Arama

Korsanlığın tarihi: Korsanlıktan yetişen Osmanlı denizcileri

Korsanlar, denizlerde gerçekleştirdikleri yağma faaliyetleri ve bunlara ilişkin hikâyelerle zihinlerimizde yer ettiler. Günümüzde olumsuz bir çağrışımda bulunsa da korsanlık, geçmiş dönemlerde denizlere hâkim olmanın, sahil ve deniz ticaretini korumanın önemli bir mihenk taşıydı. Nitekim korsanlar, İslam dünyasında cihad ve gaza anlayışının bir parçası olarak kabul görmüş; Osmanlı deniz donanmasının kuruluşunda ise korsanlıktan yetişen denizciler etkili olmuştu.

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 4
  • 10
HIZIR KISSASI VE KUR’AN-I KERİM’DE ‘KORSANLIK’
HIZIR KISSASI VE KUR’AN-I KERİM’DE ‘KORSANLIK’

Korsanlığın tarihi ile ilgili Kur'an-ı Kerim'de geçen Hızır kıssasına da işaret edilir.

🔸 Hz. Musa aleyhisselam ile yola koyulan Hızır'ın her sağlam gemiyi gasp eden bir kraldan korumak amacıyla yoksul denizcilere ait bir gemiyi delmesi ve onu kusurlu kılması ayetlerde zikredilmiştir.

"Bunun üzerine birlikte yürüdüler. Kıyıya ulaşıp gemiye bindikleri zaman o kul gemiyi deldi. Mûsâ, "İçindekileri boğmak için mi onu deldin? Gerçekten sen çok kötü bir iş yaptın!" dedi.

(x) Kehf suresi 71. ayetin tefsiri 📕 ve meali🔊

"Gemi var ya, o, denizde çalışan yoksul kimselerindi. Onu delerek kusurlu hale getirmek istedim. (Çünkü) onların gideceği yerde her (sağlam) gemiyi gasp etmekte olan bir kral vardı."

(x) Kehf suresi 79. ayetin tefsiri 📕 ve meali🔊

Bunun dışında Kur'an-ı Kerim'in birçok ayetinde gemilerin bir nimet olarak insanların hizmetine sunulduğuna işaret edilmiştir.

"Kuşkusuz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün değişmesinde, insanlara fayda veren yüklerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökten indirerek onunla ölü haldeki toprağa can verdiği ve orada her çeşit canlının yetişmesini sağladığı yağmurda, rüzgârları ve gökle yer arasında emre hazır bekleyen bulutları evirip çevirip yönlendirmesinde aklını işleten bir topluluk için elbette nice deliller vardır."

(x) Bakara suresi 164. ayetin tefsiri 📕 ve meali🔊

🔸 Kur'an Yolu tefsirine göre bu ayette zikredilen hususlara işaretle insanoğlu her an Allah'ın varlığını, birliğini, kudretinin yüceliğini yansıtan kanıtların ortasında yaşamaktadır.

🔸 Tabiat Allah'ın yarattığı mûcizedir; fakat insan tabiat olaylarını her gün görüp durduğu için bu olaylardaki tecellilerin farkında değildir.

"Görmez misin, varlığının kanıtlarından bir kısmını size göstersin diye denizde gemiler Allah'ın lütfuyla nasıl yüzüp gidiyor! Bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için açık işaretler vardır."

(x) Lokman suresi 31. ayetin tefsiri 📕 ve meali🔊

Bazı ayetlerde ise denizin tehlikeler barındırdığına dikkat çekilmiştir.

"De ki: "Karanın ve denizin karanlıklarından sizi kim kurtarır?" O'na açık gizli yalvararak, "Eğer bizi bundan kurtarırsa andolsun şükredenlerden olacağız" diye dua edersiniz."

(x) En'âm suresi 63. ayetin tefsiri 📕 ve meali🔊

🔸 Müfessirlere göre "karanın ve denizin karanlıkları"ndan maksat, insanların buralarda karşılaştıkları tehlikeler, acılar, felâketlerdir.

🔸 Bu suretle müşrikler, inkârları ve günahları sebebiyle, benzer durumdaki eski kavimler gibi, türlü felâketlere mâruz bırakılmakla tehdit edilmekte ve bu durumlardan kendilerini ancak Allah'ın kurtarabileceği hatırlatılmaktadır.

