Libya’yı Osmanlı birleştirmişti
Bugün birkaç parçaya ayrılmış olan Libya çatısı altında bulunan Trablus, Bingazi, Fizan bölgeleri geçmişte birbirinden ayrı ayrı bölgelerdi. Bu bölgelerin Osmanlı hakimiyeti altına alınmasıyla Libya bugünkü sınırlarına kavuşmuştu.
Giriş Tarihi: 22.12.2019
11:38
Güncelleme Tarihi: 22.08.2020
15:37
Bugün Libya çatısı altında bulunan Trablus, Bingazi, Fizan bölgeleri geçmişte birbirinden ayrı ayrı bölgelerdi. Osmanlı döneminde Trablusgarb Beylerbeyliği'nin altında birleştiler. Berka bölgesi denilen Bingazi'nin de içinde bulunduğu bölge Memlük Devleti'ne bağlıydı. Ancak hakimiyet Berka Arapları'ndaydı. Mısır'ın fethinden sonra Berka bölgesi Osmanlı hakimiyetine girdi. Osmanlılar bölgede hakimiyeti tam olarak 1578'de kurdular. Tarih boyunca Mısır'ın kontrolünde olan bölge Osmanlı döneminde Libya'nın bir parçası oldu.
Osmanlılar, 1863'te Bingazi'yi mutasarrıflık yaparak direkt İstanbul'a bağladılar. Trablusgarb Tunus'un kontrolünde iken İspanyol işgaline uğramışsa da 1551'de Turgut Reis tarafından fethedilmişti. Fetihten sonra kurulan beylerbeyliğin merkezi oldu. Çok az nüfusun yaşadığı ülkenin güneyindeki Fizan bölgesi Fas taraflarından gelip bölgeye yerleşen Evlad-ı Muhammed Kabilesi'ne mensup yöneticiler tarafından idare ediliyordu. Bölgenin Haçlı işgalinden kurtulması sırasında Fizan Trablusgarb Beylerbeyliği'ne bağlı bir sancak oldu. Bölgede hakim olan sülale vergilerini düzenli vermek şartıyla içişlerinde serbest bırakıldı.
Fizan, 18. yüzyılın ilk çeyreğinde Trablusgarb'a hakim olan Karamanlı ailesine tâbi oldu. Vergiler düzenli verildiğinde ilişkiler iyi düzeydeydi. Ancak sık sık vergi problemleri çıktı. Karamanlı ailesi bölgeye birçok defa askeri harekât yaptıysa da Fizan'ı tam olarak kontrole alamadı. Evlad-ı Süleyman Kabilesi, 1830'larda Evlad-ı Muhammed Kabilesi'ni yenerek bölgeye hakim oldu. Karamanlı ailesinin hakimiyetinin 1835'te bitmesinden sonra çıkan kargaşaları Osmanlı yönetimi 1842'de bitirerek Fizan'ı kontrolü altına aldı. 1875'te Osmanlı topraklarına katılan Gat, Fizan'a kaza olarak bağlandı.
Osmanlı İmparatorluğu'nun Garb Ocakları diye anılan Kuzey Afrika Eyaletleri, Türk denizciliğinin en önemli merkezleriydiler. Amerika'dan İngiltere'ye kadar oldukça geniş bir sahada deniz akınlarında bulunurlardı. Garb Ocakları'nın en büyük geliri deniz akınlarından sağlanırdı. Avrupalı devletler, Türk korsanlarına saldırılarından korunmak için haraç verirlerdi.
Garb Ocakları 17. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yeniçeri ocağı içerisinden çıkan ve "dayı" adı verilen idareciler tarafından yönetildi. Yeniçeri Ocağı içerisinde bileği kuvvetli olanlar dayı olurlardı. Dayıların yönetimiyle birlikte Cezayir, Tunus ve Trablusgarb Osmanlı Devleti'nden kopmamakla birlikte, imparatorluğun özerk bölgeleri hâline geldiler.