Mihrişah Valide Sultan'ın çeşmeleri
Osmanlı Devleti'nin yenilikçi padişahı III. Selim'in annesi Mihrişah'ın, tarihte hayır işlerini seven ve dindarlığı ile meşhur olan Valide Sultan olarak anıldığını biliyor muydunuz? Külliye, birden çok çeşme ve kütüphane gibi önemli hayır işlerini miras bırakan Mihrişah Valide Sultan'ın hayatını ve geride bıraktıklarını derledik.
Giriş Tarihi: 06.04.2019
13:18
Güncelleme Tarihi: 06.04.2019
19:12
MİHRİŞAH VÂLİDE SULTAN KÜLLİYESİ
Türbe, hazîre, imaret (aşhane), mektep, sebil ve çeşmelerden oluşan külliye, Sultan III. Selim'in annesi Mihrişah Vâlide Sultan tarafından 1792-1796 yıllarında Mehmed Ârif Ağa ve Ahmed Nûrullah Ağa'nın başmimarlıkları sırasında inşa ettirilmiş olup bina emini Anadolu kazaskerlerinden Kavafzâde Mehmed Emin Efendi'dir.
Külliyenin barok özelliklere sahip mermer cephesi türbe, taçkapılar, yuvarlak kemerli madenî şebekeli pencereler, sebil ve çeşmelerle şekillenmiştir. Sebilin sağındaki pencerenin üzerinden başlayarak türbenin başlangıcına kadar devam eden Sünbülzâde Vehbî'ye ait kitâbe metni Yesârî Mehmed Esad'ın ta'lik hattıyla mermere işlenmiştir. Ön cephede mevcut iki kapı dışında doğu ve batıda külliyeye ait iki kapı daha vardır. Türbe ve hazîre avlusuna kilit taşı stilize istiridye kabuğu motifli, iki renk mermerden örülmüş "S" profilli bir kapı ile geçilir. Kapı kemeri üzerinde "küllü nefsin zâikatü'l-mevt" âyeti yazılıdır. Bu bölüm, "S" ve "C" kıvrımlı kemerler ve ortasında akant yaprağının yer aldığı bir bölümle sonlanır. Kapının iki yanında dalgalı hatlara sahip yüksek kaidelerin üzerinde helozonik kıvrımlı, akant yapraklı ve profilli başlıkları olan sütunlar yükselir. Sütunların arasındaki iç bükey bölümler birer süs çeşmeciğiyle hareketlendirilmiştir. Bu bölümün üzerindeki köşeli pilastırlar arasında kelime-i tevhidin yazılı olduğu madalyonlar vardır.
MİHRİŞAH VÂLİDE SULTAN TÜRBESİ
Beyaz mermerden, on iki oval yüzlü, çift sıra pencereli ve kubbeli bir yapının cephelerindeki pencereler arasında duvarlara gömülü sütunlar ve köşeli pilastırlar yer alır. Pencere altlarında ve üstlerinde bulunan yatay silmelerle, bunların aralarında yer alan sütun ve pilastırlarla cepheler bölümlenmiş, kullanılan renkli taşlarla etkili bir görünüm sağlanmıştır. Kilit taşları stilize istiridye kabuğu motifli, "S" profilli kemerleri olan pencerelerden alttakiler dökme demir şebekeli, üsttekiler revzenlidir. Türbe üç bölümlü, revaklı bir girişe sahiptir. Ortasını bir kubbenin, iki yanını tonozların örttüğü bu bölümün iç yüzeyleri kalem işleriyle bezenmiştir. Yastıklı ve impostlu sütunlar üzerindeki yuvarlak kemerlerden kapı önündeki daha yüksek ve geniş tutulmuştur.
Türbe kapısı siyah-beyaz mermerden, kilit taşı stilize istiridye kabuğu motifli, "S" profilli bir kemere sahiptir. Bir âyetin yazılı olduğu kitâbenin üzerinde "S" ve "C" profilli bir kemeri içte ve dışta akant ve palmet motifleriyle bezeyen taç kısmı bulunur. İki yandan ikişer sütunla sınırlanan kapının sağına ve soluna birer dikdörtgen pencere yerleştirilmiştir. On iki yüzlü türbe cephesinin bir yüzü giriş, iki yanı birer dolap nişi olarak düzenlenmiştir. Dokuz yüzünde altlı üstlü pencereler sıralanır. Üst kat pencereleri renkli camlı ve revzenlidir.
Türbenin içindeki on iki adet sütun yapının iç köşelerindeki geçişleri yumuşatır. Alt kat pencereleri üzerindeki celî sülüs hatlı âyet kitâbesiyle üst kat pencereleri üzerindeki ism-i celâl, ism-i nebî, dört halife, Hasan, Hüseyin, Saîd, Sa'd, Zübeyr ve Talha isimlerinin yazılı olduğu madalyonlar Hattat Mahmud Celâleddin Efendi'nin eseridir. Türbenin nakkaşı Mehmed Şevki'dir. Kubbenin iç yüzeyi, merkezdeki yuvarlak bir madalyondan çıkarak on iki kola ayrılan, kalem işi tekniğindeki, sarı, beyaz, kırmızı, yeşil ve mavi renkli dalgalı şeritlerle bezelidir. Bu şeritlerin aralarını ve eteğini aynı teknikteki "S" ve "C" kıvrımlı barok süslemelerle rokoko üslûbundaki buketler dolgular. Türbe, planı itibariyle Türk barok mimarisinin önemli bir temsilcisidir.