Arama

Orta Asya'da yeşeren Türk kültürü

Kökleri Orta Asya'ya dayanan Türkler, zengin kültür tarihi ve binlerce yıllık geçmişi ile kadim bir topluluktur. Zamanla dünyanın dört bir yanına yayılan ve imparatorluklar kuran milletimiz bu süreçte Orta Asya'dan yükselen kültür ve medeniyetlerini de gittikleri topraklarda da yaşatır. Türk kültürü, geleneksel göçebe yaşam tarzları, ata kültü, destanları, atlı okçuluk gibi unsurları ile anılır.

TÜRK KÜLTÜR TARİHİNİN EN ESKİ BULUNTULARI NELER?

◾ Tarih biliminde iklim bilimi, genetik, kemik ve kalıntı bilimleri gibi alanlar, geçmiş dönemlerin anlaşılması ve rekonstrüksiyonu için kritik öneme sahipti. İklim bilimi, tarihi olayların ardındaki çevresel etkileri ve iklim değişikliklerini anlamamıza yardımcı olurken genetik çalışmalar, insanların kökenlerini ve göç yollarını aydınlattı.

Rekonstrüksiyon ne demek?

Mimarlıkta bir yapının kalıntıları ve diğer belgeler yardımıyla eski şeklinin belirlenerek yeniden yapılması işlemidir. Restorasyonla yakından ilintili bir kavramdır.

Kemik bilimi ve kalıntı bilimleri ise arkeolojik kazılardan elde edilen kemikler, eserler ve kalıntılar üzerinden geçmiş toplumların yaşam biçimlerini, sağlık durumlarını ve dönemin sosyal yapısını incelememize imkan tanıdı. Bu disiplinler, tarihçilere ve araştırmacılara, geçmişin sırlarını daha iyi çözmeleri için önemli araçlar sundular.

◾ Taşağıl, Güney Sibirya'da Hakasya'nın bulunan en eski Türk yurdu olduğunu ifade ederek tarihi aydınlatmak için kendi iklim bilimcilerimizi, kemik ve kalıntı bilimcilerimizi yetiştirmenin öneminden de bahsetti.

TÜRK TARİHİNE DAİR EN ESKİ YAZITLAR NELER?

◾ Türk tarihine dair en eski yazılı kaynaklar, Orhun Yazıtları olarak bilinir ve Göktürk Kağanlığı dönemine aittir. Bu yazıtlar, 8. yüzyılda, Göktürk Kağanlığı'nın kurucusu Bilge Kağan ve oğlu Tonyukuk'un hükümdarlıkları sırasında dikilir. Orhun Yazıtları, Türk tarihinin ve kültürünün önemli bir parçasını temsil ederler.

Taşağıl, "Orhun Yazıtları'nın yazıldığı tarihler daha Avrupa'nın yazısının bile olmadığı, Avrupa medeniyetlerinin oluşmadığı 630-730'lu yıllar" der ve Orhun Yazıtları'nda devletin yıkılması hakkında ve halkın devletten beklediği güvenlik, adalet ve ekonomik refah ile ilgili evrensel mesaj içeren zamana karşı koyan analizler içerdiğini iletir.

11 maddede Türk dilinin en eski metinleri: Orhun Kitabeleri

TÜRKLERİN YÖNETİM ŞEKLİ

◾ Birçok Türk Devleti'nin kökeni Orta Asya'nın göçebe topluluklarına dayanır. Bu coğrafyada Göktürk, Uygur gibi çeşitli büyük devletler kuran Türkler, farklı coğrafyalara yayılarak çeşitli devletlerle ilişkiler kurdular.

◾ Özellikle Tang Hanedanı döneminde Çin ile Türkler arasında diplomatik ilişkiler kuruldu. Bazen ittifaklar, bazen çatışmalar yaşandı. Uygur Devleti ile Çin arasında daha yakın bir kültürel temas görüldü. Dolayısıyla Türkler arasında Budizm ve Maniheizm gibi inanışlar yayıldı.

UYGURLARIN TÜRK TARİHİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ

◾ Orta Asya'da yaşayan Uygurlar, 8. yüzyılda Göktürk Kağanlığı'nın çöküşünün ardından Uygur Kağanlığı'nı kurarak önemli bir siyasi varlık haline geldiler.

◾ Uygurlar, Maniheizm ve Budizm gibi inanışları benimseyerek bu dinleri Orta Asya'ya yaydılar. Ayrıca Uygur alfabesi, Orhun ve Göktürk alfabesinin ardından Türk halklarının yazılı kültürünün gelişimine katkıda bulundu. Dolayısıyla Uygurlar, Türk tarihinde yerleşik hayata geçişin yanı sıra kültürel ve dini etkileriyle de önemli bir yere sahiptiler.

Taşağıl, Uygur kültürünün genel türk kültür tarihinde önemli bir yeri olduğunu savunarak Uygur kültürü tarihini iki dönemde inceledi, " Uygurları iki dönemde incelemek gerekiyor.İlki Moğolistan'da olan Göktürk kağanlığı , ikincisi ve daha önemlisi 840 sonrası dünyanın en verimli topraklarında yaşayan günümüze kültürel unsurları ulaşan Ordos ve Turfan'daki Uygurlar diyebiliriz."

Uygur Türkleri, milattan sonra 8. yüzyılda Orta Asya'da Uygur Kağanlığı'nı kuran bir topluluktur. Uygurlar, yazı, edebiyat ve sanat alanlarında önemli katkılarda bulunurlar. Uygur alfabesi ve zengin kültürel eserler bırakırlar. Orta Asya'nın kültürel ve tarihi gelişiminde önemli bir rol oynar. Uygur dönemi, Orta Asya'da bir kültürel rönesans dönemi olarak kabul edilir ve bu dönemin eserleri günümüze ulaşmış önemli kalıntılar oluşturur.

Ahmet Taşağıl, Uygur kültürel tarihi ile ilgili şunları ifade eder, "Uygurların yaşadığı yerler çok yaşanabilecek yerler. Uygurların hukuk sistemi mesela Japonlar trafından hala üzerine araştırılıp makaleler yazılıyor. Aynı zamanda İpek Yolu üzerindeler, bir nevi küreselleşme, dış dünya ile düzenli bir etkileşim var" ifadelerini kullanır ve Uygur kültürünün Çin kültürüne çok fazla katkı sunduğunu belirtir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN