Orta Asya'da yeşeren Türk kültürü
Kökleri Orta Asya'ya dayanan Türkler, zengin kültür tarihi ve binlerce yıllık geçmişi ile kadim bir topluluktur. Zamanla dünyanın dört bir yanına yayılan ve imparatorluklar kuran milletimiz bu süreçte Orta Asya'dan yükselen kültür ve medeniyetlerini de gittikleri topraklarda da yaşatır. Türk kültürü, geleneksel göçebe yaşam tarzları , ata kültü , destanları , atlı okçuluk gibi unsurları ile anılır.
Giriş Tarihi: 17.10.2023
15:56
Güncelleme Tarihi: 17.10.2023
16:33
TÜRK KÜLTÜRÜ DENİLİNCE AKLA İLK NE GELİR?
◾ Türk kültürü, binlerce yıllık geçmişe sahip olan zengin bir mirası temsil ediyor. Bu kültürde, Türklerin Orta Asya'daki kökenleri, geleneksel göçebe yaşam tarzları , ata kültü , Manas Destanı gibi kahramanlık hikayeleri , atlı okçuluk gibi unsurlar öne çıktı.
◾ Vav Tv'de yayınlanan "Doğu'dan Batı'ya Tarih" programına konuk olan Prof.Dr.Ahmet Taşağıl, Türk kültür tarihi ile ilgili önemli gözlemlerini aktardı. Ahmet Taşağıl Türk Kültür tanımının çerçevesini şu sözleriyle çizdi: "Macaristan'dan Mançurya'ya kadar olan alanda, üç ana coğrafi kuşakta yaşamış olan insanların ortaya koyduğu bir kültür akla gelmeli,zaman zaman atlı, konar-göçer, bazen şehir kuranların bazen ormanlarda,vahalarda kendilerine hayat bulan insan toplulukların meydana getirdiği ve sürekliliği olan, M.Ö. 2700'lerden günümüze kadar takip edebildiğimiz, hayat şekline Türk kültürü denir."
Ahmet Taşağıl kimdir?
Ahmet Taşağıl, 1985 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden mezun olduktan sonra Çince öğrenmek ve Orta Asya tarihi çalışmak için Çin'e gitti. Türk tarihi alanında akademik çalışmalarını sürdürdü. Çince, İngilizce, Rusça ve Fransızca ile Türk lehçelerinden Kazakça ve Kırgızca'yı iyi derecede, Moğolca ve Farsça'yı az bilen Taşağıl, Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı olarak akademik hayatını sürdürmektedir. Orta Asya Türk Tarihi'nin eski ve yeni devirlerine dair 200'den fazla makalesi ve 9 kitabı yayınlanmıştır.
TÜRK KÜLTÜR TARİHİNİN EN ESKİ BULUNTULARI NELER?
◾ Tarih biliminde iklim bilimi , genetik , kemik ve kalıntı bilimleri gibi alanlar, geçmiş dönemlerin anlaşılması ve rekonstrüksiyonu için kritik öneme sahipti. İklim bilimi, tarihi olayların ardındaki çevresel etkileri ve iklim değişikliklerini anlamamıza yardımcı olurken genetik çalışmalar, insanların kökenlerini ve göç yollarını aydınlattı.
Rekonstrüksiyon ne demek?
Mimarlıkta bir yapının kalıntıları ve diğer belgeler yardımıyla eski şeklinin belirlenerek yeniden yapılması işlemidir. Restorasyonla yakından ilintili bir kavramdır.
◾ Kemik bilimi ve kalıntı bilimleri ise arkeolojik kazılardan elde edilen kemikler, eserler ve kalıntılar üzerinden geçmiş toplumların yaşam biçimlerini, sağlık durumlarını ve dönemin sosyal yapısını incelememize imkan tanıdı. Bu disiplinler, tarihçilere ve araştırmacılara, geçmişin sırlarını daha iyi çözmeleri için önemli araçlar sundular.
◾ Taşağıl, Güney Sibirya'da Hakasya'nın bulunan en eski Türk yurdu olduğunu ifade ederek tarihi aydınlatmak için kendi iklim bilimcilerimizi, kemik ve kalıntı bilimcilerimizi yetiştirmenin öneminden de bahsetti.
TÜRK TARİHİNE DAİR EN ESKİ YAZITLAR NELER?
◾ Türk tarihine dair en eski yazılı kaynaklar, Orhun Yazıtları olarak bilinir ve Göktürk Kağanlığı dönemine aittir. Bu yazıtlar, 8. yüzyılda , Göktürk Kağanlığı'nın kurucusu Bilge Kağan ve oğlu Tonyukuk' un hükümdarlıkları sırasında dikilir. Orhun Yazıtları , Türk tarihinin ve kültürünün önemli bir parçasını temsil ederler.
◾ Taşağıl, " Orhun Yazıtları'nın yazıldığı tarihler daha Avrupa'nın yazısının bile olmadığı, Avrupa medeniyetlerinin oluşmadığı 630-730'lu yıllar" der ve Orhun Yazıtları'nda devletin yıkılması hakkında ve halkın devletten beklediği güvenlik , adalet ve ekonomik refah ile ilgili evrensel mesaj içeren zamana karşı koyan analizler içerdiğini iletir.
11 maddede Türk dilinin en eski metinleri: Orhun Kitabeleri
TÜRKLERİN YÖNETİM ŞEKLİ
◾ Birçok Türk Devleti'nin kökeni Orta Asya'nın göçebe topluluklarına dayanır. Bu coğrafyada Göktürk, Uygur gibi çeşitli büyük devletler kuran Türkler, farklı coğrafyalara yayılarak çeşitli devletlerle ilişkiler kurdular.
◾ Özellikle Tang Hanedanı döneminde Çin ile Türkler arasında diplomatik ilişkiler kuruldu. Bazen ittifaklar, bazen çatışmalar yaşandı. Uygur Devleti ile Çin arasında daha yakın bir kültürel temas görüldü. Dolayısıyla Türkler arasında Budizm ve Maniheizm gibi inanışlar yayıldı.
UYGURLARIN TÜRK TARİHİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ
◾ Orta Asya'da yaşayan Uygurlar, 8. yüzyılda Göktürk Kağanlığı'nın çöküşünün ardından Uygur Kağanlığı'nı kurarak önemli bir siyasi varlık haline geldiler.
◾ Uygurlar, Maniheizm ve Budizm gibi inanışları benimseyerek bu dinleri Orta Asya'ya yaydılar. Ayrıca Uygur alfabesi, Orhun ve Göktürk alfabesinin ardından Türk halklarının yazılı kültürünün gelişimine katkıda bulundu. Dolayısıyla Uygurlar, Türk tarihinde yerleşik hayata geçişin yanı sıra kültürel ve dini etkileriyle de önemli bir yere sahiptiler.
◾ Taşağıl, Uygur kültürünün genel türk kültür tarihinde önemli bir yeri olduğunu savunarak Uygur kültürü tarihini iki dönemde inceledi, " Uygurları iki dönemde incelemek gerekiyor.İlki Moğolistan'da olan Göktürk kağanlığı , ikincisi ve daha önemlisi 840 sonrası dünyanın en verimli topraklarında yaşayan günümüze kültürel unsurları ulaşan Ordos ve Turfan'daki Uygurlar diyebiliriz."