🔸 Âyette "Karanın ve denizin karanlıklarından sizi kim kurtarır?" diye sorulması, müşriklerin Allah'a inandıklarını gösterir. Nitekim cevap müsbet olacağı için zikredilmeye gerek görülmemiştir.

"Denizde bir tehlikeyle yüz yüze geldiğinizde Allah'tan başka bütün yardıma çağırdıklarınız kaybolup gider. O sizi kurtarıp karaya çıkardığında ise yüz çevirirsiniz. İnsanoğlu çok nankördür!"

(x) İsrâ suresi 67. ayetin tefsiri 📕 ve meali🔊

🔸 Kur'an Yolu tefsirine göre insanlar denizde gemiyle seyahat ederken bir felâketle yüz yüze gelseler, kimilerinin tanrı bilip güvendikleri bütün uydurma güçler kaybolur gider ve orada Allah ile baş başa kalırlar,

🔸 O'na yakarırlar; fakat esenliğe kavuşunca yine eski hallerine dönerler. Allah onların bu hallerini nankörlük olarak nitelemektedir.

Kur'an-ı Kerim'de insanların işlediklerinden dolayı hem karada hem de denizde düzenin bozulduğuna işaret edilmiştir.

🔸 İslam âlimi Muhammed Hamîdullah, bu konuyu Peygamberimiz (sav) döneminde Arap yarımadasını çevreleyen denizlerde gerçekleşen korsanlık faaliyetlerinin çokluğuna işaret olarak yorumlamıştır.

"İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah -dönüş yapsınlar diye- işlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor."

(x) Rûm suresi 41. ayetin tefsiri 📕 ve meali🔊

  • 5
  • 10
İSLAM TARİHİNDE KORSANLIK FAALİYETLERİ
İSLAM TARİHİNDE KORSANLIK FAALİYETLERİ

İslam tarihine bakıldığında, Peygamber Efendimiz (sav) döneminde bazı korsanlık olaylarının gerçekleştiği bilinir.

🔸 Hicret'in 9. yılı olan 631 yılında, Mekke'nin limanı Şuaybe açıklarında siyahi korsanlar görülmüş ve Resul-i Ekrem'e (sav) haber verilmiştir.

🔸 Resulullah (sav), bu korsanların üs olarak kullandıkları adadan çıkarılması amacıyla Alkame bin Mücezziz komutasında 300 kişilik bir kuvvet göndermiştir.

🔸 Basra Körfezi ve Uman denizi kıyılarında da korsanlık olayları sık görülmüştür.

🔸 Hz. Ömer'in halifeliği döneminde bu bölgenin valisi olarak görev yapan Osman bin Ebü'l-Âs es-Sekafî'nin düzenlettiği deniz seferleri, bu korsanların faaliyetlerine yöneliktir.

Müslümanlar, fetihlerin artması ile kısa bir zamanda Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika sahillerine, Basra körfezi ve Uman denizi kıyılarına hâkim olmuşlardır.

🔸 Bu kıyıların hem düşman hem de korsan gemilerine karşı korunması büyük önem arz etmiştir.

🔸 Denizden gelebilecek tehlikeleri önlemek ve cihad yapabilmek amacıyla deniz seferleri için gemiler inşa etmişlerdir.

🔸 Yine Müslüman ticaret gemilerini gasp etmek isteyen düşman korsanlarına karşı savaş amacıyla Müslüman denizcilere gemiler yapılmıştır.

(x) 🚢 Turgut Reis'in denizlerdeki mücadeleleri...

  • 6
  • 10
MACERALAR DENİZİ: AKDENİZ
MACERALAR DENİZİ: AKDENİZ

Akdeniz, coğrafi açıdan avantajları ile korsanlık faaliyetlerine olanak tanıyan bir yapıya sahiptir.

🔸 İlk fetihlerin ardından Akdeniz "maceralar denizi" olarak adlandırılmış ve güney sahilleri daha çok Müslümanların, kuzey sahilleri ise Hristiyan korsanların egemenliğinde olmuştur.

🔸 7. yüzyıl itibariyle Batı Akdeniz kıyılarına ve çeşitli adalara Müslümanlar tarafından deniz seferleri düzenlenmiştir.

🔸 8. yüzyılda Emevî kumandanı Mûsâ b. Nusayr'ın döneminde Arap ve Berberi denizcilerin Sicilya, Sardinya ve Korsika adalarına baskınlar yaptıkları bilinir.

