Osmanlı çini sanatının temellerini atan 3 çini ustası
Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethettikten sonra bir nakışhanenin kurulmasına öncülük ettiğini biliyor musunuz? Peki ya, Osmanlı çini sanatının temellerini atan üç çini ustasının kimler olduğunu ve bu üç ismin üsluplarının neden tarihe geçtiğini? Veya dünyadaki hangi üslubu Osmanlı çinilerine nakşettiklerini?
Giriş Tarihi: 20.06.2019
09:12
Güncelleme Tarihi: 20.09.2023
12:06
DÖNEMİN GÜZEL SANATLAR AKADEMİSİ
🔸 Kurulan bu nakışhanenin baş üstadı Baba Nakkaş Mehmed Efendi'dir. O dönemde bu nakışhane, bir nevi Güzel Sanatlar Akademisi gibi hizmet görürdü. Üstatların denetiminde çok özenle seçilmiş talebeler hem eğitim görürler hem de çalışırlardı.
NAKIŞHANE 19’UNCU YÜZYILA KADAR HİZMET VERDİ
🔸 Bu nakışhane 19'uncu yüzyıla kadar sarayın tezyinatı, kütüphane kitaplarının hazırlanması, tersim edilmesi, tezhip yapılması, tezyin-i teferruat ve modasına kadar her türlü detayla uğraşmıştır.
MAVİ BEYAZ BABA NAKKAŞ ÜSLUBU
🔸 Nakışhane'nin üstat Baba Nakkaş yönetiminde çini desenleri tasarımı olarak geliştirdiği bir üslup kendi adıyla "Baba Nakkaş Üslubu" olarak tanınmıştır.
🔸 Bu üslup İstanbul'da yapılan evani eşya üzerine mavi beyaz olarak uygulanmış, mavi renk olarak çok koyu bir kobalt rengi kullanılmıştır.
RUMİ MOTİFLERE YOĞUNLUK VERMİŞLERDİ
🔸 Beyaz renk ise adeta bir porselen görüntüsü veren çatlaksız bir şeffaf sırın altındaki hamurun kendi rengidir.
🔸 Arabesk bir görüntü veren desenlerde yoğunluk Rumi motiflerde olmak üzere, Hatayi motiflerin de katılımlarıyla titiz bir işçilikle sergilenmektedir.
DESENLERDE İFADEYİ KUVVETLENDİREN YÖNTEM
🔸 Özellikle Rumi motiflerin iç kısımlarında kobalt renkli boyanın sulandırılarak kullanmasıyla rölyef etkisi elde edilmek istenmiştir.
🔸 Bazı çiçeklerin içine ince paralel çizgiler çizilerek ifadenin kuvvetlendirilmesi sağlanmıştır. Çiçek yaprakların uçları içe doğru döndürülmüş, zemini dolduran mavi rengi fırça ile sürülürken dalgalı bir görüntü vermemesi için oldukça özen gösterilmiştir.