Arama

Müslüman alimlerden miras ‘cerrahi aletler’

Bundan bin yıl önce, yani 10'uncu yüzyıl Güney İspanya'sında yaşasaydık, Batıda "Abulcasis" adıyla tanınan meşhur cerrah Ebü'l Kasım Halef bin Abbas Zehravi'nin omzunun üzerinden bir ameliyatı izleme şansı bulabilirdik belki de. Dünya tıp literatürünün temellerini atan Müslüman alim Zehravi, o dönemde kaleme aldığı Et-Tasrif adlı tıp ansiklopedisini yazıp bitirmiş olurdu ve belki de bugünlere miras kalan cerrahi aletleri görme şansını elde edebilirdik…

  • 5
  • 12
NASIL KULLANILACAĞINI DETAYLARIYLA ANLATTI
NASIL KULLANILACAĞINI DETAYLARIYLA ANLATTI

Mümkün olan en hatasız performansı elde etmeyi amaçlayan ve Müslüman biliminin düsturu haline gelen bitmek tükenmek bilmeyen kusursuz alet arayışı, bugün de modern bilimin en önemli ilkeleri arasında yer alır.

Bu arayışa dört elle sarılan Zehrâvî, geliştirdiği cerrahi aletleri elle çizilmiş anlaşılır resimlerle göstermiş ve bunların ne zaman ve nasıl kullanılacağıyla ilgili ayrıntılı bilgiler vermişti.

  • 6
  • 12
DAĞLAMA YÖNTEMİNE YOL GÖSTERDİ
DAĞLAMA YÖNTEMİNE YOL GÖSTERDİ

Dağlama yöntemi ile ilgili olarak şu notu düşmüştü: "Eskilerin (eski hekimlerin) görüşüne göre, altınla yapılan dağlama demirle yapılan dağlamadan daha iyidir. Bizim görüşümüze göreyse, demir kullanılan operasyonlar daha çabuk ve daha doğru olmaktadır."

  • 7
  • 12
ÇIBAN TEDAVİSİNDE NE ÖNERİYORDU?
ÇIBAN TEDAVİSİNDE NE ÖNERİYORDU?

Kazıma (mecred) aletleri ve bunların burun çıbanının tedavisinde kullanımı hakkında da bilgi verdi: "Avamın çıban dediğine hekimler 'fistül' adını verir. Daha önceki talimatlara uygun olarak uygulanan dağlama sonuç vermemişse kesin bir tedavi yöntemi olmayıp tek yol, olgunlaşan tümör üzerinde bir kesik açarak kemiğe ulaşana kadar derine inmek ve içindeki nem ve cerahati akıtmaktır. Kemiğe ulaştığınızda nekroz ya da kararma görmeniz durumunda bu resimdekine benzer bir alet ile kazıyın. 'Pürüzlü baş' adıyla bilinen bu alet Hint demirinden yapılmıştır. Düğme gibi yuvarlak olan başının üzerinde çok ince işçilikli girintiler bulunur ve bu özelliğiyle eğe ya da törpüye benzer. Hastalıklı kemiğin yanına yerleştirdiğiniz aleti parmaklarınızın arasında çevirin ve elinizle hafifçe bastırın; bu işleme kemiğin hastalıklı bölümü tamamen temizlenene kadar devam edin. İşlemi birkaç kere tekrarladıktan sonra ilgili alana kanamayı durdurucu madde uygulayın. Uygulama yapılan yer iyileşip et dokusu oluşmaya başlamışsa, cerahat akışı kesilmişse, kırk gün içerisinde nüksetme olmazsa, şişme yoksa veya başka herhangi bir şey çıkmıyorsa tamamen iyileştiğinden emin olabilirsiniz."

  • 8
  • 12
TAŞLARI KIRMAK İÇİN ALET TASARLAMIŞTI
TAŞLARI KIRMAK İÇİN ALET TASARLAMIŞTI

İdrar yolu taşları konusunda da sayfalarca araştırma yapılmıştı. Zehrâvî bu taşları ezerek kırmak için mis'ab (matkap) adında bir alet tasarlamıştı.

Zehrâvî'nin kitabını en son tercüme eden Lewis ve Spink bu aletin orijinalliğini şu sözlerle açıklar: "Abulcasis'in geliştirdiği bu alet, bir anlamda modern çağdan yüzlerce yıl önce geliştirilmiş gerçek bir litotripter [böbrek ve safra taşlarını kırmak için kullanılan taş ezme makinesi] olduğu izlenimini verir. Tamamen gözlerden kaçan bu aletten ne Franco ve Pare gibi büyük Orta Çağ cerrahları ne de genito-üriner cerrahinin üstatlarından Frere Comethe bahseder."

  • 9
  • 12
İCAT ETTİĞİ ALETLER DİĞER TABİPLERCE GELİŞTİRİLDİ
İCAT ETTİĞİ ALETLER DİĞER TABİPLERCE GELİŞTİRİLDİ

12'inci yüzyıla gelindiğinde Sevilla'da yaşayan İbn Zuhr isimli hekim, çelik çubuğun ucuna bir elmas ilave etmek suretiyle Zehrâvî'ye ait cihazı dönüştürdü.

Zehrâvî ise, matkaplara ek olarak sistolitotomi (mesane taşı ameliyatı) prosedürlerinde kullanılan özel bir bıçak da geliştirmişti.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN