Arama

Osmanlı İmparatorluğu'nun en zor 50 yılı

Osmanlı, altı asrı geçen bir boyunca huzur ve barışın temini üzerine hüküm sürmüş bir imparatorluktu. Devletin kuruluşundan dağılma dönemine kadar olan süreçte her devirde zorlu anlar yaşanmıştı, ancak imparatorluğun son 50 yılı oldukça çetin geçmişti. Sultan II. Abdülhamid'in imparatorluğu ayakta tutma çabalarını içeren bu süreç, belki de Osmanlı'nın en kritik 50 yılı olarak değerlendirilebilir. Osmanlı'nın son 50 yılına daha yakından bakalım.

  • 2
  • 16
Değişen küresel şartlar
Değişen küresel şartlar

🔷 19. yüzyılın sonları, dünya devletleri için bir değişim çağı olarak tanınabilir. Bu dönemde Osmanlı Devleti'nde de sosyal, ekonomik ve siyasi alanda pek çok değişiklik meydana gelmiş, eski gücünü yitirmesi ve hızla toprak kaybetmeye başlaması nedeniyle "hasta adam" olarak anılmaya başlanmıştı.

🔷 Diğer yandan, 19. yüzyıl ulus-devletlerinin oluşmaya başlamasıyla birlikte küresel imparatorlukların çözüldüğü bir yüzyıl olmuştur. Sanayi devrimiyle birlikte Avrupa, geniş pazarlara ve hammadde kaynaklarına ihtiyaç duymaya başlamış ve sömürge arayışı Avrupa devletlerinin gündemini oluşturmuştu.

  • 3
  • 16
Artan hammadde ve sömürge arayışı
Artan hammadde ve sömürge arayışı

🔷 Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun Balkanlardaki Osmanlı topraklarına göz koyması, Fransa'nın Afrika'daki sömürge topraklarını genişletmek amacıyla Osmanlı'yı Afrika'dan atma isteği ve İngilizlerin Orta Doğu'nun petrol zengini topraklarına hakim olma isteği, 19. yüzyılda Osmanlı Devleti için ciddi birer tehdit unsuru olmuştu.

🔷 Ancak Osmanlı Devleti için asıl büyük tehlike, doğu komşusu olan Rus İmparatorluğu'ndan gelmekteydi. Rusya'da bir devlet politikası olan sıcak denizlere inme fikri her dönemde tazeliğini koruyan bir fikirdi.

KUTSAL TOPRAKLARI YEŞERTEN DEVLET: OSMANLI

🔷 Bosna-Hersek isyanı devam ederken, 2 Mayıs 1876'da Bulgaristan'da da büyük bir isyan patlak verdi. Ruslar tarafından desteklenen Bulgar köylüler, Türk köylerine saldırarak katliamlar gerçekleştirdi. Bu durum üzerine görevlendirilen Abdi Paşa, asilere karşı harekete geçti ve 39 gün süren bir müdahale sonucunda isyan kanlı bir şekilde bastırıldı, 4.500 isyancı öldürüldü. Ancak bu kanlı müdahale, Ruslar ve Avrupa devletlerinin tepkisini çekmişti.

🔷 Sonrasında, 6 Mayıs 1876'da Selanik'te Fransız ve Alman konsoloslarının suikasta uğraması, Osmanlı Devleti'ni daha da kötü bir duruma düşürdü. Yunan ve Rus komplocuların düzenlediği bu suikastlar, Osmanlı ile Avrupa arasındaki ilişkileri gerginleştirdi. Balkanlar'daki karışıklık devam ederken, Osmanlı Devleti iç karışıklıklarla da boğuşuyordu.

🔷 Kırım Savaşı'nda batılı devletlerin desteklediği Osmanlı'ya karşı yenilgi alan Rusya, bu mağlubiyetin intikamını almak için fırsat kollamış ve siyasi arenada kaybettiği haklarını yeniden kazanmak istemişti. Kırım Harbi'nin ardından imzalanan Paris Barış Antlaşması ile Ruslar, Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünü kabul etmiş ve Boğazlar Rus gemilerine kapatılmış, Karadeniz ise Rus gemilerinden ve askeri tesislerden arındırılmıştı.

🔷 1870'li yıllara gelindiğinde, Rusya bu antlaşmanın kendisini engellediğini düşünerek, hükümlerini ortadan kaldırmak ve Osmanlı'ya karşı kaybettiği saygınlığını yeniden kazanmak için çalışmalara başlamıştır. Ruslar, 1870 yılına kadar Avrupa'nın büyük devletlerinin kendisine karşı birleşmesinden çekindikleri için Osmanlı Devleti'ne karşı doğrudan bir saldırıda bulunmamışlardı. Ancak, 1870 yılında patlak veren Alman-Fransız Savaşı, bu çekincelerini tamamen ortadan kaldırmıştı. Ruslar, Alman-Fransız savaşının ardından artık Avrupa devletlerinin kendilerine karşı ortak hareket etme olasılığının azaldığını fark ederek daha cesur adımlar atmaya başlamışlardı.

OSMANLI PADİŞAH TUĞRALARI

  • 6
  • 16
Sadrazam Ali Paşa'nın vefatı
Sadrazam Ali Paşa’nın vefatı

🔷 Rusya'nın planları, 1871'de Osmanlı Devleti'nin sadrazamı Ali Paşa'nın ölümüyle hız kazandı. Ali Paşa'nın başarılı dış politikası sona erdiğinde, Rus İmparatoru II. Aleksander, Paris Antlaşması'nı tanımadığını ilan etti ve Karadeniz'deki kısıtlamalara uymayacağını açıkladı. İngiltere ve Avusturya da bu tutumu destekledi, ancak Almanya ve Fransa konuyu müzakere etmeyi tercih etti.

🔷 Almanya'nın lideri Bismarck, Londra'da yapılan toplantıda 1871 Mart'ında yeni bir anlaşma imzalattı. Bu anlaşma Karadeniz'in tarafsızlığını ortadan kaldırarak Rusya'ya Karadeniz'de donanma bulundurma ve tersane inşa etme hakkı tanıdı. Böylece Rusya, sıcak denizlere inme hayaline bir adım daha yaklaştı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN