Nene Hatun'un vatan müdafaası ve tarihimizdeki önemi
"Evladım anasız büyür de vatansız büyüyemez." diyen ve beşikteki bebeğini bırakarak cepheye koşan Nene Hatun'un dillerden düşmeyen cesareti ile fedakarlığı nesilden nesile aktarıldı. Osmanlı tarihinin önemli savaşlarından "93 Harbi" diye adlandırılan 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında genç yaşta gösterdiği büyük kahramanlıkla simge haline gelen Nene Hatun'u saygı ve minnetle anıyoruz.
Giriş Tarihi: 22.05.2020
08:48
Güncelleme Tarihi: 22.05.2022
10:58
Sesli dinlemek için tıklayınız.
🔸 Nene Hatun, Köse Mehmet Ağa'nın karısı Şerife'yi, Kara Fatma'yı, Topal Gülizar'ı kalabalığın arasında görünce, ölüme giderken can yoldaşlarını bulmuş gibiydi. Ayaz Paşa Camii imamının gür sesini kalabalığın ancak bir kısmı duyabiliyordu.
🔸 Halk, omuz darbeleri ile tabyanın demir kapısını devirip içeriye girdi. İlk girenler düşman ateşi ile yere serilmişti; fakat şehitlere basarak hücuma devam eden ahali, kısa sürede Rus askerinin boğazlarına sarılmaya başlamıştı. Rus askerleri ardı ardına yıkılıyor, kışla kan gölüne dönüyordu.
Ruslar, Aziziye Tabyasından uzaklaştırıldı
🔸 Sonunda Aziziye kurtarıldı, iki bine yakın Moskof askeri öldürüldü, binlercesi de yaralandı. Halktan da çok şehit ve yaralı vardı. Nene Hatun da yaralanmış, elinde satırı olduğu halde dövüşürken aldığı yaranın etkisiyle kanlar içinde yere yıkılmıştı. Fakat baygın bulunduğu o anlarda dahi kanlı satırını sımsıkı kavramıştı…
Göğüs göğüse geçen bir muharebe sonunda Ruslar, Aziziye Tabyasından uzaklaştırıldı.
🔸 Nene Hatun, 93 Harbi sonrasında Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı derken oğullarından ikisini de cephede şehit verdi. 1937 yılında, 93 Harbi gazileriyle yapılan bir röportaj vasıtasıyla tanındı. O günden sonra da asla unutulmadı.
🔸 Geçim sıkıntısı çeken Nene Hatun, 1943 yılında ulusal kadın kahramanlardan Name Hanım ile birlikte cumhurbaşkanına bir dilekçe yazarak yardım istedi. Nene Hatun, 1952 yılından itibaren Aziziye Anıtı yapılması çalışmaları sırasında yeniden gündeme geldi.
9. Kolordu Komutanı Korgeneral Refik Koraltan ve karargâhı Erzurum'da bulunan Üçüncü Ordu'nun Komutanı Nurettin Baransel Paşa, dönemin belediye başkanı, Erzurum valisi ile TBMM'nin Nene Hatun'a sahip çıktı. 1952 yılında 30 Ağustos Zaferi kutlamalarında kendisine "3. Ordunun Nenesi" unvanı verildi. Türk Kadınlar Birliği'nin girişimi ile Türkiye'de ilk defa Anneler Günü'nün kutlandığı 1955 yılında Birlik kendisine "Yılın Anası" unvanı verdi.