Osmanlı belgeleri ışığında Filistin’e Yahudi göçü
Kudüs, üç semavi din için de mukaddes sayılan bir belde… Tarih boyunca gözde bir şehir olan Kudüs, 400 yıl boyunca Osmanlı Devleti'nin himayesi ve hizmetindeydi. Yahudilerin bölgeye sistematik göçleri, 19. yüzyılın yılların sonunda başladı. 1896 yılında Theodor Herzl öncülüğünde bu göçler, farklı bir boyut kazandı ve Filistin, siyonizmin başlıca hedefi haline geldi. Peki, Herzl ile Sultan II. Abdülhamid arasında nasıl bir konuşma geçti? Osmanlı'da Yahudi göçlerinin önüne geçmek amacıyla hangi önlemler alındı?
Giriş Tarihi: 24.02.2021
17:08
Güncelleme Tarihi: 23.10.2024
09:10
Sesli dinlemek için tıklayınız.
KUDÜS’E GELEN YAHUDİLERE İKAMET İZNİ VERİLMEMESİ
Rusya ve Yunanistan'daki Yahudilerin bölgeye göçleri her geçen gün artmış; bu nedenle 1892 yılında Kudüs'e yerleşmek amacıyla gelen Yahudilere ikamet izni verilmemesi kararlaştırılmıştı.
💠
📌 Ayrıca ziyaret için gelen Yahudiler bir aydan fazla burada kalamayacaklardı.
Bir başka belgede de yabancı uyrukluların Kudüs'te ikametlerinin yasak olması sebebiyle İran'dan Kudüs'e gelen Yahudilerin memleketlerine iadeleri kararlaştırılmıştı.
YAHUDİLERİN KANUNSUZ MÜLK EDİNDİKLERİNE DAİR BELGELER
📌 Yahudi göçmenlerin Filistin'de yerleşmeleri yasaklandığı halde bazı memurların dalgınlığı ya da müsamahası nedeniyle veya arazi sahiplerine yüksek meblağda ödemeler yaparak toprak edindikleri görülmüş; bunun önlenmesi için bölgede düzenlenen el senetlerine dayanarak tapu vermek geçici bir süre yasaklanmıştı.
💠
Bunun yanında Rusya ve Romanya gibi ülkelerden sınır dışı edilen Yahudiler, Filistin'de Yafa ve Hayfa civarında kanunsuz olarak yerleşmişler; 1893 yılında yürütülen tahkikatta kendilerine kimlerin nasıl yardımcı olduğu ortaya çıkarılmıştı.
ROTHSCHILD’İN DESTEĞİNİN ENGELLENMESİ GEREKTİĞİ
Rusya ve diğer Avrupa ülkelerinden sürülen Yahudiler, Baron Rothschild'in de desteği ile Filistin topraklarına yerleşmeye devam ettiler.
💠
📌 1894 yılına ait bu belgede bildirildiği üzere, Yahudilerin bu bölgede yoğunlaşmaları ileride devletin başına Ermeni meselesi gibi bir sorun açabilir düşüncesi ile sistemli bir şekilde sürdürülen bu göçün önüne geçilmeye çalışıldı.
HERZL’İN OSMANLI’YA SUNDUĞU MALİ TEKLİFLER
1898 tarihinde Viyana'da toplanan İkinci Siyonist Kongre'de alınan kararlar, Viyana'da çıkan Correspondance gazetesinde yer almıştı. Bu kararların tercümesi Türkçeye çevrilmiş ve siyonizme dair planlar bildirilmişti.
💠
Kongrede Theodor Herzl'in "Sen ver, ben de vereyim" anlayışından hareketle Yahudileri bir araya toplayarak Filistin topraklarına dönmeye çalıştığı ifade edilmişti.
📌 Öte yandan Herzl'in Osmanlı'ya sunduğu mali teklifler de bir başka belgede yer almıştı. Filistin'de Yahudilere toprak verilmesi koşuluyla Osmanlı Devleti'nin finansman sorunlarının halledileceği bildirilmişti. Herzl, bu teklifi Dışişleri Müsteşarı Artin Paşa'ya sunmuştu.
SULTAN II. ABDÜLHAMİD’İN TEDBİRLERİ
Dönemin Osmanlı padişahı Sultan II. Abdülhamid, Filistin'e yönelik Yahudi göçlerinin erken dönemde farkına varmış, gerekli tedbirleri almak için çaba göstermiş ve siyonist hedeflerin önünü açacak hiçbir izne kapı aralamamıştı.
💠
Siyonist liderlerin bizzat huzurunda gerçekleştirdikleri görüşmelerde de Abdülhamid, bu fikre daima karşı çıkmıştı.
Kudüs'te bulunan padişah arazilerine Yahudiler tarafından yapılan ihlaller nedeniyle bazı mevkilere karakol yapılmasını, Yafa taburunun mevcudunun arttırılması ve söz konusu karakollara takviye gönderilmesini emretmişti.
📌 Öte yandan Abdülhamid, Kudüs'teki bazı arazileri Yahudilerin eline geçmesinden korktuğu için bedeli karşılığında satın alarak hususi emlakına kaydettirmişti.
VIDEO