda kurulması, dünyanın eski medeniyetlerine olan ilgiyi de artırdı. Bu ilgi noktalarının başında da Anadolu ve çevresi gelir.
Binlerce yıllık kültürlerin beşiği bu coğrafya, herkes tarafından ilgiyle izlenir. Fransa'da eğitim görüp ülkesine dönen Osman Hamdi Bey, bu durumu Sultan'a arz eder.
Sultan Abdülhamid, Arkeoloji Müzesi'nin kurulmasını, korumacı politikalar geliştirilmesini ve birçok yerde kazı yapılması için ödenek vermesi ile öncü bir rol üstlenir.