Müslüman alimlerin dünyayı değiştiren keşifleri
İslam tarihi, bugünkü medeniyetin temellerini atan birçok Müslüman bilim adamının keşiflerinden, inşalarından ve miraslarından oluşur. Tarihe yön veren alimlerimizin izinden gitmek onları tanımak için, bugün kullandığımız kâğıttan, ilk üniversiteye; ilk ameliyatlardan, gök kuşağı açıklamalarına kadar giden; Müslüman bilim adamlarımızın ilklerini, keşiflerini ve icatlarını içeren bir liste hazırladık.
Giriş Tarihi: 22.03.2019
13:08
Güncelleme Tarihi: 22.03.2019
13:23
MİKROBU İLK TANIMLAYAN ÂLİM; AKŞEMSEDDİN
Kaynaklarda aynı zamanda "tabîb-i ebdân" olduğu, devrinin iyi bir hekimi sıfatıyla da şöhret kazandığı ve tıbba dair eserleri bulunduğu belirtilen Akşemseddin'in, tıp tarihinde ilk defa mikrop meselesini ortaya atmak ve hastalıkların bu yolla bulaştığı fikrini öne sürmekle, bu alanda kesin bilgiler veren Fracastor adlı İtalyan hekimden en az 100 yıl önce bu konuya ilk temas eden tabip olduğu kabul edilir.
CÜZZAMI BULAN ÂLİM; İBNİ CESSAR
Tıbbî uygulamaları ve verdiği eserlerle kısa sürede döneminin aranan doktorlarından biri haline gelen Cessar, 10. yüzyıl sonlarına doğru, dönemin adetlerinin aksine, cüzzamlı hastaları ıssız adalara terk etmek yerine tedavi etmeye çalışıyordu. Bu tedaviler sırasında ceylan derisine yazmış olduğu tıbbî yazılar 12,500 kiloyu bulur. Kitaplarının ağırlığı yaklaşık 10 tondur. Onca kitaptan, seyahatlerden ve hastaları tedavi ederken edindiği tecrübelerden edindiği bilgileri, cüzzamın sebep ve tedavileriyle ilgili olan "Fakirler İçin Seyahat Kitabı" adı altında toplayan İbn Cessar, tıp tarihinde bir çığır açmıştır. Bu önemli kitapta ayrıca yolculuk esnasında sık sık karşılaşılan hastalıkların sebeplerini, teşhis ve pratik olarak uygulanabilecek tedavi yöntemlerini anlaşılır bir dille anlatmıştır. Gittiği ülkelerde karşılaştığı tüm hastalıklara teşhis koyup tedavilerini bulmaya çalışan ve kendini bilime adayan İbni Cessar, 1009 tarihinde Hakk'a yürümüştür.
VEBANIN BULAŞICI OLDUĞUNU BULAN ÂLİM; İBN HATİP
Veba hastalığı hakkında yaptığı detaylı incelemeler sonucunda, hastalığın bulaşıcı olduğunu ilmî bir şekilde ispat etmeyi başarmış ilk bilim insanı olan Müslüman İbn Hatip, aynı zamanda şiir yazmış ve bir dönem vezirlik yaparak kariyerine siyaseti de eklemiştir. Dünya tarihinde, Veba hastalığı ve bulaşıcılığı hakkında, Yersin ve Kitasato tarafından 1894 tarihinde mikrobu keşfedilmeden önce eser vererek kalıcı yer edinen İbn Hatip, 1374 senesinde Gırnata'da vefat etmiştir.
VEREM MİKROBUNU BULAN ÂLİM; KAMBUR VESÎM
Abbas Vesim Efendi ya da Kambur Vesim, 17'nci yüzyılda yaşamış Osmanlı astronomu ve hekimidir. Çalışma yeri Sultan Selim çarşısındaydı.. Etyolojiye (hastalıkların sadece tedavisinin değil, nedenlerinin de araştırılması) büyük önem veren Abbas Vesim Efendi'nin esas üne kavuşması verem mikrobunu bulması ve 18. yüzyıl sonlarında "Düsturu'l-Vesim fi Tıbbi'l-Cedid ve'l-Kadim (Eski veYeni Tıp konusunda Vesim'in kuralları") adlı iki ciltlik kitabı yazmasıdır. 2083 sayfa olan el yazma halindeki bu eser, bir önsöz, dört bölüm ve bir de sonsözden meydana gelmektedir. Doğu ve batı tıbbını karşılaştıran ve mükemmel bir külliyat olan eser, tıp tarihimiz açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu eserin birinci bölümünde baştan sona kadar organ hastalıkları, ikinci bölümünde kadın ve çocuk hastalıkları, üçüncü bölümünde şişler ve ülserler, dördüncü bölümünde basit ve bileşik ilaçları anlatılmaktadır. Büyük bilgin Abbas Vesim Efendi, 1760 senesinde İstanbul'da vefat etmiştir.
RETİNA TABAKASINI BULAN ÂLİM; İBNİ RÜŞD
İslâm âleminden daha çok Avrupa'da şöhrete kavuşan İbni Rüşd, felsefe alanında isim yaptı. Batı dünyasında, hiçbir Müslüman bilgin onun ulaşabildiği mertebeye ulaşamadı. O doktor olarak da çok tutulan birisiydi. Daha çok Aristo yorumcusu olarak ün yaptı. Zamanının en büyük doktorlarından biri olan İbn-i Rüşd, tıp sahasında 16 eser verdi. Bunlar arasında "Külliyat fi't Tıp " en tanınmış olanıdır. Lâtince'ye tercüme edilen kitap, yüzyıllarca Avrupa üniversitelerinde ders kitabı olarak okutulmuştur. Bir tıp ansiklopedisi olan Külliyat fi't Tıp, hastalıkları tek tek ele almaktadır. İbni Rüşd, bu eserinde hiçbir insanın hayatında ikinci bir defa çiçek hastalığına yakalanmayacağını söyler ve sebeplerini izah eder. Onun, gözdeki retina tabakası ve çalışma tarzı hakkındaki açıklamaları oldukça enteresandır. Diyebiliriz ki; tıp tarihinde gözdeki retina tabakasının fonksiyonunu ilk defa ilmi açıdan izah eden âlim İbni Rüşd'dür. İbni Rüşd, ayrıca İbni Sina'nın Kanun'una ve Galen'in eserlerine de şerhler yazmıştır. Tedavi, zehirler ve ateşli hastalıklar hakkında eserleri bulunmaktadır.