Osman Gazi'nin defin vasiyeti: 'Gümüşlü Kümbet'
Oğlu Orhangazi'nin Bursa'yı teslim almasının ardından vasiyeti üzerine "Gümüşlü Kümbet"e defnedilen Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osmangazi'nin türbesi, tarihsel değeri ve ihtişamıyla kentin önemli tarihi yapıları arasında bulunuyor.
Giriş Tarihi: 31.07.2018
12:13
Güncelleme Tarihi: 31.07.2018
12:45
Ölümünün 692. yılında anılan, Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin naaşı, vasiyeti üzerine oğlu Orhan Gazi'nin Bursa'yı teslim almasının ardından "Gümüşlü Kümbet" olarak tanınan ve sonradan türbeye çevrilen eski Doğu Roma şapeline defnedildi.
Sekizgen planlı olan, üzeri kubbeyle örtülü türbenin ortasındaki Osman Gazi'ye ait ahşap sandukanın etrafı sedef kakmalı, pirinç parmaklıklarla çevrili ve sandukanın üzeri sırma işlemeli kadifeyle örtülü. Türbede 17 sanduka arasında Osman Gazi'nin oğlu Alaaddin Bey, Orhan Bey'in eşi Asporça Hatun ve oğlu İbrahim Bey, I. Murad'ın oğlu Savcı Bey'e ait sandukalar bulunuyor. Değişik tarihlerde bakım ve onarım gören türbe, 2014 yılında Dünya Miras Listesi'ne alınan "Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu" miras alanının bileşenleri arasında bulunuyor
'Ey oğul, beni şol gümüşlü kümbete koyasın'
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Sezai Sevim, Bursa'nın 1302'de Osmangazi tarafından kuşatıldığını, bu kuşatmanın 24 yıl sürdüğünü, Aktimur Hisarı ve Balabancık Hisarı'nda yaptırdığı kuşatma kuleleriyle kentin dışarıdan yardım almasını engellemeye çalıştığını hatırlattı.
Kuşatma sırasında Osmangazi'nin oğlu Orhangazi ile Balabancık Hisarı'na çıktığını ve burada aralarında bir diyalog geliştiğini anlatan Sevim, şunları kaydetti:
"Burada Osman Gazi'nin oğlu Orhan'a vasiyet anlamında bir cümlesi var, 'Ey oğul, beni şol gümüşlü kümbete koyasın' diyor. Gümüşlü kümbet dediği yer, Bursa'da o günün en büyük kilisesi ve bugün Orhan Gazi Türbesi'nin olduğu yer. Burada daha önce kilise olduğunu biliyoruz. Bu, tabandaki fresklerden de anlaşılıyor. Burası literatürde St. Elie Kilisesi olarak biliniyor. Bu kilisenin kubbesini o zaman yeni kaplatmışlar. Kubbe, güneş vurduğunda parıldıyor. Kaynaklar, kubbeyi tarif ederken 'gümüş gibi yalabırdı (parlardı)' tabirini kullanıyor. Bu yönüyle Osman Gazi, oraya gümüşlü kümbet yakıştırması yapıyor ."
Osman Gazi'nin Bursa'yı teslim almaya ömrünün yetmediğini ifade eden Sevim, şöyle devam etti:
"Bazı kaynaklar, 'Bursa'nın alınmasından önce vefat etti' diyor. Bazıları da 'Fethi sırasında sağdı, fetih müjdesi ulaşmadan önce öldü' diyor. Osman Gazi, 2 yıl yatalak hastaydı. Devleti yönetme dirayetini gösteremeyeceği için Osman Gazi, oğluna yetkileri devretmişti ve devleti oğlu idare ediyordu. Bunu 1324 yılına ait Orhan Gazi'nin tuğralı vakfiyesinden anlıyoruz. Orhangazi, Bursa tekfurunun daveti üzerine şehre geliyor. Görüşmeler yapıldıktan sonra kale Orhangazi'ye teslim ediliyor ."