Arama

Mehmet Emin Buğra'nın Doğu Türkistan mücadelesi

Çin hakimiyetinde yaşayan Göktürkleri kurtarmak için kırk yiğidiyle Çin sarayını basan Kürşad misali bir isim, Mehmet Emin Buğra. Uygur Türklerinin mücadelesinde bir mihenk taşı. Sovyet Rusya ve Çin'in tüm baskılarına rağmen milleti için büyük mücadeleler vermiş ve önemli faaliyetlerde bulunmuş. İşte, "Üç Efendiler"den biri olan Buğra'nın örnek hayatı...

DAHA KÜÇÜK YAŞLARDA ÇİN ZULMÜ İLE TANIŞTI

Mehmet Emin Buğra yaşadığı o günleri, şu cümleleri ile anlatır, "sağımı solumu fark ettiğim günden itibaren Çinli memurların Şarkî Türkistan halkına yapmakta olduğu zulüm ve kibirleri ve vatandaşlarının bu durum karşısındaki çaresizliği ve her haktan mahrûmiyetinden çok müteessirdim. Bu dertten çok geceler hayal ve vesveselerle uykusuz sabahlıyordum. Fakat yaşım küçük, bilgim yok, tecrübesiz, maddî ve mânevî yönden güçsüz olduğum için bu dertlerimi hiç kimseye söyleyemiyordum."

◾ Dindar bir ailede doğup büyüyen Buğra, ilk tahsilini dokuz yaşında tamamlar. Fakat daha küçük yaşlarda anne ve babasını kaybeder, bunun acısıyla hayata tutunmaya çalışır.

Cami ve türbeleriyle Doğu Türkistan

DAYISI HAYATININ ŞEKİLLENMESİNDE BÜYÜK ETKİ ETTİ

◾ Tek yakını olan dayısı Buğra'yı himayesi altına alır ve onun tüm sorumluluğunu üstlenir. Dayısı, Hoten şehrinin önde gelen tabiplerinden biridir. Dayısı ona destek sağlar ve gerekli ilmi eğitimleri alır.

◾ Dayısının evinde gerçekleşen sohbet ortamlarından fazlaca etkilenir bu da onun hayatının ilk kırılma noktası olur. Bunların ardından dayısının yardımlarıyla bölgenin ileri gelen alimlerinden dersler alır.

HALK TARAFINDAN "HAZRETİM" ÜNVANI VERİLDİ

Buğra, tahsilini dayısının yanında tamamlar. Zamanla öğrendiği ilimleri insanlara aktarmak ister. Böylece yaşadığı bölgedeki medreselerde müderrislik yapmaya başlar.

Öğretici kimliği ile sevilen bir isim haline gelir ve Uygur Türklerinde nüfuzlu ve saygın din adamlarına verilen "Hazretim" ünvanı ona yakıştırılır, bu şekilde anılmaya başlanır.

Uygurların "insanlık dışı toplama kamplarına" alınma gerekçeleri

MÜCADELELER İLE GEÇEN BİR ÖMÜR

◾ O, artık Uygur Türklerinin öncü simalarından biridir. Bu noktada ilk hedefi milletini uyanışa çağırmak ve Çin zulmüne halkıyla birlikte yekvücut "dur!" diyebilmektir. İşte, İsmail Gaspıralı'nın başlattığı Ceditçilik hareketi onun için hayatının ikinci dönüm noktası olur.

Mehmet Emin Buğra, öğrencilerini teşkilatlandırıp siyasi mücadele hayatına ilk adımını atar. 1931 senesinde iki kişiyle başlayan direniş hareketi, 1932'de üç yüz kişiye çıkar. Öncelikleri üye sayısını artırmak ve gerekli teçhizatlar ile direniş faaliyetlerini geliştirebilecekleri parayı toparlayabilmektir.

Ceditçilik ne demek?

19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında Rus İmparatorluğu'nda özellikle Türk kökenli Müslüman halklar arasında ortaya çıkan sosyal-siyasi ve entelektüel bir hareketin adıdır.

ŞARKÎ TÜRKİSTAN İSLAM CUMHURİYETİ'Nİ KURMASI

Mehmet Emin Buğra, uluslararası sahada da Doğu Türkistan meselesini daima duyurma gayretindedir. O dönemler Sabit Damolla ile yakın olan Buğra, Damolla'nın 1932 senesindeki Türkiye ve Hindistan gezisinin dönüşünü bekler.

Damolla seyahatinden, Şarkî Türkistan İslam Cumhuriyeti'nin kurulmasında büyük katkılar sağlayacak bilgilerle döner. Böylece 1933 yılında Şarkî Türkistan İslam Cumhuriyeti kurulmuş olur.

Sabit Damolla kimdir?

Sabit Damolla Abdülbeki, I. Doğu Türkistan Cumhuriyeti'nin başbakanı ve Doğu Türkistan bağımsızlık hareketinin Uygur lideridir.

Uygurların dünyaya armağan ettiği 12 makam

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN