Libya’yı Osmanlı birleştirmişti
Bugün birkaç parçaya ayrılmış olan Libya çatısı altında bulunan Trablus, Bingazi, Fizan bölgeleri geçmişte birbirinden ayrı ayrı bölgelerdi. Bu bölgelerin Osmanlı hakimiyeti altına alınmasıyla Libya bugünkü sınırlarına kavuşmuştu.
Giriş Tarihi: 22.12.2019
11:38
Güncelleme Tarihi: 22.08.2020
15:37
Osmanlılar, 1863'te Bingazi'yi mutasarrıflık yaparak direkt İstanbul'a bağladılar. Trablusgarb Tunus'un kontrolünde iken İspanyol işgaline uğramışsa da 1551'de Turgut Reis tarafından fethedilmişti. Fetihten sonra kurulan beylerbeyliğin merkezi oldu. Çok az nüfusun yaşadığı ülkenin güneyindeki Fizan bölgesi Fas taraflarından gelip bölgeye yerleşen Evlad-ı Muhammed Kabilesi'ne mensup yöneticiler tarafından idare ediliyordu. Bölgenin Haçlı işgalinden kurtulması sırasında Fizan Trablusgarb Beylerbeyliği'ne bağlı bir sancak oldu. Bölgede hakim olan sülale vergilerini düzenli vermek şartıyla içişlerinde serbest bırakıldı.
Fizan, 18. yüzyılın ilk çeyreğinde Trablusgarb'a hakim olan Karamanlı ailesine tâbi oldu. Vergiler düzenli verildiğinde ilişkiler iyi düzeydeydi. Ancak sık sık vergi problemleri çıktı. Karamanlı ailesi bölgeye birçok defa askeri harekât yaptıysa da Fizan'ı tam olarak kontrole alamadı. Evlad-ı Süleyman Kabilesi, 1830'larda Evlad-ı Muhammed Kabilesi'ni yenerek bölgeye hakim oldu. Karamanlı ailesinin hakimiyetinin 1835'te bitmesinden sonra çıkan kargaşaları Osmanlı yönetimi 1842'de bitirerek Fizan'ı kontrolü altına aldı. 1875'te Osmanlı topraklarına katılan Gat, Fizan'a kaza olarak bağlandı.
Osmanlı İmparatorluğu'nun Garb Ocakları diye anılan Kuzey Afrika Eyaletleri, Türk denizciliğinin en önemli merkezleriydiler. Amerika'dan İngiltere'ye kadar oldukça geniş bir sahada deniz akınlarında bulunurlardı. Garb Ocakları'nın en büyük geliri deniz akınlarından sağlanırdı. Avrupalı devletler, Türk korsanlarına saldırılarından korunmak için haraç verirlerdi.
Garb Ocakları 17. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yeniçeri ocağı içerisinden çıkan ve "dayı" adı verilen idareciler tarafından yönetildi. Yeniçeri Ocağı içerisinde bileği kuvvetli olanlar dayı olurlardı. Dayıların yönetimiyle birlikte Cezayir, Tunus ve Trablusgarb Osmanlı Devleti'nden kopmamakla birlikte, imparatorluğun özerk bölgeleri hâline geldiler.
Trablusgarb Eyaleti başlangıçta merkezden gönderilen beylerbeyiler tarafından idare edildi. Ancak Osmanlı İmparatorluğu'nun Afrika'daki eyaletleriyle bağları 17. yüzyılın ortalarından itibaren zayıfladı. 17. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yeniçeriler kendi aralarından seçtikleri bir reis "Dayı" adıyla Garb Ocakları'nın asıl idarecisi oldu ve Osmanlı valisinin hükmü kalmadı. 1711'de dayılığa gelen Karamanlı Ahmed Bey, beylerbeyi gönderme uygulamasını tamamen sona erdirdi. Dayılık babadan oğula geçtiği ve sultanın adına bölgeyi yöneten Karamanlı adı verilen hanedanı kurdu. Bölge özerk bir yapı kazansa da Osmanlı Devleti'ne bağlılığı devam ediyordu.