Arama

Osmanlı hastaneleri

İnsanlık tarihi kadar eski bir tarihe sahip olan tıp ilminin kurumsallaştırılarak hastanelere dönüşmesi, İslam uygarlığının altın çağında gerçekleşmiş; ardından gelen Selçuklu ve Osmanlı devletleri, bu mirasın taşıyıcısı olmuşlardı. Osmanlı döneminde hastanelere darüşşifa, bimarhane ve şifahane isimleri verilmiş, bu hastanelerin hemen yanına tıp eğitimi veren medreseler kurularak doktorların uygulamalı olarak yetiştirilmesi sağlanmıştı. "Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" düsturu ile temelleri atılan Osmanlı hastanelerini derledik.

  • 5
  • 20
EDİRNE SULTAN II. BAYEZİD DARÜŞŞİFASI
EDİRNE SULTAN II. BAYEZİD DARÜŞŞİFASI

Edirne'de Sultan II. Bayezid tarafından 1484-1488 yıllarında yapılmış, döneminin en önemli sağlık, sosyal, eğitim ve dini kurumlarından biri olma niteliğini taşıyan külliye de bir başka önemli yapılardan biridir. Bu külliyenin en önemli bölümü Darüşşifa bölümüdür. Burada hastalıkların tedavisinde, dönemin hekimlik bilgilerinin yanında musikî ve su sesinin iyileştirici gücü kullanılmıştır.

Osmanlı Hükümdarı II. Bayezid, çıkılan bir sefer sebebiyle Edirne'de kaldığı dönemde, halkın arzusunu dikkate alarak, Tunca Nehri kenarında yer alan 22 bin metrekarelik arsa üzerine, içerisinde; medrese, imaret, tabhane, cami, sıbyan mektebi, hamam ve darüşşifanın olduğu, çevresi duvarlarla örülü, kendi adını taşıyan külliyeyi yaptırmıştır.

  • 6
  • 20
ŞİFAHANE VE TIP MEDRESESİ KÜLLİYENİN MERKEZİYDİ
ŞİFAHANE VE TIP MEDRESESİ KÜLLİYENİN MERKEZİYDİ

Külliyede, diğer şifahanelerden farklı olarak mimarî ağırlık camiye değil de, şifahane ve onun bitişiğinde yer alan tıp öğrenimine ayrılmış medreseye verilmiştir. Edirne Sultan II. Bayezid Külliyesi'nin 11 bölümünün en önemlisi, darüşşifa bölümü, günümüzde Sağlık Müzesi'ne dönüştürülmüştür. Burası, zamanında Osmanlı'nın en önemli sağlık kurumlarından birisi olmuştur.

Kurulduğu dönemde her türlü hasta tedavi edilirken daha sonraları burası sadece akıl ve ruh hastalarının tedavi edildiği bir merkez durumuna gelmiştir. Darüşşifanın hastane olarak tasarlanmasına rağmen içerisinde müzik sahnesine de yer verilmiş olması ilginç bir detaydır. Bu sahne, girişin karşısında mekâna hâkim yerdedir. Müzisyenlerin haftanın bazı günlerinde hastanede yatarak tedavi gören hastalara müzikle tedavi yaptıkları, kaynaklarda belirtilmiştir.

  • 7
  • 20
MANİSA HAFSA SULTAN DARÜŞŞİFASI
MANİSA HAFSA SULTAN DARÜŞŞİFASI

Manisa'da, Hafsa Sultan adına 1522'de yaptırılan, "Bimarhane" olarak da anılan "Manisa Darüşşifası", Sultan Cami'nin çevresinde, medrese, imaret ve hamam ile birlikte açılmış ve yönetimine Muslihiddin Musa ismindeki Şeyh Merkez efendi görevlendirilmiştir.

Manisa Darüşşifası, Osmanlı tarafından Manisa'da kurulan ilk hastane olma özelliği taşır.

İSLAM UYGARLIĞINDAKİ HASTANELER

  • 8
  • 20
MANİSA’DA KURULAN İLK HASTANEYDİ
MANİSA’DA KURULAN İLK HASTANEYDİ

Kanuni Sultan Süleyman'ın Manisa vilayetinde vali olarak görev yaptığı dönemde, Kanuni'nin annesi, Hafsa Sultan namına yaptırılan külliyeye darüşşifa bölümü, 1539 yılında eklenmiştir.

Manisa'da yer alan bu sağlık kuruluşu ile ilgili vakfiye ve belgelerde yer alan bilgilerden, ilk dönemlerinde hastalarına yeteri kadar önem verdiği ancak daha sonraki yıllarda maddi yetersizlikler nedeniyle gerekli özenin gösteremediği anlaşılır.

  • 9
  • 20
HASEKİ DARÜŞŞİFASI
HASEKİ DARÜŞŞİFASI

Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi Hürrem Sultan namına inşa ettirdiği külliye, Fatih'in Avratpazarı olarak adlandırılan yerde yapılmıştır. Dârüşşifa, Haseki Külliyesi'nin bir bölümü olup, külliyenin tamamlanmasından sonra, 1550 yılında hizmete açılmıştır.

Haseki Darüşşifası, İstanbul'da 1470'te yapılan Fatih Darüşşifası ve 1514 yapılan Üsküdar'daki Karacaahmet Miskinler Tekkesi'nden sonra inşa edilen üçüncü sosyal yapı olarak kabul edilir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN