İstanbul'un az bilinen 10 eski sanayi kuruluşu
İstanbul, kritik dönemlerde varlığı ve gücüyle tarihe yön veren nadir şehirler arasında yerini alır. Kuşkusuz bu rol, İstanbul'un ekonomik gücü ile de ilgilidir. Peki, Osmanlı İmparatorluğu'nda en çok sanayi tesisine ev sahipliği yapan şehrin İstanbul olduğunu biliyor muydunuz? İstanbul'un üretim tesisleri için tarihte yolculuk yaparak, İstanbul'un az bilinen 10 eski sanayi kuruluşunu derledik.
Giriş Tarihi: 12.07.2019
08:38
Güncelleme Tarihi: 12.07.2019
09:39
O dönem Osmanlı hanımlarına çok yabancı ve anlamsız gelen kelimeler olduğu halde Faruki ürünlerine "Gül Kaynağı" , "Unutma Beni", "Cicim", "Meltem" gibi zihinlerde anlam oluşturacak isimler verir. Bu da onun tercih edilmesini sağlar.
Faruki başarısını aldığı ödüllerle de perçinler. Ürettiği ürünlerle 1903'te Atina, 1904'te Bordeaux, 1906'da Paris, yine aynı yıl Londra sergilerine katılır ve birçok altın madalya kazanır. Ayrıca devlet tarafından Nişan-i Osmani ve Sanayi Madalyası'yla, İran Devleti tarafından ise Altın Şir-i Hürşid Madalyası'yla ödüllendirilir.
DOLMABAHÇE GAZHANESİ (1853)
Dolmabahçe Gazhanesi, tesisatlı aydınlatmanın ilk öncüsüdür. Zira Osmanlı topraklarında kurulan 4 adet gazhanenin ilki Dolmabahçe Gazhanesi'dir. Dolmabahçe Sarayı'nın yapımı düşünüldüğünde ısıtma ve aydınlatması da bir sorun olarak ortaya çıkar. Bu sorunu çözmek içi sarayın inşaatıyla beraber, sarayın ahırlarının olduğu bölgede bir de gazhane inşasına başlanır. Sarayın yapımının bittiği 1853 yılında gazhane de tamamlanır.
Bu gazhaneyle birlikte, Osmanlı topraklarında ilk defa kömürden gaz üretimi gerçekleşecek ve aydınlatma-ısıtma amacıyla kullanılacaktır.
1856 yılında tüm hazırlıkların bitmesinin ardından hem saray hem de gazhane kullanıma açılır. Bu arada İstanbul şehremini (belediye başkanı) tarafından padişaha bir dilekçe yazılarak üretilen gazdan şehrin de faydalanması talep edilir.
Bu talebi Sultan Abdülmecid memnuniyetle kabul eder ve böylelikle İstanbul sokaklarının hava gazıyla aydınlatılması için önemli bir adım atılmış olur. Hava gazıyla uygulaması 1856'da ilk kez Beyoğlu'nda bulunan Cadde-i Kebir'in (İstiklal Caddesi) aydınlatılmasında kullanılır. Sonra Taksim-Galatasaray arası, Tünel'den Galata'ya doğru uzanan caddeler seksen adım aralıklarla döşenen hava gazı lambalarıyla aydınlatılmaya başlar.
DERSAADET TRAMVAY ANONİM ŞİRKETİ (1869)
Dersaadet Tramvay Anonim Şirketi 19. yüzyıl İstanbul'unda şehrin yolcu trafiğini ferahlatmak için kurulmuş bir şirkettir. Batı ülke başkentlerinde tramvay kullanılmasına paralel bir şekilde, aynı uygulamanın İstanbul'da da gerçekleştirilmesi için Osmanlı Devleti'ne çeşitli müracaatlar olur.
Nihayet 1869 yazında tramvay işletme imtiyazı Rum işadamı Karanapas'a verilir. Karanapas imtiyazı aldıktan sonra yerli ve yabancı birçok kişiden müteşekkil olan 'Dersaadet Tramvay Şirketi'ni 30 Ağustos 1869'da resmen kurar.
Buna göre bu şirket İstanbul'da muayyen mevkilerde demir yolu üzerinde atlı arabalarla yolcu taşıyacak ve imtiyaz süresi de 40 yıl olacaktır.
Şirket ilk iş olarak Azapkapı-Ortaköy, Eminönü, Aksaray, Aksaray-Yedikule, Aksaray-Yedikule, Aksaray-Topkapı arasında 4 hat açmaya karar verir. Güzergâh boyunca Arnavut kaldırımları sökülerek yerlerine düz kesme taşlar döşenir ve demir yolu da bu taşların üzerine monte edilir.
Bu işlemler ve sipariş edilen tramvaylar da geldikten sonra tramvay artık ilk seferini yapmaya hazırdır. 1872 sonbaharında meraklı gözler, bir tramvaya koşulmuş atların rayların üzerinde düzenli sesler çıkararak gidişini izlemektedir.