İstanbul’un ilk belediye seçiminde başkanlık el değiştirmişti mazbata krizi ilk değil
1963 yılında İstanbul'da belediye başkanının kim olacağına dair seçim kurulları nezdinde 22 gün süren mazbata mücadelesi yaşanmıştı. AP adayı olan Nuri Eroğan seçimden galibiyetle çıkmasına rağmen, CHP'nin itirazı üzerine İl Seçim Kurulu tarafından zamanında istifa etmediği gerekçesiyle adaylığı iptal edildi. İkinci olan CHP adayı Haşim İşcan belediye başkanı olmuştu.
Giriş Tarihi: 21.04.2019
12:07
Güncelleme Tarihi: 21.04.2019
12:11
1963 yılı mahalli idareler seçimlerinin İstanbul'un ilk belediye seçimleri olmasının yanında, seçilenin göreve başlayamaması sebebiyle de demokrasi tarihimizde önemli bir yeri vardır. Bu seçimde CHP adına görev yapan Tarhan Erdem bu hadiseyle ilgili "Oy Aldılar Seçilemediler, 1963 ve 1968 Mahalli Seçimleri" isimli bir kitap kaleme almıştır.
SEÇİM GÜNÜ İTİRAZ ETTİLER
Demokrat Parti'nin mirasçısı olarak kurulan Adalet Partisi (AP) 17 Kasım 1963 mahalli seçimlerine iddialı girmişti. AP, İstanbul Belediye başkanlığına Denizcilik Bankası'nda müşavir avukatlık yapan Nuri Eroğan'ı aday gösterdi. CHP'nin adayı ise Haşim İşcan'dı. O dönemde CHP İl Seçim Kurulu temsilciliği görevinde bulunan Tarhan Erdem ve birkaç arkadaşı Eroğan'ın adaylığının açıklandığı vakit Denizcilik Bankası'ndaki işinden istifa edip etmemesi halinde Milletvekili Seçimi Kanunu 17. maddesini esas alarak İstanbul'daki sonuçlara itiraz etmeyi planlamışlardı. Özellikle de AP'nin yeni bir aday göstermemesi için meseleyi gizli tutmuşlardı. Çünkü AP'nin yeni bir aday göstermesi durumunda da seçimi kaybedeceklerini düşünüyorlardı. 17. madde adayların seçim kararının çıkmasının ardından bir hafta içerisinde işlerinden istifa etmiş olmaları hakkındaydı. Buna göre Eroğan'ın seçimin başlangıç günü olan 15 Eylül-22 Eylül arasında istifa etmiş olması gerekiyordu. Eroğan ise görevinden 18 Kasım 1963'te istifa edecekti. Türkiye genelinde ve İstanbul'da seçimler AP'nin zaferiyle sonuçlandı. Eroğan 128 bin 828, İşcan 112 bin 686 oy almıştı. Eroğan başkanlığı 16 bin142 daha fazla oy alarak, yüzde 6.1 farkla kazanmıştı. Ancak daha seçim gününde Nuri Eroğan'ın adaylığına itiraz başvuruları yapılmaya başlanmıştı. Seçim sonuçlandıktan sonra CHP itirazlarını şiddetlendirdi. AP'liler ise durumda hukuken bir sıkıntı olmadığını söylüyorlardı.
Oy verme günü ilçe secim kuruluna CHP il başkanı Ekrem Özden imzasıyla verilen dilekçede Eroğan'ın durumuna "hizmetli bulunduğu görevden çekilmemiş bulunmasına binaen seçilme yeterliliği mevcut olmadığından" hareketle itiraz edilmiş, reddedilmesi üzerine il seçim kuruluna başvurulmuş ancak o da kararı seçimden sonraya bırakmıştı. CHP'nin itirazına karşı Eroğan AP İl Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenleyerek adaylığı hakkındaki itirazların seçimlerden sonraya bırakılmasının AP'nin yeni aday çıkarmasını engellediğini, seçilmemiş bir şahsın başkanlığa getirilmesinin halkta tuhaf bir intiba bırakacağını, seçim kurulunun adilane karar vereceğine inandıklarını ifade etti. Tasniflerin tamamlanmasının ardından CHP Eminönü sandık müşahidi Nermin Neftçi, Nuri Eroğan'ın seçilmemiş sayılması hakkında ikinci bir itirazda bulundu. Ancak bu talep Eminönü İlçe Seçim Kurulu tarafından reddedildi. Bunun üzerine itiraz il seçim kuruluna taşındı. Kurul itirazı haklı bularak Eroğan'ın başkanlığının karara bağlanması için dosyayı tekrar Eminönü İlçe Seçim Kurulu'na gönderdi. Ancak ilce seçim kurulu itirazları haklı görmeyip, AP adayının seçilmiş sayılmasına karar verdi.
Nuri Eroğan, bu itirazlar üzerine şöyle demişti: "Muhterem İstanbul halkı teveccüh gösterip, bu mevkie beni layık görmüş. Milli irade bu şekilde tecelli etmiş. İl seçim kurulu azalarını yakinen tanırım. Her birine ayrı ayrı hürmetim vardır. İtirazı kabul etmelerini metni yanlış tefsir etmelerine bağlıyorum. Halk Partisi'nin davranışına gelince: Her zaman olduğu gibi seçim dışı yollarla mevki işgal etmek arzusunun yeni bir tezahürü olsa gerek". Bir diğer açıklamasında ise seçim kurulunu suçluyordu: "Seçim Kurulu, CHP'nin yapmış olduğu itirazı karşısında kati bir hükme varmayıp, kararını seçim neticesine bırakmıştır. Gönül ve mevzuat ve hakkaniyet, Seçim Kurulu'nun bu hususu derhal müzakere etmesini ve eğer hakikaten kanuni bir sakınca görüyorsa bunu bildirmesini böylece AP'ye başka bir aday gösterme imkânı vermesini isterdi. Doğrusu da bu idi. Seçim Kurulu'nun kararını seçim neticesine bırakması peşinen CHP'nin kazanma imkanını hazırlamış intibaını vermektedir.
Kanuni durumumuza gelince gerek Denizcilik Bankası'nın baş hukuk müşavirliğinin mütalaası gerek pek çok hukukçu arkadaşın görüşü adaylığımızda kanuni bir sakınca olmadığı merkezindedir. Bankanın kuruluşuna dair kanuni hükümler açıkça göstermektedir ki banka avukatlığı ile bir şahsın vekilliği arasında fark yoktur. CHP'nin seçilmemiş bir kimseyi seçilmiş gibi İstanbul Belediye Başkanlığı'na getirme gayretleri muhakkak akim kalacaktır". Eroğan ve AP'nin itirazları ve ilçe seçim kurulunun kabul etmemesine rağmen CHP temsilcileri il seçim kuruluna başvurdu. Kurul, Eroğan'ı seçilmemiş sayınca, bu sefer de karara AP itiraz etti. Bunun üzerine Yüksek Seçim Kurulu devreye girdi. YSK da aynı kararı verince İstanbul İl Seçim Kurulu 9 Aralık 1963 tarihinde Eroğan'dan sonra en çok oy alan CHP adayı Haşim İşcan'ın İstanbul Belediye Başkanı olduğuna karar verdi.