Mimar Sinan'ın unutulmuş bir eseri: Kılıç Ali Paşa Medresesi
Medreseler ilmi ve marifeti, tarihin derinlerinden geleceğin sayfalarına aktaran İslam medeniyeti için çok önemli merkezlerdir. Bu yüzden Osmanlı, neredeyse her caminin yanına bir de medrese inşa etmiştir. Bu bilinç doğrultusunda yüzlerce eşsiz eserle İstanbul'u imar eden Mimar Sinan da Tophane'de Kılıç Ali Paşa Külliyesi'nin içerisinde bir medrese tasarlamıştır. Peki, Sinan'ın tasarladığı, zamanla unutulmaya yüz tutan Kılıç Ali Paşa Medresesi'nin özellikleri nelerdir?
Giriş Tarihi: 26.04.2022
19:36
Güncelleme Tarihi: 26.04.2022
21:23
🔹 Külliyenin kuzeyi ise daha farklı bir görünüm çizer. Boğazkesen'in ayırdığı kısım artık Beyoğlu'nun yadigar mekanlarının insana selam verdiği yerdir.
🔹 1955 yılında bölgeden uygulanan imar çalışmaları sırasında büyük ölçüde yok olmaya başlayan bölge günden güne değer kazanır.
Dersaadet'te Beyoğlu
🔹 Külliyenin en önemli yapısı olan Kılıç Ali Paşa Camii, Mimar Sinan'ın önemli eserlerinden bir tanesidir ve plan düzeni açısından Ayasofya ile sık sık kıyaslanır. Camide 1950'li yıllarda yapılan imar uygulamaları eskiden daha geniş olan avlusunun küçülmesine neden olur.
🔹 Osmanlı camilerinin, hususan Mimar Sinan'ın inşa ettiği camilerin avlusu bir yaşam merkezidir. İnsanların boş vakitlerinde muhabbet ettiği, namazdan çıktıktan sonra musafaha ve güzel kelamın neşrolduğu mekan caminin avlusudur.
Mimar Sinan'ın eserleri hakkında 33 ilginç bilgi
🔹 Kılıç Ali Paşa Külliyesi'nin yer aldığı bölgedeki pek çok anıtsal eser önünden geçen sakinlerine bölgenin köklü tarihini hissettirir. Ayrıca bölge, İstanbul'un en önemli ticari ve finans kurumlarının yer aldığı önemli bir alan olarak karşımıza çıkar.
🔹 Buradaki yoğunluk, bölgeye sık bir insan dolaşım potansiyeli sağlar, özellikle iş günlerinde çevrede çalışan her kesimden insan, öğle tatilinde veya iş çıkışında buradaki ticari alanlarda en azından yemek yemek gibi basit fiilleri yerine getirmeleri Kılıç Ali Paşa'yı canlı tutar.
Tarihe tanıklık eden Osmanlı eserleri
🔹 Kılıç Ali Paşa Külliyesi içinde cami, hamam, türbe ve medrese bulunur. Cami ve hamam özgün işlevini yapmaya devam eder.
🔹 Medrese özgün işlevini 1924 yılında çıkarılan "Tevhid-i Tedrisat Kanunu" ile fiilen kaybeder. Bir süre işlevsiz olarak varlığını sürdürür ve zaman zaman uygun olmayan, bilinçsizce verilen işlevlerle yapısı olumsuz etkilenir. Yapılan yanlış ve kötü onarımlar ise medresede bazı zararlar oluşturur.
15 maddede Mimar Sinan
🔹 Tarihi yapıların bina olarak yaşamını devam ettirebilmesi ancak günlük yaşama entegre edilebildiği ölçüde mümkün olur . Yapının özgün işlevi, yani ilk inşa edilirken hedeflenen işlevi, sonradan herhangi bir nedenle sona ermiş ise ona uygun bir işlev verilmesi halinde oldukça dikkatli olunmalıdır.
🔹 Yapının ilk inşa edilirken hedeflendiği işleve yakın bir işlev verilmelidir . Örneğin medrese , kütüphane olarak sonradan işlevlendirilebilir.
Selçuklu medreseleri hakkında 10 bilgi