Müslüman alimlerden miras temizlik ve güzellik yöntemleri
10'uncu yüzyıl Avrupa için, açık kanalizasyonlar, hastalıktan kırılan insanlar ve birçok pis manzaranın akla geldiği Karanlık Çağ anlamına geliyordu. Oysa İslam dünyası için durum tam tersiydi. Müslüman alimler birçok yeniliğe imza atmış, sahip oldukları ilmi günlük yaşamlarına aktarmışlardı. Allah'ın ve Resul-i Ekrem'in buyurduğu temizlik anlayışı, Müslümanların birçok ürün ve temizlik pratiği geliştirmelerini sağladı. Peki, bundan tam 14 asır önce dahi kullanılan sabun, misvak ve kınanın sırrı neydi? Günümüz modern bilimi, bu ürünler için ne diyor?
Giriş Tarihi: 02.11.2018
16:46
Güncelleme Tarihi: 02.11.2018
17:41
8 ASIR ÖNCE İCAT EDİLEN ABDEST OTOMATI
13'üncü yüzyılda Anadolu'da yaşayan Müslüman âlim El-Cezerî'nin kaleme aldığı, abdest makineleri de dâhil olmak üzere birçok mekanik icadı tanıtan Olağanüstü Mekanik Araçların Bilgisi Hakkında Kitap , mühendisliğin farklı alanlarına mensup kişiler için paha biçilmez bir kaynaktır.
Günümüzde kullanılan musluk ve lavaboyla kıyaslandığında, bu mühendislik harikası teferruatlı ve sanatsal özellikler taşıyordu.
HAVLU VERME ÖZELLİĞİ DAHİ VARDI
Tamamen seyyar olduğu için misafirlerin önüne getirilebilen bu abdest makinesi, tepsi üzerindeki bir tavus kuşu görünümündeydi.
Misafirin düzenin üst kısmındaki valfi açmasıyla birlikte, düzen abdest almaya yetecek miktarda suyu sekiz aşamada akıtıyordu. Bu yöntem sayesinde su tasarrufu da sağlanmış oluyordu. Bu otomatların havlu verme özelliği bulunanları bile vardı.
SABUNU MÜSLÜMANLAR ÜRETTİ
Yüzlerini su ile yıkamayı yeterli bulmayan Müslümanlar, yağ (genellikle zeytinyağı) ve "alkali" yi (tuz benzeri bir madde) birbiriyle karıştırarak sabunu ürettiler.
İstenen kıvamı alması için kaynatılan bu karışım, kalıplarda bekletilip sertleştiriliyor, banyo ve hamamlarda kullanılıyordu.
13'üncü yüzyıla ait olup yakın tarihte gün yüzüne çıkarılan bir yazmada sabun yapımıyla ilgili ayrıntılı tarifler yer almaktaydı:
"…Biraz susam yağı alın, biraz potas, alkali ve biraz da kireç serpin, iyice karıştırıp kaynatın. Pişen karışımı kalıplara dökerek, soğuyup katı sabuna dönüşünceye değin bekletin …"
AVRUPA’YA HAÇLI SEFERLERİ İLE GİTTİ
Sabun, 13'üncü yüzyılda sona eren Haçlı Seferlerinden ülkelerine dönen Haçlılar ile Avrupa'ya gelmiş ancak fazla rağbet görmemişti.
Oysa 18'üncü yüzyıla gelindiğinde sabun üretimi, özellikle Suriye'de, oldukça önemli bir endüstri haline gelmişti. Tedavi edici mahiyetteki sabunların yanı sıra, renkli ve parfümlü özelliklere sahip güzellik sabunları da üretiliyordu.
ZEHRÂVÎ’NİN KALEME ALDIĞI ‘GÜZELLİK TIBBI’
Orta Çağ Müslümanları, temiz olmanın yanında, görünümleri konusunda da hiçbir zahmetten kaçınmıyorlardı, hatta güzellik konusunda Kurtubalı ünlü hekim ve cerrah Zehrâvî gibi kitap yazan hekimlere bile rastlanıyordu.
Hz. Muhammed'in (sav) temizlik ile ilgili hadislerinden etkilenen Zehrâvî, Et-Tasrif adlı kitabının bir bölümünü tamamen kozmetik konusuna ayırmıştı.
Bu çalışma, dünyada bilinen ilk orijinal kozmetoloji çalışmasıdır. Zehrâvî bu bölümde, tıbbın bir dalı olarak gördüğü kozmetik için Güzellik Tıbbı ifadesini kullanır.