Osmanlı Devleti'nde Hapishaneler
Cihan devleti Osmanlı, şer'i ve örfi hukukun var olduğu hukuk sistemiyle adil bir yönetim sergileme çabasında uzun yıllar varlığını sürdürür. Altı yüz yıllık ömre sahip olan devlet, adaletiyle de nam salar ve diğer devletlerden daha insani yönetim özellikleriyle tanınır. Osmanlı'da bir ceza biçimi olarak görülen hapishane, Avrupa'daki muadillerinden farklıdır.
Giriş Tarihi: 09.11.2022
11:43
Güncelleme Tarihi: 09.11.2022
20:08
Avrupa'daki hapishaneler
🔷 Prof. Dr. Haşim Şahin 'in Avrupa'daki hapishaneler sorusunu Doç. Dr. Halim Demiryürek şöyle açıkladı:
"Osmanlı ile karşılatırıldığında Avrupa'da da kürek, kalebentlik, pranga, sürgün cezaları vardır. Bu dönemde cezalar daha çok bedene yönelik cezalar. Avrupa'da da zindanlar ve mahzenler var. Orada tutuluyorlar ve ceza alıyorlar. Örneğin; İngiltere'de 1530'da çok fazla ceza var, idamla yargılanıyor insanlar. 18. yüzyıla gelindiğinde bu ülkede insanlar 335 tane suçtan ötürü idamla yargılanır hale gelmişler."
Avrupa tarihinin kara lekesi
Şimşirlik hapis sayılır mı?
🔷 Şehzadelerin sarayda kontrol altında tutulduğu odaya "şimşirlik" denir. Halim Demiryürek, "Hapsetme fiili var ama burayı biz mahpes olarak tanımlayabiliriz, bir ceza değil sadece bir gözetim odası." şeklinde şimşirliği açıkladı.
Osmanlı'da şehzadeler nasıl eğitilirdi?
VIDEO
Osmanlı'da kadın hapishanesi
🔷 "Osmanlı'da kadınlar için hapishaneler var mıydı, onlara ne şekilde cezalar verilirdi?" sorusunu ise Halim Demiryürek şöyle açıkladı:
"Kadın hapishanesi Osmanlı'da kurumsallaşma ile birlikte ortaya çıktı. Erkek gibi kadın da suç işliyordu. Kadınlar genellikle imamların, muhtarların evinde tutuluyorlardı, hapis olarak. Hapishanenin kurumsal hale gelmesiyle beraber kadınlar için tek odalı hapishaneler açıldı. Daha sonra kadınların el işi, temizlik vb. işler verilerek katma değer sağlamaları düşünülerek hem hapishanenin giderleri sağlansın hem de devlete faydalı olsunlar diye işlere teşvik edildi."
Dünya tarihinde iz bırakan 10 kadın
En merhametli padişah: II. Abdülhamid
🔷 II. Abdülhamid, adalete son derece önem veren, haksız hiçbir fiilde bulunmamak için büyük gayretler gösteren bir yöneticiydi. Konuyla ilgili Halim Demiryürek, II. Abdülhamid dönemi hukuk sisteminin durumunu şöyle özetledi:
"Döneminde sadece anne ve babasını öldüren bir yabancının idamını onaylamıştır. II. Abdülhamid devleti sorgulayanları dahi sadece sürgünle cezalandırmıştır."
Sultan II. Abdülhamid'in saklı mirası
1858 Hapishane Nizamnamesi
🔷 Osmanlı Devleti, ilan edilen Tanzimat Fermanı'nın ve Islahat Fermanı'nın ardından Batı'dan aldığı hukuki kanunlarla değişmeye başladı. Fransa'dan alınan 1858 Hapishane Nizamnamesi de bu minvalde önemli bir gelişmeydi.
🔷 Halim Demiryürek bu nizamnameyi şöyle değerlendirdi:
"Cezalar ve cezalandırma yöntemi Osmanlı ile Fransanın aynıydı. Ancak Fransız ceza kanununda ağır suçlar hapishane gerektirirken, Osmanlı bunu kalebentliğe çevirdi. Osmanlı hukuku hapis cezası asli ceza olarak görmez. Çünkü suç ve cezanın şahsiliği ilkesine aykırı görmüştür. Avrupa hukukunda hapis cezasındaki temel amaç, kişinin iş gücüne dönüşmesini sağlamaktı. Osmanlı'da ise suç işleyen insanı, eğitim vererek ıslah etmektir."
Osmanlı'da hapishaneler ve mimarileri