İstanbul’un kaybolan hazineleri
Tarihi şehirler, insanı çepeçevre kuşatan eski eserleri sayesinde canlılıklarını muhafaza eder. Sadece muhteşem büyük yapılarla değil, sokak aralarında kalan küçük ama bir o kadar kadim eserler ile şehrin ruhu korunur. İstanbul'da maalesef son yüzyıl içinde birçok cami, mescit ve çeşme imar planları adı altında yapılan yıkımlarla ortadan kaldırılmıştır. Eskiden İstanbul siluetini süsleyen ancak şimdi yerlerinde olmayan eserleri tanıyalım...
Giriş Tarihi: 21.10.2022
16:25
Güncelleme Tarihi: 23.10.2024
09:01
YEDEKÇİLER CAMİİ
🔸 Karaköy İskelesi'nden Kadıköy'e gidenler Topkapı Sarayı'nın eteğinde Sarayburnu ile Ahırkapısı Feneri arasında sahilde bir cami görürlerdi. Etrafında hiçbir yapı olmayan bu küçük ibadet yeri, kendi haline bırakılır.
◾ Bu küçük cami, aslında sarayın başta gelen hizmetlilerinden Bostancılar Ocağı'nın bir bölümünün mescidi olarak inşa edilir.
🔸 1930'lara doğru çevresi bütünüyle boşaldığından bakımsız kalır. Yine de yarı yıkık minaresi ile uzun yıllar varlığını korur. Daha sonra harap görüntüsünün verdiği rahatsızlık bahane edilerek önce minaresi yıktırılır, binası da mesken gibi kullanılır. Ardından bütünüyle yıkılır.
KAZASKER ABDURRAHMAN CAMİİ
KAZASKER ABDURRAHMAN CAMİİ
🔸 Kayıp yapılardan biri de Topkapı Sarayı'na uzanan ana caddenin kenarında bulunan Kadıasker (Kazasker) Abdurrahman Efendi Camii'dir.
🔸 Bilinen üzere 1918'de vuku bulan yangında yalnız kagir kısımları ayakta kalacak şekilde yanar. Bu, Osmanlı İstanbul'u için büyük ve yeri doldurulamaz bir kayıptır.
Osmanlı'nın kaybolan mescitleri
BALIKPAZARI İSKELESİ MESCİDİ
BALIKPAZARI İSKELESİ MESCİDİ
🔸 Balıkpazarı İskelesi Mescidi, Karaköy Köprüsü'nün başlangıcı ile Zindanhanı arasında bulunan alandaydı. Hadikatül Cevami'nin verdiği bilgiye göre ilk olarak Sultan II. Mustafa döneminde adı bilinmeyen bir kadın tarafından yaptırılır. Bu küçük ahşap cami, 1774 yılında yanar ve bir süre yeniden yapılmadan kalır.
🔸 Daha sonra onarılan cami, 1940'lı yıllara kadar ayakta kalmıştır. Ancak ne yazık ki bir süre sonra da bütünüyle yıktırılıp ortadan kaldırılır.
Hadikatül Cevami nedir?
Hüseyin Ayvansarâyî'nin (ö. 1201/1787) XVIII. yüzyıl sonlarına kadar İstanbul'da mevcut cami, tekke ve zâviyeler hakkında bilgi veren eseri.
BALABAN AĞA MESCİDİ
🔸 İstanbul'da "imar " adı altında yapılan yıkımlardan biri de Balaban Ağa Mescidi olmuştur. İlk yapımı Roma devrine ait Balaban Ağa Mescidi, Şehzadebaşı ile Laleli arasında Fen Fakültesi karşısında bulunuyordu.
◾ Bazı araştırmacılar, kaynaklardan bu çevrede olduğu öğrenilen bir Bizans manastırının kalıntısı olduğunu ileri sürmüş, bazılarıysa manastırın kütüphanesi olabileceğini iddia etmişlerdir.
🔸 İstanbul'un fethinden sonra Sekbanbaşı Balaban Ağa tarafından mescide dönüştürülür. Sık sık büyük yangınlarda zarar gören yapı daha sonra yıkılır.
İstanbul Boğazı'ndaki tarihi camiler
ATTAR HALİL AĞA MESCİDİ VE ÇEŞMESİ
ATTAR HALİL AĞA MESCİDİ VE ÇEŞMESİ
🔸 Tarihin sayfaları arasında kaybolan eserlerden biri de bugün yeri bile belli olmayan Attar Halil Ağa Mescidi'dir. Şehrin batı tarafında Edirnekapı'dan Topkapı'ya surlara paralel uzanan caddenin Vatan Caddesi'yle kesiştiği köşede bulunuyordu.
🔸Hadikatül Cevam i, bu mescidin banisinin kabrinin yeri bilinmeyen Attar Halil Ağa adında kişi olduğuna işaret eder. Tarihi eser, imar nedeniyle yıkılır.