Musa Carullah ve Rusya'daki Müslümanlar
Rusların diğer milletleri asimile ederek "Ruslaştırma" politikaları 18. ve 19. yüzyılda büyük kıyımlara sebep oldu. Volga Havzası'ndaki Müslümanlar, Rus hükümetinin uyguladığı ağır asimilasyon politikalarına direnmeye çalıştılar. Lakin bölgede İslam'ı savunacak kimse kalmamış, hepsi bir şekilde öldürülerek ortadan kaldırılmıştı. İşte, böyle bir dönemde Mercani ve Gaspıralının izinden giden Musa Carullah Bigiyef, canını ortaya koyarak davasına sahip çıkacaktı...
Giriş Tarihi: 02.09.2023
16:17
Güncelleme Tarihi: 21.09.2024
08:49
RUSYA'DAKİ MÜSLÜMANLARIN MERKEZİ: VOLGA HAVZASI
◾ Rusya'da Müslüman çoğunluğun olduğu iki ana bölge mevcuttur. Bunlardan ilki kuzey Kafkasya topraklarını kapsamaktadır. İkinci olarak ise Volga Havzası'ndaki Müslümanlar yer alır.
◾ Volga Havzası'nda yaşayan Müslümanların üzerlerine kurulan fiziksel ve bedeni baskıdan kurtulmak adına ilk adım, bulundukları yerlerde kongreler düzenlemek olur. Bu kongreler uzun yıllar devam eder.
Volga Havzası nerede?
Volga ya da İdil Avrupa'nın en uzun ırmağı kabul edilmektedir. Rusça Volga adı Fince kökenli "valkea " sözcüğünden gelir. "Valkea " beyaz demektir. Anlamı ise ak sular veya beyaz nehir demektir. Moskova ile Sankt-Peterburg arasındaki Valday Tepeleri'nden doğar.
Rusya'da İslam'ın ilk meşalesi
BASKILARIN ULAŞTIĞI NOKTA
◾ Rusya'daki Ruslaştırma faaliyetinin yanı sıra bu coğrafyada yaşayan halka yönelik Ortodokslaştırma faaliyetinin de yapıldığını söylebiliriz. Baskılar sadece Müslüman halkı değil aynı zamanda Hristiyan halkında canını yakmış durumdadır.
◾ Tam böyle bir devirde, Volga Müslümanlarını heyecanlandıran bir hareketlilik meydana gelir. Bu hareketlilik "Ceditçiler" olarak anılacak Türk aydınlarının varlığıdır. Bölgede yaşanan asilasyon politikaları düzenlenen kongrelerde bir sonuca ulaşmaz.
Özbekistan'ın hürriyet meşaleleri
MÜSLÜMAN CEDİTÇİLER
◾ Kırım Türkü olan İsmail Gaspıralı'nın öncülük ettiği Ceditçilik hareketi, Rusya'da yaşayan Müslüman halkı heyecanlandıran bir gelişmedir. Bölgede Türklerin faaliyetlerinin son derece kısıtlandığını biliyoruz. Gaspıralı Rusya'daki Türk-İslam düşüncesini canlandırır ve böylece buradaki insanlar için bir umut ışığı olur.
◾ İsmail Gaspıralı, eğitim ve kültür alanında yapılan reformların öncülüğünü üstlenir. Rus hükümetinin baskılarına rağmen Türk dünyasında birlik düşüncesiyle halkı bilinçlendirmeyi başarır. "Dilde, fikirde ve işte birlik" sloganıyla Rusya'da Cedit okulları açar. Geliştirmiş olduğu fonetik metodu ile okuma yazma süresini 40 güne indirir.
İsmail Gaspıralı kimdir?
İsmail Gaspıralı, Kırım Tatarı fikir adamı, eğitimci ve yazar-yayıncıdır. Gaspıralı, Rus İmparatorluğu'nda Türk-İslam toplumlarının eğitim, kültür reformu ve modernleşmeye ihtiyacını betimleyen bir aydındır. Soyadı, Kırım'daki Gaspra şehrinden gelmektedir.
Türklerin tarihi başkenti Ötüken
TÜRK DÜNYASININ ENLERİNDEN: MUSA CARULLAH
◾ Şehabettin Mercani, İsmail Gaspıralı gibi aydın Türklerin izinden giden biri daha vardır. Bu isim, Musa Carullah'ın ta kendisidir. 1875 yılında, Molla Carullah ve Fatıma Hanım'ın oğlu olarak Rusyanın Rostov şehrine bağlı Nevoçerkassk'ta dünyaya gözlerini açar.
◾ Babası Molla Carullah'ın Rusya'nın Don Bölgesi'ne ahund olarak atanmasıyla beraber onları yaşamlarının yeni dönemi karşılar. Çünkü çok sevdiği babasını 6 yaşındayken, 1881 senesinde burada kaybeder. Böylece annesiyle yaşamları tamamen değişir.
Rostov şehri nerede?
Rusya'nın Güney Federal Bölgesi'nin idari merkezidir.
Ahund ne demek?
Farsça kökenli ahund sözcüğü, "İran'da din adamlarına verilen unvan, üstat, hoca" manasına gelmektedir.
Türkistan'da bir ayaklanma: Basmacılar
TATAR FİLOZOF'UN İLİMLE DOLU HAYATI
◾ Annesi Fatıma Hanım, oğlunu en iyi biçimde hayata hazırlamak istemektedir. Bundan ötürü ona evvela kendisi bir eğitim verir . Daha sonra Rostov'da bir Rus okuluna gider. İlim tahsiline Kazan'ın en meşhur medreselerinden biri olan Gölboyu'nda devam eder. Bu eğitimini Buhara Medreseleri'nde tamamlar.
◾ Tatar filozof Arapça ve Farsça gibi dilleri; fıkıh, hadis gibi dini ilimleri öğrenir. İstediği üniversiteye kabul edilmediği için uzun bir seyahate çıkmaya karar verir. Bu seyahat onda farklı fikirlerin uyanmasına sebep olacaktır.
Tatarların Mehmet Akif'i: Abdullah Tukay