Arama

Orta Doğu'nun Paris'inde iç savaş

Doğu Akdeniz'in berrak suları üzerine kurulmuş, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış kadim beldelerden Lübnan ve onun güzel şehri Beyrut… Tarihi serencamı içinde birçok milleti, dini ve etnik kökeni bağrında ana gibi büyütse de uzun süre iç savaşla mücadele etti. Lübnan İç Savaşı sırasında bir ses vardı ki, onu dinlemek için tüm silah sesleri susardı. Gelin, Lübnan İç Savaşı gölgesinde Orta Doğu'nun durumuna bir bakalım...

YÖNETİMİ

🔹 19. yüzyıl Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünü korumak için birçok savaşa girdiği zorlu bir dönemdi. Bu dönemde Beyrut, Osmanlı'ya karşı yükselen Arap milliyetçiliğinin merkezlerinden biri oldu. Çevresindeki civar ülkelerden Mısır, Libya, Suriye ve Irak iç çatışmalara girerken Lübnan'da zengin tüccar sınıfıyla beraber hayat çok canlı bir şekilde yaşandı.

🔹 Şehir lüks otellerin, plajların, malikanelerin yanında Batı tarzında okul, üniversite, kafe, hastane, yayınevi bilhassa da bankalarla öne çıktı. Kentin artan önemiyle beraber özellikle İngiltere ve Fransa diplomatik ilişkilerini buraya taşıdı.

Beyrut'taki Osmanlı izleri

FRANSIZ MANDASINA GİRMESİ

🔹 Fransız yaşam tarzını benimseyen Beyrut, uzun yıllar Orta Doğu'nun Paris'i olarak anıldı. Sömürgeci Fransızlara yardım ve yataklık eden bir grup Arap milliyetçisi yüzünden Lübnan, Suriye ile birlikte 1920'de San Remo Konferansı'nda Fransız mandasına bırakıldı.

🔹 Fransa, 1921'de Büyük Lübnan Devleti'ni kurduğunu ilan etti. Gruplar 1926'da anayasayı da kabul ederek Lübnan Cumhuriyeti'ni kurdu. Böylece farkında olmadan Fransız vesayeti altına girdiler.

🔹 Fransa'nın desteklediği cumhurbaşkanları ile yeni kurulan devlet, hayal kırıklığına uğramış, Osmanlı dönemine olan özlemi artmıştı. Lübnan II. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla beraber 1944'te bağımsızlığını ilan etse de tam anlamıyla Fransız etkisinden çıkamadı.

LÜBNAN'IN GÖZBEBEĞİ BEYRUT

🔹 1945'te Arap Birliği kurucu üyelerinden olan Lübnan için yeni bir dönem başladı. Devlet, uyguladığı liberal politikalarla hızla büyüyerek zenginleşti. Sahip olduğu Beyrut limanıyla finans ve ticarette uğrak noktası oldu.

🔹 Özellikle bankacılık ve turizmde yükselen Beyrut, Ortadoğu'da en çok tercih edilen tatil beldelerinden oldu. Öyle ki bir dönem civar ülkeler iç karışıklarla boğuşurken Beyrut'un namı yayılmış İskenderiye, Kahire, Şam gölgede kalmıştı.

ll. Abdülhamid'in Orta Doğu'ya attığı düğüm: Petrol

ORTADOĞU'NUN GÖKYÜZÜNDEKİ YILDIZI

🔹 Beyrut, beraberinde bağrında doğmuş bir isimle yükselişe geçmiştir ki bu dünya çapında üne sahip olan Feyruz'dan başkası değildi.

🔹 Asıl adı Nouhad Haddad olan Arap müziğinin efsaneleşmiş kadife sesi Feyruz, 21 Kasım 1935'de Beyrut'un yoksul semtlerinden birinde Maruni bir ailenin en büyük çocuğu olarak dünyaya geldi.

🔹 Küçüklükten beri ailesine mini konserler veren Feyruz, ilk olarak hocaları tarafından keşfedildi ve sesindeki tınıların zenginliği dinleyicileri mest etti.

🔹 Devlet korosuna katılması gerektiği söylense de genç Feyruz, babasından izin alamadı. Hocalarının çabasıyla ikna olan babası kızını konservatuvara yazdırdı ve böylece Feyruz kısa sürede tanınmaya başlandı.

KAHİRE'DEKİ ÇALIŞMALARI

🔹 1954'te evlenen Feyruz, kendisi gibi müzisyen olan eşi Assi ile Kahire'ye gitti. Feyruz, Arap müziği denildiğinde akla gelen Kahire'de Arapların Sesi Radyosu'nda Filistin davası için "Rajioun" (Dönüyoruz) eserini ilk kez seslendirdi. Baştan aşağı vatan sevdası ve Filistin meselesine dikkat çeken şarkı, sonraki süreçlerde de onu aynı konuda yeni eserlerle buluşturdu.

🔹 Mısır ile özdeşleşmiş Ümmü Gülsüm'ün vefatıyla beraber yükselişte olan Feyruz, kısa zamanda halkın gönlünde yer edindi. Öyle ki güne onun şarkılarıyla kahve eşliğinde başlanırdı. Dolmuşlarda, dükkanlarda, her yerde bülbül sesli olarak isimlendirdikleri Feyruz'un şarkıları dini, etnik, milli farklılıklar ayırt edilmeksizin herkes tarafından dinlenirdi.

🔹 Artan şöhretiyle beraber birçok teklif alan Feyruz, Cezayir Cumhurbaşkanı'nın özel konserini reddedip "Ben halklar için şarkı söylerim, bireyler için değil." sözleriyle gündeme geldi ve Lübnan radyolarından 6 ay kadar uzaklaştırıldı.

Kahire'de sergilenen Osmanlı yadigarları

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN