Unutulmaz bir mücadelenin ismi: 'Kafkas Kartalı' Şeyh Şamil
Şeyh Şamil, lider (imam) seçildikten sonra güçlü hitabeti, kararlı tutumu, askeri ve siyasi dehasıyla Dağıstan'da ve bütün Kafkasya'da etkili oldu. Hem idari hem dini bir otorite olarak kabul edildi. Rusların güçlü orduları karşısında unutulmaz bir mücadele veren Şeyh Şamil'in adı Rus işgaline karşı direnen Kafkasların hafızasına nakşedildi.Kafkasya'nın özgürlüğü için verdiği mücadeleden dolayı "Kafkas Kartalı" olarak anılan Şeyh Şamil, vefatının 148. yılında yad ediliyor.
Giriş Tarihi: 04.02.2019
17:15
Güncelleme Tarihi: 04.02.2019
17:37
Haziran 1853'ten itibaren yaptığı saldırılarla Güney Kafkasya'daki Ruslar'ın seferberlik hazırlıklarını sekteye uğratan Şeyh Şamil'in bu hareketi, Kasım-Aralık 1853 aylarında Kars-Gümrü yönünde cereyan eden muharebelerde Rusların savunmada kalmasında önemli rol oynadı. Osmanlı bahriyesinde görevli İngiliz Amirali Adulphus Slade bir raporunda, Rusya'yı barışa zorlamak için Kafkasya'nın fethedilmesinin, bunu sağlamak için Çerkeslerin yanı sıra Şeyh Şamil ile iş birliği yapılmasının gerekli olduğunu ifade etti. Fakat gerek Şeyh Şamil'in Dağıstan'daki kritik durumu gerekse Osmanlı Devleti'nin tutumu, Kafkasya'daki Rus varlığını sona erdirecek harekatın gerçekleşmesini önledi, böylece tarihi bir fırsat değerlendirilemedi.
Zafere ulaşamayan direniş
30 Mart 1856'da imzalanan Paris Antlaşması'ndan sonra Rusya'nın Prens Baryatinsky'i yeniden Kafkas orduları başkumandanlığına ve Kafkas genel valiliğine tayin etmesi, Kafkasya'nın ve dolayısıyla Şeyh Şamil'in kaderini belirleyen en önemli gelişme oldu.
Prens Baryatinsky, Kafkasya'daki kuvvetlerini beş gruba ayırarak her birinin başına bir kumandan tayin etti. Haziran 1857'de saldırıya geçmeye başlayan Ruslara karşı direniş gösterilmiş olsa da Şeyh Şamil 6 Eylül 1859'da teslim olmak zorunda kaldı.
Prens Baryatinsky'nin karargahına getirilen Şeyh Şamil, ertesi gün Temirhanşura'ya, oradan Saint Petersburg'a, ardından Kaluga'ya götürüldü.
Şeyh Şamil'in İstanbul günleri
1869'da kendi isteğiyle Kiev'e gönderilen Şeyh Şamil, Ruslar'ın izin vermesi üzerine hacca gitmek amacıyla 31 Mayıs 1869'da İstanbul'a geldi. Aynı gün sadrazamla görüştü, daha sonra şeyhülislamı ve dahiliye nazırını ziyaret etti. 15 Ağustos 1869'da Sultan Abdülaziz tarafından Dolmabahçe Sarayı'nda kabul edildi. 7 ay kendisine ayrılan köşkte oturdu. Sultan Abdülaziz, Şeyh Şamil'e ve aile fertlerine maaş bağlattı. Hac farizasını yerine getirdikten sonra İstanbul'a dönmesi beklendiği için Zarif Paşa Konağı kendisine tahsis edildi. 15 Ocak 1870'te Sultan Abdülaziz'e bir veda ziyaretinde bulunup 25 Ocak'ta İstanbul'dan ayrılan Şeyh Şamil hac görevini ifa etmesinin ardından 4 Şubat 1871 yılında Medine'de vefat etti. Şeyh Şamil, Medine'deki Cennetü'l-Baki'ye defnedildi.
Şeyh Şamil, bütün Kafkasya'da etkili oldu
Bir Nakşibendi şeyhi olan Şamil, lider (imam) seçildikten sonra güçlü hitabeti, kararlı tutumu, askeri ve siyasi dehasıyla Dağıstan'da ve bütün Kafkasya'da etkili oldu. Hem idari hem dini bir otorite olarak kabul edildi.
Rusların güçlü orduları karşısında unutulmaz bir mücadele veren Şeyh Şamil'in adı Rus işgaline karşı direnen Kafkas kavimlerinin hafızasına nakşedildi.
Beş evlilik yapan İmam Şamil'in 11 çocuğu oldu. Oğullarından Gazi Muhammed, Osmanlı'nın hizmetine girerek 93 Harbi'nde Ruslara karşı savaştı, Muhammed Şafii ise Rus ordusuna katılarak tuğgeneralliğe kadar yükseldi.