Müslüman alimlerden miras temizlik ve güzellik yöntemleri
10'uncu yüzyıl Avrupa için, açık kanalizasyonlar, hastalıktan kırılan insanlar ve birçok pis manzaranın akla geldiği Karanlık Çağ anlamına geliyordu. Oysa İslam dünyası için durum tam tersiydi. Müslüman alimler birçok yeniliğe imza atmış, sahip oldukları ilmi günlük yaşamlarına aktarmışlardı. Allah'ın ve Resul-i Ekrem'in buyurduğu temizlik anlayışı, Müslümanların birçok ürün ve temizlik pratiği geliştirmelerini sağladı. Peki, bundan tam 14 asır önce dahi kullanılan sabun, misvak ve kınanın sırrı neydi? Günümüz modern bilimi, bu ürünler için ne diyor?
Giriş Tarihi: 02.11.2018
16:46
Güncelleme Tarihi: 02.11.2018
17:41
KUR’AN-I KERİM’DE TEMİZLİK
"…Ey iman edenler!
Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın.
Başlarınızı mesh edin, ayaklarınızı bileklerinize kadar yıkayın…"
Maide, 6.
İslam inancı, imana, saflığa, maddi ve manevi temizlik ve arınmışlığa dayanır. Allah, Müslümanların yemekten önce ve sonra el ve ağızlarını yıkamasını öğütler; farz kıldığı beş vakit namaz öncesinde abdest almalarını emreder.
Peygamber Efendimiz (sav) de, temizlik konusunda hassas olunmasını vurgulamış ve "Allah temizleri sever" diye buyurmuştu. Ayrıca Müslümanların, Cuma günü cemaatle kılınan namaz öncesinde gusül abdesti alması öğütlenmişti.
Bu emir ve öğütlerle harmanlanan İslam coğrafyasında birçok âlim, insanların hayatlarını kolaylaştıracak, temizliği bir yaşam pratiğine dönüştürecek keşiflere imza attı.
8 ASIR ÖNCE İCAT EDİLEN ABDEST OTOMATI
13'üncü yüzyılda Anadolu'da yaşayan Müslüman âlim El-Cezerî'nin kaleme aldığı, abdest makineleri de dâhil olmak üzere birçok mekanik icadı tanıtan Olağanüstü Mekanik Araçların Bilgisi Hakkında Kitap , mühendisliğin farklı alanlarına mensup kişiler için paha biçilmez bir kaynaktır.
Günümüzde kullanılan musluk ve lavaboyla kıyaslandığında, bu mühendislik harikası teferruatlı ve sanatsal özellikler taşıyordu.
HAVLU VERME ÖZELLİĞİ DAHİ VARDI
Tamamen seyyar olduğu için misafirlerin önüne getirilebilen bu abdest makinesi, tepsi üzerindeki bir tavus kuşu görünümündeydi.
Misafirin düzenin üst kısmındaki valfi açmasıyla birlikte, düzen abdest almaya yetecek miktarda suyu sekiz aşamada akıtıyordu. Bu yöntem sayesinde su tasarrufu da sağlanmış oluyordu. Bu otomatların havlu verme özelliği bulunanları bile vardı.
SABUNU MÜSLÜMANLAR ÜRETTİ
Yüzlerini su ile yıkamayı yeterli bulmayan Müslümanlar, yağ (genellikle zeytinyağı) ve "alkali" yi (tuz benzeri bir madde) birbiriyle karıştırarak sabunu ürettiler.
İstenen kıvamı alması için kaynatılan bu karışım, kalıplarda bekletilip sertleştiriliyor, banyo ve hamamlarda kullanılıyordu.
13'üncü yüzyıla ait olup yakın tarihte gün yüzüne çıkarılan bir yazmada sabun yapımıyla ilgili ayrıntılı tarifler yer almaktaydı:
"…Biraz susam yağı alın, biraz potas, alkali ve biraz da kireç serpin, iyice karıştırıp kaynatın. Pişen karışımı kalıplara dökerek, soğuyup katı sabuna dönüşünceye değin bekletin …"