Osmanlı askeri teşkilatı ile ilgili kavramlar
Osmanlı Devleti'nin ilk düzenli askeri birlikleri Orhan Bey zamanında kuruldu. Asıl askeri gücünü eyaletlerdeki kuvvetler teşkil ederdi. Bu kuvvetlerin esasını timarlı sipahiler oluştururdu. Asırlar boyunca 3 kıtada hakimiyet gösteren Osmanlı hem döneminin hem de dünya tarihinin en güçlü devletlerinden biri oldu. Peki, altı yüzyıl boyunca 3 kıtada hüküm sürmüş Osmanlı Devleti'nin askeri teşkilatındaki birlikler nelerdi?
Giriş Tarihi: 01.03.2020
09:08
Güncelleme Tarihi: 01.03.2020
09:33
Küçük bir beylikten cihan imparatorluğuna dönüşen Osmanlı'nın büyümesindeki en etkili unsurlardan biri, kurduğu sistemli ordularıydı. Bu ordudaki askerlerin hepsi savaşmayı İslam'a hizmet olarak gördü ve "ölürsek şehid, kalırsak gazi" anlayışıyla olağanüstü başarı örnekleri sergilediler. Halk bu askerlere Deli lakabını verdi ama nedeni akıl sağlığı değildi.
Asıl olarak kendilerine kılavuz, rehber manasına gelen delil ismi verilmesine karşın, cesur ve korkusuzca düşmana atılmaları nedeniyle halk arasında deli olarak anılmışlardır. Üzerlerine ayı, pars, aslan veya sırtlan postundan kılları dışarıda şalvarlar giyerlerdi. Başlarında tüylü bir miğfer, ellerinde de yine tüylü bir kalkan bulunurdu. Ayaklarında mahmuzlu çizmeleri vardı. Deli adını almalarının sebebi gönüllü 20-25 yaş arası gençlerden oluşmalarıydı ve savaşlarda ordunun en ön saflarında çarpışmalarıydı.
DELİLER HAKKINDA DAHA DETAYLI BİLGİ EDİNMEK İÇİN TIKLAYIN
Akıncılar, yakaladıkları esirlerden aldıkları bilgileri merkeze iletirlerdi. Akınlar, katılan akıncı sayısına göre isimler alırdı. 100 kişiden az akıncıyla yapılana çete , 100'den fazla kişiyle yapılana haramilik , akıncı beyinin kumandası altında yapılana ise akın denirdi. Akıncılar , savaş sırasında asıl ordudan birkaç günlük mesafede önde gider, gittiği noktalarda istihbarat toplar, ordunun geçeceği yol, köprü ve geçit gibi yerleri güvenlik altına alırlardı.
Osmanlılarda Akıncılar, tüm faaliyetlerini padişah namına yapıyordu. Padişah, feth olunan yerlerde onlara dirlikler tahsis edebiliyor, akıncı beylerine bazı hallerde bu dirlikleri, "mâlikâne"ye dönüştürme izni veriyordu. Selçuklular devrinde olan "kılıç hakkı"na Osmanlılar sınırlama getirmişti. Bu sınır, her şeyin padişah adına yapılıyor olmasıydı.
AKINCILAR HAKKINDA DAHA DETAYLI BİLGİ EDİNMEK İÇİN TIKLAYIN