Mihrişah Valide Sultan'ın çeşmeleri
Osmanlı Devleti'nin yenilikçi padişahı III. Selim'in annesi Mihrişah'ın, tarihte hayır işlerini seven ve dindarlığı ile meşhur olan Valide Sultan olarak anıldığını biliyor muydunuz? Külliye, birden çok çeşme ve kütüphane gibi önemli hayır işlerini miras bırakan Mihrişah Valide Sultan'ın hayatını ve geride bıraktıklarını derledik.
Giriş Tarihi: 06.04.2019
13:18
Güncelleme Tarihi: 06.04.2019
19:12
MİHRİŞAH VÂLİDE SULTAN TÜRBESİ
Beyaz mermerden, on iki oval yüzlü, çift sıra pencereli ve kubbeli bir yapının cephelerindeki pencereler arasında duvarlara gömülü sütunlar ve köşeli pilastırlar yer alır. Pencere altlarında ve üstlerinde bulunan yatay silmelerle, bunların aralarında yer alan sütun ve pilastırlarla cepheler bölümlenmiş, kullanılan renkli taşlarla etkili bir görünüm sağlanmıştır. Kilit taşları stilize istiridye kabuğu motifli, "S" profilli kemerleri olan pencerelerden alttakiler dökme demir şebekeli, üsttekiler revzenlidir. Türbe üç bölümlü, revaklı bir girişe sahiptir. Ortasını bir kubbenin, iki yanını tonozların örttüğü bu bölümün iç yüzeyleri kalem işleriyle bezenmiştir. Yastıklı ve impostlu sütunlar üzerindeki yuvarlak kemerlerden kapı önündeki daha yüksek ve geniş tutulmuştur.
Türbe kapısı siyah-beyaz mermerden, kilit taşı stilize istiridye kabuğu motifli, "S" profilli bir kemere sahiptir. Bir âyetin yazılı olduğu kitâbenin üzerinde "S" ve "C" profilli bir kemeri içte ve dışta akant ve palmet motifleriyle bezeyen taç kısmı bulunur. İki yandan ikişer sütunla sınırlanan kapının sağına ve soluna birer dikdörtgen pencere yerleştirilmiştir. On iki yüzlü türbe cephesinin bir yüzü giriş, iki yanı birer dolap nişi olarak düzenlenmiştir. Dokuz yüzünde altlı üstlü pencereler sıralanır. Üst kat pencereleri renkli camlı ve revzenlidir.
Türbenin içindeki on iki adet sütun yapının iç köşelerindeki geçişleri yumuşatır. Alt kat pencereleri üzerindeki celî sülüs hatlı âyet kitâbesiyle üst kat pencereleri üzerindeki ism-i celâl, ism-i nebî, dört halife, Hasan, Hüseyin, Saîd, Sa'd, Zübeyr ve Talha isimlerinin yazılı olduğu madalyonlar Hattat Mahmud Celâleddin Efendi'nin eseridir. Türbenin nakkaşı Mehmed Şevki'dir. Kubbenin iç yüzeyi, merkezdeki yuvarlak bir madalyondan çıkarak on iki kola ayrılan, kalem işi tekniğindeki, sarı, beyaz, kırmızı, yeşil ve mavi renkli dalgalı şeritlerle bezelidir. Bu şeritlerin aralarını ve eteğini aynı teknikteki "S" ve "C" kıvrımlı barok süslemelerle rokoko üslûbundaki buketler dolgular. Türbe, planı itibariyle Türk barok mimarisinin önemli bir temsilcisidir.
Türbenin içinde Mihrişah Vâlide Sultan, Hatice Sultan, Beyhan Sultan, Refet Kadın ve Rahime Piristû Kadın'a ait beş sanduka bulunmaktadır. Girişin sağında etrafını rûmî, palmet ve kıvrık dalların bezediği, sedef kakmalı ahşap bir korkulukla çevrili sanduka Mihrişah Vâlide Sultan'a aittir. Türbenin avlusu zamanla XVIII. yüzyıl sonu ile XIX ve XX. yüzyıllara ait mezarların bulunduğu bir hazîreye dönüşmüştür. Avlunun doğusunda âbidevî bir kapı ile ulaşılan, içleri kalem işi bezeli, sekiz adet, kubbeli bir revakla bunun arkasında aynalı tonoz örtülü birimler yer alır. Revak kubbelerinin sonuna kitâbesiz bir çeşme yerleştirilmiştir. Bu revakın arkasındaki aynalı tonozlu birimlerden ilki imaret avlusuna geçişi sağlar. 2, 3 ve 6. birimler türbenin bulunduğu avluya açılan mekânlar olup türbedar odaları olarak kullanılmaktadır.
Mihrişah Vâlide Sultan Kütüphanesi'nin külliye ile bir ilgisi yoktur. Mihrişah Vâlide Sultan ve kethüdâsı Atâullah Efendi'nin vakfı olan kitaplar önce Eyüp Sultan Camii içinde sol taraftaki iki dolapta muhafaza edilmiştir. Zamanla genişleyen kütüphane 1924'te Hüsrev Paşa Kütüphanesi'ne, 1957'de Süleymaniye Kütüphanesi'ne nakledilmiştir. (Kaynak: İstanbul'un Yüzleri Serisi, İstanbul'un 100 Hanım Çeşmesi, Kültür A.Ş Yayınları)