Arama
Kalplere uzanan kanlı el: Misyonerlik
Rönesans ve Reform hareketleri ile temelinden sarsılan Vatikan, eski güçlü günlerine tekrar kavuşabilmek maksadıyla pek çok muhtelif harekete girişir. Bu hareketlerden en bilineni ve Katolikliğe tarih sahnesinde yeni bir yer kazandıracak olanı ise misyonerliktir. Tüm kıtalara yayılan misyonerler, dini görevlerini ön planda tutarak gittikleri bölgelerin kıymetli eserlerini de zaman içinde Vatikan'a taşırlar.
◾ Lakin bu misyonun ilerlemesi, yayılması için bir lokomotife, ilerletici güce ihtiyaç vardı. Almanlar ve İngilizler mezhepleşerek Katolikliğin dışına çıkmışlardı.
◾ Fransız kralları ise papaya güvenmiyor onunla bir misyonu paylaşmak istemiyorlardı. Hatta meşhur Borgia papası (Rodrigo Borgia) zamanında İtalya'ya giren Fransız Kralı bu hakikati bizzat görmüştü.
◾ Bu durumda Katolikliğini muhafaza eden ve denizlerdeki hakimiyeti ile hala dünya bir süper güç olan İspanya, bu misyon için en uygun devletti.
◾ İspanyollar tarih boyunca papalığa ve Katolikliğe bağlılığı en yüksek olan topluluk oldular. İspanya Engizisyon Mahkemeleri'nde yaşananlar hala Batı'nın hafızasında tazedir.
◾ Bugün baktığımızda Katolikliğin en yoğun olduğu bölgeler, eski İspanyol sömürgeleridir. Vatikan ve çevresinde yetişen papazlar, misyonerler eliyle Katoliklik tüm dünyaya yayıldı.
◾ Misyonerlerin elindeki en önemli koz, insanları yeni bir din ve kurtuluşa davet etmeleridir. Bilhassa Afrika ve Latin Amerika'da misyonerler ciddi şekilde etkili oldular.
◾ Lakin misyonerliğin altında sadece dinsel sebepler yatmıyordu. Esasında kilisenin planı da sömürgecilik ile paralel ama farklı yollardan ilerliyordu.
◾ Misyonerler gittikleri topraklardaki kültürü kayıt altına aldıkları gibi bölgenin haritalarını çıkarıyor, toprak sahibi oluyor hatta yer altı ve yer üstü kaynaklarına da sahip oluyorlardı.
◾ Bölgede yaşayan insanlara büyük bir sabır ve özveri ile yaklaşan misyonerler, aslında dini mevzulardan ziyade maddi meseleler üzerine yoğunlaştılar.
◾ Kurulan misyoner okulları ile kendilerine hizmet edecek, yeri geldiğinde her türlü zorlu görevi yerine getirebilecek deyim yerindeyse fedailer yetiştirdiler.