Arama

Osmanlı bayram merasimlerinin temeli: Arife tahtı

İçimizi huzurla kaplayan bayramlar, Osmanlı döneminde de toplumsal, sosyal ve dini açıdan önemli bir yere sahipti. Sarayda özel hazırlıklar yapılır, ihtişamlı bir şekilde kutlanırdı. Padişahların bayram merasiminde kullandığı ve "Arife tahtı" adı verilen özel bir taht bulunur, o gün için hazineden çıkarılarak Bâbüssaâde'nin önüne taşınırdı. Dönemin zarafetini yansıtan "Arife tahtı" saray törenlerinin temelini oluştururdu.

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Tören sırasında mehter çalardı

💠 Saraydaki bayramlaşma faslında kimin nerede duracağı en ufak teferruatına kadar belliydi. Örneğin padişahın oturduğu tahtın arkasında sağda Darüssaade ağası, solda da silahdar bulunurdu. Buradaki tören sırasında mehter durmadan çalardı.

💠 Divan çavuşları "Aleyke Avnullah!", "Uğurun açık olsun, ikbalin füzun, padişahım devletinle bin yaşa!", "Maşallah, mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var!" nidalarıyla alkış tutarlardı.

📙 Dünyanın ilk ve en eski ordu bandosu

💠 Padişah tahta oturduktan sonra devlet adamları rütbelerine göre sağ taraftan gelerek padişahın eteğini öperlerdi. Sadrazam, kazasker gibi görevliler etek öperken padişah ayağa kalkardı. Bu üst düzey ricalden sonra sıra defterdar, nişancı reisülküttap, defter emini gibi bürokratlarındı. Ancak bunlar öncekiler gibi etek değil eşik öperlerdi.

💠 Şeyhülislâm, padişahın önünde eğilir ve elini öperdi. El etek öpme işlemini bitiren görevliler kendileri için belirlenmiş yere geçerek tören müddetince ayakta dururlardı. Kapıkulu ocaklarının üst düzey subayları da bu bayramlaşmada bulunurdu.

💠17. yüzyılda yazılmış bir kanun külliyatına göre padişahın elini öpme hakkına yakın çevresinden olan Enderun ağaları ve Şeyhülislam sahipti. Diğer devlet görevlileri ise etek öpebilirdi.

Bayram merasiminde padişahın kimlere ayağa kalkıp, kimlere kalkmayacağı anlaşılması için çavuşlar alkışlarken, "hareket-i hümayun padişahım", "ıstırahat-ı hümâyûn padişahım" gibi belirleyici sözler söylerlerdi.

📙 Unutulmaya yüz tutmuş bir gelenek

💠 Törenin bitiminden sonra padişah, Has Oda'ya geçerek bayram namazı için üstünü değiştirirdi. Bayram namazı büyük camilerden birinde genellikle saraya yakın olan Ayasofya veya Sultan Ahmet Camii'nde kılınırdı. Bayramdan önce padişaha namazı nerede kılacağı sorulur, buna göre hazırlık yapılırdı.

  • 10
  • 12

Bayram alayına eşlik eden devlet adamları

💠 Padişah haremden çıkıp, özel olarak süslenmiş atına biner ve Babüsselam Kapısı, yani sarayın ikinci kapısı önünde kendisini bekleyen devlet adamlarıyla birlikte camiye doğru yola çıkardı. Devlet ileri gelenleri rütbelerine göre atlı veya yaya olarak padişahı takip ederlerdi.

💠 Camiye gidilip, namaz kılındıktan sonra da aynı düzen içerisinde saraya geri dönülürdü. Bayram namazı için yapılan bu gidiş ve dönüşe bayram alayı denilirdi. İstanbul halkı güzergâh etrafından bulunarak bayram alayının geçişini seyrederdi.

💠 Bayram alayında padişaha kapıcıbaşılar, çavuşbaşı, mîr-i alem, çavuşlar ve rikâb-ı hümâyun solakları dışındaki devlet ileri gelenleri de atlarına binerek padişaha refakat ederlerdi.

📙 Marifete ermenin şükrü olarak bayram

  • 11
  • 12

💠 Bayram alayında önden arkaya doğru şu görevliler bulunurdu: Yaya olarak saray hocaları, kapıcıbaşı ağalar; atlı olarak da defter emini, ikinci ve üçüncü defterdarlar, başdefterdar, nişancı, sadrazam kethüdâsı, vezirler, iki tarafında yaya olarak sorguçlu yeniçeri bölük çorbacıları bulunan Sadrazam, sağ elinde gümüş asa, sırtında kısa kürk, başında Selîmî kavuk, ayağında mor kadife Tatar şalvarı ve Çerkes yemenisi giyen kapıcılar kethüdâsı bulunurdu.

💠Yaya olarak ikinci ve birinci mîrâhur ağalar, iki yanında kırmızı ve bej renkli sivri külâhları ve ellerinde beş köşeli asâlarıyla hasekiler, peykler, solaklar, mücevher sorguçlu çuhadarlar olduğu halde padişah, başlarında mücevherli üsküf, bellerinde incili kuşak ve mücevher kakmalı hançer, sırtlarında bol sırmalı entari ve kaftanlarla silâhdar ağa ve başçuhadar; başında Selîmî kavuk, belinde som mücevher bıçak, sırtında sırmalı entari, üstü kaftan, bunların üzerinde serâserden dört yerli samur kürk ile Dârüssaâde ağası; başlarında Selîmî kavuklarla Bâbüssaâde ağaları; başlarında düz kaş serpuş, bellerinde mücevher kakmalı hançer, altın köstekli som mücevher kama ve ayaklarında kontuşlarla hazinedar ağa ve Has Odalı ağalar alaya eşlik ederdi.

📙 Osmanlı'nın az bilinen meslekleri

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN