Osmanlı askeri teşkilatı ile ilgili kavramlar
Osmanlı Devleti'nin ilk düzenli askeri birlikleri Orhan Bey zamanında kuruldu. Asıl askeri gücünü eyaletlerdeki kuvvetler teşkil ederdi. Bu kuvvetlerin esasını timarlı sipahiler oluştururdu. Asırlar boyunca 3 kıtada hakimiyet gösteren Osmanlı hem döneminin hem de dünya tarihinin en güçlü devletlerinden biri oldu. Peki, altı yüzyıl boyunca 3 kıtada hüküm sürmüş Osmanlı Devleti'nin askeri teşkilatındaki birlikler nelerdi?
Giriş Tarihi: 01.03.2020
09:08
Güncelleme Tarihi: 01.03.2020
09:33
Sol ulufeciler, seferde padişahın sağında yürüyen sipah bölüğünün solunda yürürlerdi. Savaş meydanında ve ordunun konak yerinde ise, padişah sancağının solunda dururlardı. Hazineyi korumak bunların görevleri arasındaydı. Ulufecilerden toplam 7 kişi tayin edilen bölük subaşılığına Subaşı sıfatıyla sol ulufecilerden 3 kişi tayin edilirdi.
Garipler; Anadolu, Mısır ve Afrika'dan gelmiş yabancı askerlerden oluşurdu. Hükümdarın bizzat katıldığı savaşlara katılırlardı. Maaşları kıdem ve ehliyete göre değişiklik gösterir ve Veziriazamın huzurunda dağıtılırdı. Garipler, Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasından sonra 1826 tarihinde, gümrükten bir miktar maaş bağlanıp emekli edildi.
Sağ Garipler ya da Gureba-i Yemin 15. yüzyıl sonlarında kurulmuş olan ve Osmanlı ordu teşkilatında, Kapıkulu süvarilerini oluşturan altı bölükten birisidir. Sağ Garipler savaşlarda sağ taraftan hücum ederek düşmanı çembere almaya yardımcı olmaktaydı. Yaklaşık 230 cm boyunda mızrak, 130 cm boyunda eğri kılıç ve büyük kalkan kullanmaktaydılar. Sefer esnasında Sağ ulufecilerin sağında giderlerdi. Padişahın sağındaki sancağın dibinde bulunurlardı. Sağ Gariplerin bayrakları san ve beyaz renkteydi.
Sol Garipler, Osmanlı ordusu teşkilatında Kapıkulu süvarilerini oluşturan altı bölükten birisidir. Sol garipler savaşta Osmanlı saltanat sancaklarını korurlardı. Sol garipler savaşlarda sol taraftan saldırıp düşmanı çember içine alırlardı. Sol Garipler tıpkı Sağ Garipler gibi savaş hazinesini korurlardı.
Azab veya azap, Osmanlı devletinde çoğunlukla *garnizon askeri olarak görev yapan bir askeri birimdir. Sözcüğün anlamı "bekar erkek"tir. Henüz evlenmemiş genç erkekler azab yazılabilirlerdi. Gönüllülerden oluşan yayalardı. Savaşta ordunun en önünde yer alırlardı. Anadolu'daki yaya askerlerinin çoğunluğunu oluştururlardı ve yerleşim birimlerinin güvenliğinin sağlanması, kalelerin savunulması gibi görevleri yerine getirirlerdi. Azab askerlerinin temel donanımı ok, yay, eğri kılıç ve savunma için bir kalkandan oluşurdu. Çoğunlukla zırh giymezlerdi, bu da gerektiğinde daha hızlı geri çekilebilmelerini sağlardı.
*Garnizon: Bir şehir veya müstahkem mevkide bulunan askeri kuvvetlerin bütünü.
Sadece sınırlarda bulunan kent ve kalelerde kullanılan yerli topçulardır. Bunların subayları kuşkusuz topçuluk bilgileri bulunması gerektiğinden eyalet paşalarının komutasında bulunmak üzere İstanbul'dan gönderilirlerdi. Buna da Topi ya da Topçu Ağası denilirdi. Bu topçulara ücretli olarak çalıştırılmalarından icareli denmiştir.
Osmanlı Devleti'nin ilk dönemlerinde ellerindeki çiftliklerine karşılık atlarıyla sefere giden, daha sonra geri hizmet kıtası olarak hizmet gören, vergiden muaf oldukları için bu unvanla anılan askeri gruptur. Müsellem , Osmanlı Devleti'nde, pek çok görevi yerine getiren, harp zamanlarında ordunun geçeceği yolları temizlemek, köprüleri tamir etmek ve yol açmak gibi hizmetlerle de mükellef idiler. Buna karşılık barış zamanlarında bütün vergilerden muaf sayılıyorlardı. Zaten bu ismi bu yüzden almışlardı.