Arama

Kuzey Afrika’da unuttuğumuz Türkler: Kuloğulları

Osmanlı Devleti'nin 400 yıllık Kuzey Afrika hâkimiyetinden geriye kalan en büyük miras Kuloğulları denilen Türkler'dir. Kuloğulları her ne kadar bugün Türkçe konuşamasalar da Türk soylu olarak tanınırlar ve bölgedeki Türk varlığının en önemli temsilcileridir.

Asker yazımı ihtiyaca göre bazen her yıl, bazen de birkaç yıl arayla bin-2 bin kişi olarak yapılmaktaydı. Yeni yoldaş olan ve üç yıllık eğitim dönemini bitiren gençler, eski yoldaş olurlardı. Garb Ocakları'nda kendileri için yapılan kışlalarda kalan Türkler, ellerindeki ateşli silah ve toplar sayesinde mahalli aşiretlere karşı üstünlük kurmuşlardı. Bu büyük kışlalar Cezayir, Tunus ve Trablusgarb'ı süsleyen önemli Osmanlı yapılarıydı. Garb Ocakları'ndaki Anadolulu yiğitlerin maaş defterlerinde ve kışla odalarının kapılarındaki isim kayıtlarında "Bayındırlı, Bergamalı, Akhisarlı, Kazdağlı, Üsküdarlı, Menteşeli, Sinoplu, İzmirli, Karslı, Denizlili, Rodoslu, Karamanlı, Tokatlı, Bursalı, İzmitli, Akşehirli, Manisalı" gibi geldikleri yerlerin isimleri yazılırdı. Yönetici konumuna gelenlerin bir kısmının isminin yanında da "İbrahim Rodoslu, Salih Bergamalı" gibi memleketleri zikredilirdi.

  • 5
  • 10
GAZİLER DİYARI
GAZİLER DİYARI

Başta Cezayir olmak üzere Kuzey Afrika eyaletleri "Mücahidler meskeni, gaziler diyarı" olarak zikredilirdi. Afrika'da faaliyet gösteren deniz gazileri eyalet merkezlerinin asayişlerini sağladıkları gibi dışarıdan saldırılara karşı da göğüslerini siper ederlerdi. Çoğunluğu ise Garb Ocakları'nın gemileriyle Akdeniz'e açılarak Avrupa gemilerinin güvenlik içinde dolaşmaları karşılığında haraç alırlar, vermeyi reddeden gemilere ise el koyarlardı. Bu yüzden terlemeden mal kazanma tabiri çıkmıştı. Denizciler sefer dönüşü eyalet merkezlerinde yerli ahali ve yoldaşları tarafından büyük sevinç gösterileriyle karşılanırlardı. Gaziler kendilerini karşılayan yerli ahaliye gaza mallarından verirlerdi. Akdeniz'deki çatışmalarda ele geçirilen Hristiyanlar'ın bir kısmı fidye karşılığı serbest bırakılır, bir kısmı esir olarak hizmet eder, bir kısmı ise gönüllü olarak Müslüman olarak Avrupa gemilerine karşı savaşırlardı.

Aynı dönemde Avrupalılar'ın eline geçen ve fidye ödeyemeyecek durumdaki Türk askerleri ise daha ağır muamelelerle maruz kaldıkları gibi zorla Hristiyanlığa sokulmuşlardır. Anadolulu Türk gençleri bölgelerinin gelenek ve görenekleriyle, hayat tarzlarını Kuzey Afrika'ya taşımışlardı. Anadolu'dan Kuzey Afrika'ya giden Türkler'in çoğu bölgenin hayat şartlarına ayak uydurdukları için bir daha Anadolu'ya dönmeyi düşünmemişlerdi. Güney Avrupa sahillerinden aldıkları kızlarla evlendikleri gibi bazen bölgedeki soylu Arap ve Berberi ailelerin kızlarıyla da evlenmişlerdi. Ayrıca Endülüs'ten bu eyalet merkezlerine göçmelerine yardım ettikleri Müslümanların kızlarıyla da izdivaç yapmışlardı. Nadiren de olsa bazı denizciler ise Anadolu'dan gelen kızlarla evlenmişlerdi.

  • 7
  • 10
KULOĞULLARI
KULOĞULLARI

Kuzey Afrika'da faaliyet gösteren denizcilerin Türk hanımlarından veya Avrupalı kızlarla yaptıkları evliliklerinden doğan çocukları babaları gibi Türk kabul edilirdi. Ancak Arap, Berberi veya Endülüslü Müslüman kadınlarla evliliklerinden doğan çocuklarına ise "Kuloğlu" denilirdi. Bu yeni melez nesil daha 16. asırda eyalet merkezleri ve çevrelerinde ayrıcalıklı birer sınıf oluşturup genelde sur dışında kendilerine tahsis edilen kasabalarda yaşadılar. Meselâ, Cezayir'de Tlemsan ve Konstantin, Tunus'ta Mehdiye, Libya'da Mısrata birer Kuloğlu şehriydi.

Libya, Tunus ve Cezayir idarelerine eyaletlerde asayişin sağlanması ve vergi toplanmasında yardımcı olan Kuloğlu sınıfı Osmanlı idaresi boyunca "ahali-i sâdıka" olarak tanındılar ve vergilerden muaf tutuldular. Kuloğulları, merkezî idare ile yerli halk arasında irtibatın ahenkli bir şekilde yürütülmesinde önemli rol oynamışlardır. Cezayir'de Kuloğulları üst düzey yönetimden uzak tutulup, bir hanedan kuramamışlardı. Ancak Tunus ve Libya'da ise Kuloğlu asıllı aileler mahalli hanedanlar kurulup, iki eyaleti yönetmişlerdi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN