Kaşıkçı Elması'nın Osmanlı Hazinesine Geliş Serüveni
86 karat ağırlığı ile dünyanın en büyük elmaslarından biri olma özelliğini taşıyan ve Osmanlı Hazinesi'nin en değerli mücevherlerinden biri olan Kaşıkçı Elması günümüzde Topkapı Sarayı Müzesi'nde sergilenmektedir. Peki, Hindistan'dan Osmanlı'ya uzanan bir tarihe sahip olduğu düşünülen bu nadide taş, Osmanlı hazinesine nasıl girmişti? Hikayesi oldukça ilginçti...
Giriş Tarihi: 17.07.2024
12:44
Güncelleme Tarihi: 17.07.2024
16:09
◼ Kaşıkçı Elması, 19. yüzyılda Hindistan'da bulunan Golconda madenlerinde keşfedilmiştir. Bu madenler, o dönemde dünyanın en büyük ve en kaliteli elmaslarının kaynağı olarak ün yapmıştır.
◼ Kaşıkçı Elması da bu dünyaca ünlü derin madenlerden çıkarılan nadir ve değerli bir elmas olarak dikkat çekmiş, emsalleri nden ayrılmıştır.
◼ Elmas , pırlanta ustalarının emek mahsulü çalışmaları, özverili ve özenli işçilikleriyle işlenerek 86 karat ağırlığında kusursuz bir mücevhere dönüştürülür.
◼ Padişah , bu değerli taşı sarayın en özel yerinde saklar ve nadiren kıymetli misafirlerine gösterirdi. Oval şekli ve büyüklüğü nedeniyle kaşığa benzetildiği için de adının "Kaşıkçı " olduğu da rivayetler arasındadır.
İMPARATORLUK TAHTINDA ENTELEKTÜEL BİR PADİŞAH: FATİH SULTAN MEHMET
Çöplükte bulundu
◼ 1669 yılında İstanbul'da, Eğrikapı civarında dolaşan yoksul bir adam, çöplükte olağanüstü bir parıltıya sahip bir taş bulur. Taşın değerini bilmeyen adam, onu üç tahta kaşık karşılığında bir kaşıkçıya satar. Kaşıkçı da taşın kıymetinden habersiz, onu on akçeye bir kuyumcuya satar.
◼ Kuyumcu, taşın sıradan olmadığını fark eder ve bir kese altın karşılığında satın alır. Kuyumcu bulduğu bu taşı başka bir kuyumcu arkadaşına gösterir ve taşın haberi çabuk yayılır. Çıkan haberler kısa sürede Kuyumcubaşına kadar ulaşır. Kuyumcubaşı bu değerli taşı bir kese altına satın alır ve Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmed Paşa 'ya sunar. Sadrazam da bu elması Sultan IV. Mehmed'e sunar. Paşa, elması hazineye katmak için satın alır.
Napolyon'un annesi rivayeti
◼ Kaşıkçı Elması'na dair bir diğer ilginç rivayet daha vardır: Napolyon'un annesinin bu elmasın eski sahibi olması gibi. Oldukça enteresan bu rivayet şöyledir: 18. yüzyılda bir Fransız subayı, Hindistan taraflarına yapılan bir seferde bu taşı oradan satın alır.
◼ Napolyon'un subayı Fransa'ya döndüğünde taşı görüp beğenen Napolyon'un annesi bu taşı satın alır. Uzunca bir süre taşın sahibi olduktan sonra bu taşı satılığa çıkartır.
ADALETİN TİMSALİ: KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
◼ Taşı Osmanlı paşalarından biri olan Tepedenli Ali Paşa beğenir ve satın alarak İstanbul'a getirir. II. Mahmud döneminde çıkan bir isyanda isyancılarla birlikte devlete karşı ayaklandığı belirtilen paşa öldürülür.
◼ Tepedenli Ali Paşa'nın öldürülmesiyle mallarına da el konulur . Böylece Kaşıkçı Elması olarak bilinen bu değerli taş Osmanlı hazinesine girmiş olur.