Mihrişah Valide Sultan'ın çeşmeleri
Osmanlı Devleti'nin yenilikçi padişahı III. Selim'in annesi Mihrişah'ın, tarihte hayır işlerini seven ve dindarlığı ile meşhur olan Valide Sultan olarak anıldığını biliyor muydunuz? Külliye, birden çok çeşme ve kütüphane gibi önemli hayır işlerini miras bırakan Mihrişah Valide Sultan'ın hayatını ve geride bıraktıklarını derledik.
Giriş Tarihi: 06.04.2019
13:18
Güncelleme Tarihi: 06.04.2019
19:12
16 Ekim 1805 Çarşamba günü Topkapı Sarayı'nda vefat eden Mihrişah Valide Sultan için çok büyük bir cenaze töreni düzenlenmiş; kortej Edirnekapı yoluyla Eyüp Sultan'a getirilerek hayatta iken yaptırdığı türbesine defnedilmişti. Mihrişah Valide Sultan gelini ile yan yana gömülmeyi vasiyet etmiş, ebedi istirahatgâhlarında bile bir arada bulunmak istemişlerdir.
Eyüp'te türbe, medrese, kütüphane ve imaret, Levend Çiftliği'ndeki, kışlanın bahçesinde cami, çeşme ve sıbyan mektebi, Hasköy'deki Lağımcılar Kışlası'ndaki cami ile Halıcıoğlu'nda Mihrişah Valide Sultan Cami'ni yaptırdı. Hayır eserlerinin devamı için vakıflar kurdurmayı da ihmal etmedi. 1805 yılında Yeniköy'deki Mihrişah Valide Sultan Çeşmesi'ni yaptırmıştır. Haremin hazinedar ustalarından çaşnigir Zeyneb için Eminönü Balıkpazarı'nda yaptırdığı kitâbesinde Hazinedar usta çaşnigir Zeyneb yazmasına rağmen halk arasında Mihrişah Vâlide Sultan Çeşmesi olarak bilinen çeşme de bugün yerinde yoktur. Halıcıoğlu Kışlası ile Haliç Köprüsü arasındaki iki minareli Mihrişah Valide Sultan (Kumbarhane) Camii'ni yaptıran da odur. Eyüp semtinde 1795 yılında inşa ettirdiği imaret ise 221 yıldan beri faaliyetlerini sürdürmektedir.
MİHRİŞAH VÂLİDE SULTAN KÜLLİYESİ
Türbe, hazîre, imaret (aşhane), mektep, sebil ve çeşmelerden oluşan külliye, Sultan III. Selim'in annesi Mihrişah Vâlide Sultan tarafından 1792-1796 yıllarında Mehmed Ârif Ağa ve Ahmed Nûrullah Ağa'nın başmimarlıkları sırasında inşa ettirilmiş olup bina emini Anadolu kazaskerlerinden Kavafzâde Mehmed Emin Efendi'dir.
Külliyenin barok özelliklere sahip mermer cephesi türbe, taçkapılar, yuvarlak kemerli madenî şebekeli pencereler, sebil ve çeşmelerle şekillenmiştir. Sebilin sağındaki pencerenin üzerinden başlayarak türbenin başlangıcına kadar devam eden Sünbülzâde Vehbî'ye ait kitâbe metni Yesârî Mehmed Esad'ın ta'lik hattıyla mermere işlenmiştir. Ön cephede mevcut iki kapı dışında doğu ve batıda külliyeye ait iki kapı daha vardır. Türbe ve hazîre avlusuna kilit taşı stilize istiridye kabuğu motifli, iki renk mermerden örülmüş "S" profilli bir kapı ile geçilir. Kapı kemeri üzerinde "küllü nefsin zâikatü'l-mevt" âyeti yazılıdır. Bu bölüm, "S" ve "C" kıvrımlı kemerler ve ortasında akant yaprağının yer aldığı bir bölümle sonlanır. Kapının iki yanında dalgalı hatlara sahip yüksek kaidelerin üzerinde helozonik kıvrımlı, akant yapraklı ve profilli başlıkları olan sütunlar yükselir. Sütunların arasındaki iç bükey bölümler birer süs çeşmeciğiyle hareketlendirilmiştir. Bu bölümün üzerindeki köşeli pilastırlar arasında kelime-i tevhidin yazılı olduğu madalyonlar vardır.
MİHRİŞAH VÂLİDE SULTAN TÜRBESİ
Beyaz mermerden, on iki oval yüzlü, çift sıra pencereli ve kubbeli bir yapının cephelerindeki pencereler arasında duvarlara gömülü sütunlar ve köşeli pilastırlar yer alır. Pencere altlarında ve üstlerinde bulunan yatay silmelerle, bunların aralarında yer alan sütun ve pilastırlarla cepheler bölümlenmiş, kullanılan renkli taşlarla etkili bir görünüm sağlanmıştır. Kilit taşları stilize istiridye kabuğu motifli, "S" profilli kemerleri olan pencerelerden alttakiler dökme demir şebekeli, üsttekiler revzenlidir. Türbe üç bölümlü, revaklı bir girişe sahiptir. Ortasını bir kubbenin, iki yanını tonozların örttüğü bu bölümün iç yüzeyleri kalem işleriyle bezenmiştir. Yastıklı ve impostlu sütunlar üzerindeki yuvarlak kemerlerden kapı önündeki daha yüksek ve geniş tutulmuştur.