Arama

Osmanlı hastaneleri

İnsanlık tarihi kadar eski bir tarihe sahip olan tıp ilminin kurumsallaştırılarak hastanelere dönüşmesi, İslam uygarlığının altın çağında gerçekleşmiş; ardından gelen Selçuklu ve Osmanlı devletleri, bu mirasın taşıyıcısı olmuşlardı. Osmanlı döneminde hastanelere darüşşifa, bimarhane ve şifahane isimleri verilmiş, bu hastanelerin hemen yanına tıp eğitimi veren medreseler kurularak doktorların uygulamalı olarak yetiştirilmesi sağlanmıştı. "Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" düsturu ile temelleri atılan Osmanlı hastanelerini derledik.

  • 17
  • 20
SULTAN AHMED DARÜŞŞİFASI
SULTAN AHMED DARÜŞŞİFASI

Osmanlı padişahlarından Sultan I. Ahmed tarafından 17. yüzyılın başında yaptırılmış külliyenin içerisinde, cami, hünkâr kasrı, türbe, sıbyan mektebi, medrese, darülkurra, darüşşifa, imaret, sebiller, dükkânlar ve hamam mevcuttur. Yapımının emrini veren Sultan I. Ahmed, külliye tamamlanmadan evvel hayatını kaybetmiş, külliyenin açılışını I. Mustafa yapmıştır.

Külliye, Osmanlı tarihi ile alakalı birçok vakanın etrafında meydana geldiği, klasik dönem tarzında inşa edilen son külliye olmasından dolayı özel bir mana taşır. 17. yüzyılda yapımı tamamlanan hastanenin, yapıldığı dönemde diğer darüşşifalar da faaliyettedir. Darüşşifa, Sultan I. Ahmed Camii'nin sağ tarafında yer alan, yüksek ve manzarası güzel bir arsaya inşa edilmiştir.

  • 18
  • 20
DARÜŞŞİFANIN ORTASINDA HAVUZ BULUNUYORDU
DARÜŞŞİFANIN ORTASINDA HAVUZ BULUNUYORDU

Darüşşifanın girişi, kuzeydoğu cephesinden yapılmakta ve darüşşifanın tam ortasında havuz bulunmaktaydı. Darüşşifanın avlusunun etrafında revaklar bulunmakta ve darüşşifanın hasta odalarının üzerleri kubbeli biçimdeydi. Ayrıca tarihi belgelerde, darüşşifanın içinde bir mescidin de bulunduğu ifade edilir. Darüşşifa 19. asırda yalnızca, akli dengesini yitiren hastaların tedavisi için kullanılmıştır.

Darüşşifa, İstanbul sınırları içerisinde 17. yüzyılda inşa edilen tek sağlık kurumu olmuştur. Aktif olarak faaliyetinin ne zamana dek sürdürüldüğü bilinmemektedir. Darüşşifa yıkılıp eski halinden emare kalmamış duruma gelmesinden sonra, 1866 yılında içerisinde Marmara Üniversitesi Rektörlük Binası olarak yararlanılan Erkek Sanat Okulu (Sanayi Mektebi) yaptırılmıştır.

  • 19
  • 20
BEZMİALEM GUREBA-İ MÜSLİMİN HASTANESİ
BEZMİALEM GUREBA-İ MÜSLİMİN HASTANESİ

1843 senesinde Abdülmecid'in validesi Bezmiâlem Sultan tarafından tesis ve inşa ettirilmiş ve iki sene sonra tanzim olunan bir vakıfname ile (Bezmiâlem Gurebayi Müslimîn hastanesi) adı ile Gurebayi Müslimine terk ve vakfedilmiştir.

Abdülmecid'in 1839 yılında padişah olması ile valide sultan olan Bezmialem Sultan, oğlunun yaşının 16 olmasından dolayı devlet işlerinde etkili olmuş, I. Abdülmecid'e yardım etmiştir. Bezmiâlem Valide Sultan yakalanmış olduğu amansız bir hastalık sonucunda 3 Mayıs 1853 günü Beşiktaş Sarayı'nda vefat ederek aynı gün Sultan II. Mahmut Türbesi'nde defnedilmiştir.

  • 20
  • 20
BULAŞICI HASTALIKLARLA MÜCADELE AMACIYLA YAPILDI
BULAŞICI HASTALIKLARLA MÜCADELE AMACIYLA YAPILDI

Hastanenin yapılma nedeni, 19. yüzyıl İstanbul'unda bulaşıcı hastalıklarla mücadelede yeterli olunamamasıdır. Bu nedenle hastane arazisi olarak, hastaların salgın hastalıklardan etkilenmemesi gayesiyle, şehrin dışında yer alan, olabildiğince havadar Nakkaş Pala arsası olarak bilinen Yenibahçe çayırının arkasında yer alan arsa tercih edilmiştir.

Hastane, günümüzde Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlı "Bezmiâlem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi" ismiyle sağlık hizmeti vermeye devam eder.

BULAŞICI HASTALIKLAR VE KORUNMA YOLLARI NELER?

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN