Maddeler ile Osmanlı’nın istihbarat birliği: Akıncılar
Akıncılar, savaş sırasında asıl ordudan birkaç günlük mesafede önde gider, gittiği noktalarda istihbarat toplar, ordunun geçeceği yol, köprü ve geçit gibi yerleri güvenlik altına alırlardı. Sınır güvenliğinin sağlanması ve Osmanlı'nın batı yönlü ilerleyişinde büyük rol oynayan Akıncılar hakkında merak edilenleri derledik.
Giriş Tarihi: 08.12.2019
15:56
Güncelleme Tarihi: 01.01.2022
13:37
Osmanlı Devleti'nin sınır güvenliğinden Akıncılar sorumluydu. Ayrıca yaşadıkları uçlarda düşman ülkeye akınlar düzenleyerek maddî ve manevî olarak çökertme, sindirme, göçe zorlama; ordu sefere giderken öncülük (veya keşif); dönerken de art güvenliğini sağlamak; savaşılan ülkeye yardım gönderebilecek ülkelere akınlar düzenleyerek meşgul etmek; meydan savaşlarında gerekiyorsa muharebeye katılmak; savaşılan ülkenin geçit, kule ve garnizonlarının bağlantılarını tutmak gibi önemli görevleri vardı.
Bütün ihtiyaç ve -kılıç, kalkan, ok, yay, mızrak, gürz, pala ve zırh gibiteçhizatlarını mensubu oldukları kumandan vasıtasıyla yaşadıkları bölgelerden veya akınlardan çıkarırlardı.
Akıncıların sayısı; Sultan Orhan zamanında 2000, Birinci Kosova Savaşı sırasında 20.000, Kanunî Sultan Süleyman'ın Budin ve Avusturya seferlerinde sadece Mihallı Akıncılarının sayısının 50.000, 1559 yılında yapılan bir sayımda Mora'daki Turhanlı akıncılarının da 7000, Akıncıların sonunu getiren 1595 yılındaki Yergöğü Köprüsü hadisesi sırasında 50.000 kişi civarında oldukları kayıtlara yansımıştır. Bu hâdiseden otuz yıl sonra, yâni 1625 yılında sayıları 2 ile 3 binlere düştüğü görülmüştür.
BABADAN OĞULA MİRAS GİBİYDİ
Akıncı beyi her ne kadar merkez tarafından tayin edilse de akıncılık zamanla babadan oğula kalan bir miras haline geldi. Bu önemi kumandanlık görevinin uzun süre Mihal Evrenos, Turhan ve Malkoçoğlu gibi ünlü akıncı ailelerinde kalmış olması bu mirasın diğer nesilleri aktarıldığının örneğidir.
AKINCILAR BİRLİĞİ NASIL YOK OLDU?
17. yüzyıldan itibaren sayıları iyice azalan Akıncılar artık geri hizmetlerde kullanıldı ve yerlerini kalelerdeki serhad kulları aldı. Akıncıların adı ise öteki bazı askeri birliklerle birlikte 1826'da resmen ortada kaldırıldı ve günümüze kadar yiğitlikleriyle, dillerde dolanan destanlarıyla ve teknolojinin gelişmesi vesilesiyle sinemayla anlatılan birer tarih anlatılarına dönüştü.