Kazım Karabekir’in tarihe şerh düşen 14 hatıratı
Kumandanlığı ve devlet adamlığının yanında, çok sayıda eser kaleme almış bir isim, Kazım Karabekir. Edirne'de vatan savunmasında esir, Doğu Cephesi'nde muzaffer bir kumandan, Gümrü'de ve Kars'ta diplomat, Gürbüz Çocuklar Ordusu'nun "yetimler babası" , Milli Mücadele Meclisi'nde milletvekili, Cumhuriyet'in ilk yıllarında muhalif siyasetçi, İstiklal Mahkemesi'nde ise idamla yargılanan bir sanık… Tüm bu sıfatların sahibi olan Kazım Karabekir, 65 yıllık ömrüne 68 eser sığdırarak Türk tarihinin en çok eser veren generali oldu. Onun tarihi hatırat olarak kaleme aldığı bir dönemin en yakın tanığı olan eserlerini sizlerle buluşturuyoruz.
Giriş Tarihi: 17.03.2019
17:00
Güncelleme Tarihi: 17.03.2019
17:15
SAHİP ÇIKTIĞI YETİM ÇOCUKLAR TARAFINDAN BASILDI
Kazım Karabekir'in 1921 yılında Kars'ta basılan 335 ve 336 (1919-1920) Seneleri Kafkasya'da İslamlara Karşı İcra Olunduğu Tebeyyün Eden Ermeni Mezalimi adlı eseri, TBMM Hükümeti Şark Cephesi Kumandanlığı tarafından yayımlanmıştır.
24 sayfalık eserde Kars, Oltu, Kağızman, Göle, Çıldır, Iğdır, Aras, Revan yöresindeki Ermeni vahşetini anlatılır. Bu eser, Gümrü'den ganimet olarak getirttiği matbaada, Erzurumlu ustalar ve yetim çocuklar tarafından basılmıştır.
İLK BASKISI KİREÇ OCAKLARINDA YAKILDI
Kazım Karabekir'in 1933 yılında İstanbul'da Sinan Matbaası'nda basılan İstiklal Harbimizin Esasları adlı eseri, 189 sayfadan oluşur.
5.000 adet basılan bu eser, matbaadan alınıp kamyonlara yükletilerek Yeşilköy yolundaki kireç ocaklarında yakılmıştır. Ardından Karabekir'in evi basılarak elde edilen bütün evrakı götürülür.
1933 yılında, Milliyet gazetesinde aleyhine çıkartılan seri yazı ve iddialara verdiği cevapların bir kısmının yayınlanmaması üzerine hazırlanmıştır.
Vefatından üç yıl sonra 1951 yılında, İstiklal Harbimizin Esasları-Yanlış Bilgi Felaket Kaynağıdır adıyla basıldı. 1933'te yakılan kitaplarla birlikte yok edilen formalar alınmamış, eksikler ancak 57 yıl sonra, 1995 baskısında Emre Yayınları tarafından 424 sayfa neşredilmişti.
ORDUYA İTHAF ETTİĞİ ESER ‘İSTİKLAL HARBİMİZ’
Kazım Karabekir'in 1960 yılında İstanbul'da Türkiye Yayınevi'nde basılan İstiklal Harbimiz adlı eseri, 1930'da Osmanlı Türkçesi ile yazılarak orduya ithaf edilmişti. Ancak ne yazık ki yayınlanabilmesi için vefatının üzerinden 12 yıl geçmesi gerekti.
Evine yapılan baskında alınan tedbirler sayesinde ele geçirilemeyen eser, üç evladı tarafından aslına sadık kalınarak yayınlandı.
Mondros Mütarekesi'nden Lozan'a kadarki gelişmeleri, 1.216 sayfalık bir hacimle ele alan eser, Cumhuriyet gazetesinde 15 Eylül 1960 tarihli Nadir Nadi'nin "Tarihi Anlamak" yazısı ihbar kabul edilerek toplatıldı ve yayınevine dava açıldı. Ancak 8 yıl sonra, 6 Kasım 1968'de toplatılmasına gerek olmadığı kararı verildi.
Karabekir'in, İngilizlerin Mustafa Kemal'i istedikleri, onun ve çevresinin Bolşeviklik ve Amerikan mandasını kabul ettiği yolundaki açıklamaları yüzünden hatıratın bu kadar üstüne gidildiği tahmin edilir. Eser 1969'dan itibaren defalarca basılmıştır.
1920-1923 YILLARINI KAPSAYAN HATIRAT
Kazım Karabekir'in 1967 yılında Menteş Kitabevi'nde basılan İstiklâl Harbimizde Enver Paşa ve İttihat-Terakki Erkânı adlı eseri, onun 1920-1923 yılları arası hatıralarını kapsar. 381 sayfalık eser zengin doküman içerir ve pek çok baskı yapmıştır.
ÖLDÜRÜLMEK İSTENDİĞİ DÖNEMİN ACI HATIRALARI
Kazım Karabekir'in 1991 yılında Emre Yayınları'nda basılan Bir Düello ve Bir Suikast adlı eseri, ölümünden çok sonra yayınlanabilmiş bir kitaptır.
Karabekir'in öldürülmek istendiği dönemin acı hatıralarını içerir. Kitabın ismine 1995 baskısında taşınan; "Nefret, müstebitlere. Nefret istibdadı yaşatanlara" ifadesi anlamlıdır.