Müslüman alimlerin dünyayı değiştiren keşifleri
İslam tarihi, bugünkü medeniyetin temellerini atan birçok Müslüman bilim adamının keşiflerinden, inşalarından ve miraslarından oluşur. Tarihe yön veren alimlerimizin izinden gitmek onları tanımak için, bugün kullandığımız kâğıttan, ilk üniversiteye; ilk ameliyatlardan, gök kuşağı açıklamalarına kadar giden; Müslüman bilim adamlarımızın ilklerini, keşiflerini ve icatlarını içeren bir liste hazırladık.
Giriş Tarihi: 22.03.2019
13:08
Güncelleme Tarihi: 22.03.2019
13:23
İLK USTURLABI YAPAN ÂLİM; ZERKALİ
Zerkali çalışmalarında usturlab kullanmıştır. Batıda Zerkali Safihası adıyla meşhur olan âlet Afakî bir şekilde, her yerin ufkunu temsil edecek sûrette ufuk dâiresi hareketli yapılmış, menâzırî usûl ile ayın tutuluş durumu resimlenmiş, dâirevî ve safihadan ibârettir. Bu âletin özelliklerinden bahseden Zerkali 'nin risâlesi, Kitâb-ül Amel Bis-safiha ez-Zicîya, Lâtince, İbrânice ve diğer dillere tercüme edilmiştir. Bir örneği Paris Kütüphânesinde mevcut olan âlet hakkında Mîrim Çelebi, Sultan İkinci Bâyezîd Hanın emriyle Farsça mükemmel bir eser yazmıştır.
DÜNYANIN DÖNDÜĞÜNÜ KEŞFEDEN İLK ÂLİM; BÎRÛNÎ
Bîrûnî, Fars bilgin ve hezârfen. Tam adı Ebu Reyhan Muhammed bin Ahmed el-Birûnî'dir. Batı dillerinde adı Alberuni veya Aliboron olarak geçer. Gökbilim, matematik, doğa bilimleri, coğrafya ve tarih alanındaki çalışmalarıyla tanınır. Bîrûnî'nin astronomi ve coğrafya ölçümleri için geliştirdiği birçok alet zaman içerisinde kayboldu. Günümüze kadar ulaşan ölçme araçları ise piknometre, mekanik usturlap ve bazı harita projeksiyonlarıdır.
Bîrûnî Newton'dan 700 yıl önce, Newton'un matematiksel olarak ispatladığı yer çekimi kuramı üzerine ilk fikirlerini ileri sürdü. Ayrıca geliştirdiği teleskoplar ile gözlemleri sonucunda, gezegenlerin güneş etrafında döndüğünü doğrulayan Galileo'dan da 600 yıl önce, 'dünyanın döndüğü' fikrini El-Bîrûnî savundu. Dünya dönüyorsa, ağaçlar ve taşların neden fırlamadığı sorusuna ise merkezde bir çekicilik olduğu ve her şeyin dünyanın merkezine düştüğü cevabını verdi. Kuzey, Güney, Doğu ve Batı'nın farklı noktalarda buluştuğunu; denizlerin ardında bir karanın bulunduğunu (Bugünkü Amerika) öngördü. Kendisinden çok sonra gelen Newton, Toricelli, Copernicus, Galileo gibi bilim adamlarına ilham kaynağı olan El-Bîrûnî, 75 yaşında vefat etti.
İLK UÇAĞI YAPAN ÂLİM; EBU FİRNAS
Uçmak insanlık tarihi boyunca en büyük hayaldi ve bu hayal bir müslüman alim olan İbn Firnas tarafından, geliştirdiği cihazla gerçek oldu. İnsanın göklere olan yolcuğunu başlatan İbn Firnas, kendine özgü bir sistem geliştirdi. İbn Firnas'ın geliştirdiği bu aletin her yerini kumaşla kapladığı, kanat kısmınaysa kuş tüyleri yapıştırdığı, bu sayede de havalanmayı başardığı biliniyor.
Abbas bin Firnas, uçmak için bir araç geliştiren ve uçmayı başaran ilk insandı. Dokuzuncu yüzyılda kanatlı bir araç geliştiren Firnas, bir nevi kuş kostümü ortaya çıkardı. Firnas, İspanya'nın Cordoba şehrinde giriştiği ilk denemesinde havalanmayı başardı ve yere düşüp belini kırmadan önce birkaç dakika uçmayı başardı. Firnas'ın tasarımları şüphesiz yüzyıllar sonra ünlü İtalyan sanatçı Leonardo da Vinci'yi etkilemişti.
GÖK KUŞAĞINI İLK AÇIKLAYAN ÂLİM; KUTBÜDDÎN ŞÎRÂZÎ
Özellikle gök kuşağı hadisesini açıklama yolunda yaptığı çalışmalar önemlidir. Işık ışınının yağmur damlasında iki defa kırılıp bir defa yansımasıyla gök kuşağı renklerinin oluştuğunu ilk defa doğru olarak açıklayan Şîrâzî'nin bu alandaki diğer başarısı, İbnü'l-Heysem'in ünlü eserine Tenḳīḥu'l-menâẓır adıyla ciddi bir şerh yazmış olan Kemâleddin el-Fârisî gibi bir optik dehasını yetiştirmesinde yatmaktadır. Nihâyetü'l-idrâk adlı eserinde coğrafyaya dair meselelerin, başta Bîrûnî olmak üzere eski müslüman coğrafyacılarının çalışmaları ışığında ele alındığı görülmektedir.
İLK KITA SEYAHATNAMESİNİ YAZAN ÂLİM İBNİ BATTUTA
İbn Battûta, dünyaya geldiği Fas'ın Tanca şehrinden çıktığı günden itibaren, 28 yıl boyunca dünyanın çeşitli yerlerini seyâhat etti. 22 yaşında Hac için yola koyulan İbn Battûta, gezileri boyunca Mısır, Arap Yarımadası, Irak, İran, Anadolu, Deşt-i Kıpçak, Bizans (İstanbul), Orta Asya, Hindistan, Maldivler, Çin ve Endülüs'ü dolaştı. Dünyanın büyük gezgini sayılan Marko Polo'yu seyâhatleri ve aktardıklarıyla geride bırakan İbn Battûta, dolaştığı diyarların 700 yıl önceki durumlarını, devlet ve toplum yapılarını, inanç ve adetlerini, doğal özellik ve ürünleriyle tanıttı.
İbn Battûta, gezdiği ülkelerin coğrafyası ve ekonomisi hakkında da ayrıntılı bilgiler verir. Fakat klasik bir coğrafyacı olmadığı için mesafeleri belirtmemiş, sadece yolculuğunun kaç gün tuttuğunu kaydetmiştir. İncelediği ana unsur insan olduğundan pek çok şehri "binaları sağlam, mescidi küçük" yahut "köhne bir kapısı var, kalenin iç kısmı boş" tarzında klişe cümlelerle geçiştirmiştir.