Osmanlı Avrupalılardan neden üstündü?
Osmanlı İmparatorluğu, Roma ve İngiliz İmparatorluklarıyla birlikte dünyanın gördüğü üç büyük imparatorluktan biridir. Altı asır süren Osmanlı İmparatorluğu, son dünya düzeniydi ve tesirleri günümüze kadar devam eden bu imparatorluk birçok yönden Avrupa'dan üstündü.
Giriş Tarihi: 09.10.2018
14:05
Güncelleme Tarihi: 09.10.2018
15:24
AVRUPALILARIN ÖRNEK GÖSTERDİĞİ OSMANLI SİSTEMİ
Avrupalı aydınlar, bütün Hristiyanlar gibi koyu bir Türk düşmanıydılar. Birçok Avrupalı aydın, Osmanlı İmparatorluğu'nun nasıl yıkmak gerektiğine dair eserler kaleme almıştı. Ancak bunun yanı sıra aydınların eserlerinde, Osmanlı idare tarzı örnek olarak da gösterilir . XVI. yüzyılda Avrupa'da mutlakiyetçiliğin teorislerinden Jean Bodin ve benzeri düşünürler Osmanlı İmparatorluğu'nun ideal bir siyasi sistemin örneği olduğunu söylüyorlardı.
OSMANLI’NIN ÇIĞIR AÇAN DÜZENLİ ORDUSU
Avrupa'ya karşı ikinci üstünlük sebebi ise Osmanlıların çok erken tarihte düzenli ordu tesis etme leridir. Gerek Osmanlılardan önceki Türk devletlerinin gerekse Safavi ve Akkoyunlular gibi Osmanlı ile çağdaş Türk devletlerinin orduları aşiret kuvvetlerinden meydana gelirdi. Avrupa'da da ordular ya paralı birliklerden ya da prenslerin, kontların, düklerin gönderdiği askerlerden oluşurdu. XVII. yüzyılda, 1618-1648 yılları arasındaki Otuz Yıl Savaşlarında bile Avrupa ordularının çoğu paralı askerlerden meydana geliyordu. Paralı askerler savaşların en kritik anlarında hemen kaçarlardı. Sık sık özellikle de paralarını alamadıkları zamanlar isyan ederlerdi. Bunların üzerine de disiplin kurmak da oldukça zordu. Nitekim Makyavelli, paralı askerleri "Dostlar arasında yürekli, düşman arasında korkak " kişiler olarak değerlendirir. Köylülerden kurulan birlikler de problemli oluyordu.
OSMANLI’NIN PROFESYONEL ASKERLERİ
Hâlbuki Osmanlılar, Orhan Gazi zamanında Türk köylülerinden yay ve müsellem adıyla ilk düzenli askeri birlikleri kurdular. Bu birlikler, ihtiyaca cevap veremeyince bazı Avrupalı yazarların "şeytan icadı" olarak adlandırdıkları Kapıkulu Ocakları nı kuruldu. Bunlar tam profesyonel asker lerdi. Ayrıca timar sistemi ile yeniçeriler kadar profesyonel olmasa da yine meslekleri sadece askerlik olan sipahi teşkilatı tesis edilmişti. Nitekim XVI. yüzyılda Avrupalı elçi ve seyyahlar, Osmanlı ordusunu öve öve bitiremezler ve kendi ordularını bunlarla baş edemeyeceğini söylerler. Rusya'nın IV. İvan zamanındaki askeri teşkilatlanmasında Osmanlı teşkilatından etkilendiği görülür. Avrupalılar, düzenli orduları ancak XVII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren kurabildiler. Aynı asrın sonlarında geçilen mecburi askerlik sistemiyle de üstünlüğü ele geçirdiler.
. AVRUPALILAR KENDİ ORDULARININ EKSİKLİĞİNİ FARKEDİYOR
Avrupa'da orduların duruma ilk esaslı tenkit Makyavelli 'den gelmişti. Makyavelli, Roma askeri sistemi ve klasiklerini inceledikten sonra, en ideal yolun Roma lejyon sistemini tekrar kurmak olacağı kanaatine varmıştı. Babadan oğula geçen subaylık sisteminin kaldırılıp yerine aristokratların oluşturduğu ancak liyakate dayalı askeri bir sitem kurulmasını tekli etti. Makyavelli, mecburi askerliğe dayanan bir ordu sisteminin kurulmasını istiyordu.
ASIRLAR SONRA AVRUPALILAR ORDULARINI DÜZENLEYEBİLDİ
Makyavelli 'den sonra Fransa Kralı XVI. Louis döneminde Sebastien de Vuban, bilimsel gelişmelerde ortaya çıkan sonuçları orduda kullandı. Kullanılan yeni silahlar ve bu silahlarla birlikte gelişen yeni savaş organizasyonları muharebelerin şeklini değiştirdi. Özellikle Otuz Yıl Savaşları'nda Avrupa orduları büyük gelişme gösterdiler.
"Sarışın Dev" yani İsveç Kralı Gustav II. Adof, çağının askeri stratejisini alt üst etti. Topların piyade ve süvarileri destekleyecek şekilde doğrudan kullanılması, tüfek kullananlar ile süvarilerin birlikte hareketleri gibi taktikler de ilk kez Gustav II. Adof tarafından Otuz Yıl Savaşları'nda uygulanmıştı. Önemli bir stratejist olan kral, süvari hücumunu da yeniden canlandırmıştı. Süvariler kılıçtan ziyade tüfekle saldırmaya başlamışlardı. Ayrıca daha önce 7 kilo olduğu için kullanışsız olan hafifletilerek kullanımının kolaylaştırılması fişenkin icadı ve topların hafif ve kullanışlı hale getirilmesini de Gustav II. Adof sağlamıştı. Avrupa'da XVII. yüzyıl ortalarından itibaren eski Roma lejyonlarında olduğu gibi sıkı disiplin, emir-komuta zinciri ve askerlerin devamlı eğitim gördüğü bir sistem kuruldu.