🔸 9. yüzyılda Malta, Sicilya ve Kasvara'da, ardından Balear adalarının Endülüs Emevilerinin eline geçmesinde Müslüman korsanlar önemli görevler üstlenmişlerdir.

🔸 İbn Haldun'un El İber'de belirttiğine göre, uzun yıllar boyu Müslüman korsanlar, Fransa sahillerine ve adalarına seferler düzenlemişler; rastladıkları kâfir gemileriyle savaşıp bol miktarda ganimet ve esirle dönmüşlerdir.

(x) 📕 Bir dünya tarihi niteliği taşıyan eser: Mukaddime

Müslüman gemilerinin açık denizlerde rahatça dolaştıklarını belirten İbn Haldun, bir düşmana rastladıklarında ona hücum etmekten geri durmadıklarını ifade etmiştir.

🔸 Öte yandan 9. ve 10. yüzyılda papalığın tehditlerine rağmen Müslüman korsanlarla İtalya sahillerindeki ticaretle ünlü bazı şehirler iş birliği yapmışlardır.

🔸 Öyle ki İmparator II. Louis, Napoli'yi Palermo gibi Kuzey Afrika'nın bir şubesi olmakla suçlamıştır.

🔸 Napoli, Müslüman korsanlar için güvenilir bir sığınma yeri olmuş; korsanlara gereken erzak, silah ve ganimetten pay verilmiştir.

(x) 🚢 Coğrafya ve astronomi çalışmalarıyla bir Osmanlı denizcisi: Seydi Ali Reis

  • 7
  • 10
TÜRKLERDE İLK KORSANLIK FAALİYETLERİ
TÜRKLERDE İLK KORSANLIK FAALİYETLERİ

Türklerde "deniz gazileri" manasındaki ilk korsanlık hareketi, Malazgirt Savaşı sonrası yıllarda Çaka Bey ile başlamıştır.

🔸 Ardından çeşitli Türk komutanları ve beyleri sayesinde hem Akdeniz'de hem de Karadeniz'de fetihler yapılmıştır.

🔸 Karasi, Saruhan, Aydın ve Menteşe beyliklerine mensup leventler Ege denizinde korsanlık faaliyetlerinde bulunmuşlardır.

🔸 Osmanlı Devleti, deniz teşkilatını oluşturmada korsanlık yapan bu kişilerden yararlanmıştır.

🔸 Tarihin en büyük denizcilerinden olan Pîrî Reis'in kaleme aldığı Kitâb-ı Bahriye'de, "pirimiz" olarak bahsettiği denizci Kemal Reis, bu korsanlardan biridir.

  • 8
  • 10
KORSANLIKTAN YETİŞEN OSMANLI DENİZCİLERİ
KORSANLIKTAN YETİŞEN OSMANLI DENİZCİLERİ

Bir korsan olan Kemal Reis, Piri Reis'in amcasıdır ve Sultan II. Bayezid döneminin en ünlü kaptanlarındandır.

🔸 Piri Reis, çocukluk yıllarından sonra amcasının gemisinde yer almış; 1487'de İspanya'daki Müslümanların yardımına gitmiştir.

🔸 1491-1493 yılları arasında Sicilya, Sardunya, Korsika adalarına ve Fransa kıyılarına yapılan akınlara katılmıştır.

🔸 Piri Reis, 30 yıl boyunca amcası Kemal Reis ile Akdeniz'de hem korsanlık faaliyetlerinde hem de Osmanlı İmparatorluğu hizmetindeki deniz seferlerinde yer almıştır.

Pîrî Reis, bu faaliyetleri ile ilgili Kitâb-ı Bahriye'de şöyle yazmıştır: "Akdeniz'de seyrederdik o zaman/Kâfirlere vermezdik aman."

🔸 Osmanlı Devleti'ne hizmet veren diğer büyük denizcilerin de çoğu korsanlıktan yetişmişlerdir.

🔸 Turgut Reis, Seydi Ali Reis, Sinan Reis, Sâlih Reis ve Murad Reis korsan kökenli denizcilerimizdendir.

🔸 Özellikle 16. yüzyıldan itibaren Akdeniz hâkimiyeti açısından bu denizciler, Osmanlı Devleti'ne büyük katkı sağlamışlardır.

(x) 🚢 20 maddede Piri Reis hakkında bilmeniz gerekenler

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN