Arama

Öfkenin beslediği zulüm!

Dünya üzerinde en çok konuşulan hükümdar olan Cengiz Han, tarihe adını acı ve yıkımla sonuçlanan savaşlarla yazdırdı. Moğol İmparatorluğu'nun kurucusu olan Cengiz Han, sınırlarını doğudan batıya, kuzeyden güneye dek genişletti. Müslüman ve Türk coğrafyasının üzerinde gezinen bir kara bulut olarak, tarihe derin acılar bıraktı.

🔸 Çingiz, hiçbir dini kabul etmez ve bilhassa Türkleri ve İslam coğrafyasını kana bular. İnsanları vahşice katleder. İbnü'l Esir, her yeri yıkan ve hiçbir şeye saygısı olmayan Moğollardan ve istilalarından bahseder. Hz. Âdem'den o zamana kadar insanlığın mâruz kaldığı en büyük felâketin Moğol istilâsı olduğunu dile getirir ve şunları ekler:

🔸 "Keşke annem beni doğurmasaydı da tüyler ürpertici zulüm ve katliamları görmeseydim!" der. Cengiz Han'ın orduları istilâ ettikleri İslâm ülkelerinde taş üstünde taş bırakmazlar. Kadın ve çocuklar dâhil herkesi vahşice öldürdüler. Moğol askerleri, İslâm kültür ve medeniyetinin en önemli merkezlerini de tahrip ettiler. Kütüphaneler ve ibadethaneler başta olmak üzere adeta bir milleti tarihe gömdüler."

https://www.instagram.com/p/ChXAZ1rDwL7/

🔸 Devlet yapısında sadece Moğol gelenek ve görenekleri hakim olur, Moğol İmparatorluğu kurduğu teşkilât ilkel prensiplere dayandığı için ölümünden sonra ancak kırk yıl devam eder. Buna rağmen soyunun hâkim olduğu coğrafya üzerinde Cengiz Han'ın etkileri uzun yıllar gözlemlenir.

🔸 Kendisinin kuvvetli iradesi, oğullarının hiçbirinde olmadığı için ölümünden sonra ailesinin devleti beraber yönetmesini ister. Sağlığı yerindeyken oğlu Ögeday'ı veliaht tayin eder.

🔸 Moğol İmparatorluğu'nun hukuk ve askerlik işlerini düzenleyen kanunlar "Cengiz Han Yasası" olarak bilinir. Yasaların tamamını, Cengiz Han'ın kendisi yazmayıp halkı tarafından anlatılarak gelecek nesillere aktarılır.

🔸 Moğol hazinesinde saklanan yasayı uygulama görevini de bu kanunları en iyi bilen oğlu Çağatay'a verir. Birçok bölgede halk bu kurallara göre yaşar."Cengiz Han Yasası" bir kitap halinde tam olarak zamanımıza ulaşamasa da Moğol tarihine dair eserler, bilhassa Moğolların Gizli Tarihi, Câmiʿu't-tevârîh, Târîh-i Cihângüşâ ve Ebü'l-Ferec Tarihi gibi eserlerde yer alır. Cengiz Han yasaları gerektiğinde çok acımasız bir şekilde uygulanır.

🔸 Cuci erken yaşlarda dünyadan göçtüğü için tahtı oğlu Batu Han'a kalır. Altın Orda Devleti'nin esasını teşkil eden Ak Orda, Batu Han tarafından kurulur. Tuluy'un oğlu Mengü Han ile Kubilay Han, Ögeday'dan sonraki iki nesil içinde büyük hanlığı onlardan almayı başarmışlardır.

Altın Orda Devleti:
Cengiz Han ölmeden önce topraklarını oğulları arasında paylaştırmış ve Seyhun Irmağı ile Balkaş Gölü'nün batısındaki yerleri büyük oğlu Cuci Han'a verir. Cuci Han'ın küçük oğlu Batu Han, batıya doğru giriştiği seferlerle bu toprakları genişletir.

Batu Han:
Cengiz Han'ın en büyük oğlu olan Cuci'nin oğludur. Moğol İmparatorluğu'na bağlı Altın Orda'nın kurucusudur. 1240 - 1255 yılları arasında Altın Orda Devleti'ni yönetir. Lehistan ve Macaristan ordularını yendikten sonra kurduğu devlet Rus toprakları ve Kafkaslarda 250 yıl egemen olur.

  • 10
  • 11

Moğollar hakkında bazı görüşler

🔸 Cengiz Han yasa maddelerine kattığı yorumla dünyayı fethetme maksadını açıklar:

"Benimle olmayan, bana karşı demektir. Ben yenilmez savaşçılarımın önünde savaşırım. Bütün dünya bana baş eğmedikçe, savaşı bırakmayacağım. Moğolların Han'ı yer'in sahibidir. O kılıcını kuvvetiyle hükmediyor. Moğolların vazifesi, benim emrime hazır olmaktır. Buyruklarıma itaat etmektir. Benim istediğim kişiyi öldürmektir."

🔸 Prof. Dr. Laszlo Rasonyi şu çarpıcı tespiti yapar:
"O (Cengiz Han) manevi değerleri saklayan kitleleri imha etti. Şehirleri, medeniyet ocaklarını yaktı. İslam dünyasında Orta-Asya'nın tekrar önem kazanması bir hayli zaman aldı."

  • 11
  • 11

🔸 Prof. Dr. Philip K. Hitti ise şunları söyler:
"Moğol ordusu uçarcasına giden atlara binmiş ve kendilerine has ok ve yaylarla silahlanmış olarak vardıkları her yerde taş üstüne taş bırakmadılar ve yaygın bir tahribat meydana getirdiler. Onlardan önce İslam kültürel varlığını temsil eden merkezler yakıldı. Onlardan geriye kuru çöller ve vaktiyle Müslüman hükümdarların oturduğu sarayların ve kütüphanelerin şekilsiz harabeleri kaldı… Herat, Buhara, Semerkand, Belh ve Harezm ülkesi, baştanbaşa Moğol istilası altında virane haline geldi.
Dünyanın evvelce hiç görmediği böylesine geniş bir imparatorluğun yenilmez kurucusu, İslam toprakları üzerinde rüzgâr gibi esti."

🔸 Sıbt İbnu'l-Cevzi, İbnu'l-Esir ve Suyuti gibi tarihçiler de Moğol zulmünü şöyle anlatır:
"Zaman yaratıldığından beri böyle bir bela görülmemiştir. Öyle bir musibet ki, bütün mahlûkat onlardan zarar gördü. Onlardan zarar görenlerin başında tabiî ki Müslümanlar geliyordu. Eğer birisi çıksa ve dese ki, kâinat yaratıldığından bu ana kadar böyle bir musibet görülmemiştir, muhakkak doğru söylemiş olur. Çünkü tarih böyle bir afeti daha kaydetmemiştir."
İbni Haldun da meşhur eserinde Moğol tahribatını uzun uzun tasvir ediyor.

🔸 Moğol tarihçi Cüveyni, Buhara ve Semerkant'taki tahribat ve katliamın boyutlarını şöyle bir cümle ile açıklar:
"Zaman içinde nüfusları ne kadar çoğalırsa çoğalsın, eski seviyesinin onda birine bile ulaşamayacaklar."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN