Arama

Osmanlı İmparatorluğu'nun en zor 50 yılı

Osmanlı, altı asrı geçen bir boyunca huzur ve barışın temini üzerine hüküm sürmüş bir imparatorluktu. Devletin kuruluşundan dağılma dönemine kadar olan süreçte her devirde zorlu anlar yaşanmıştı, ancak imparatorluğun son 50 yılı oldukça çetin geçmişti. Sultan II. Abdülhamid'in imparatorluğu ayakta tutma çabalarını içeren bu süreç, belki de Osmanlı'nın en kritik 50 yılı olarak değerlendirilebilir. Osmanlı'nın son 50 yılına daha yakından bakalım.

🔷 Bosna-Hersek isyanı devam ederken, 2 Mayıs 1876'da Bulgaristan'da da büyük bir isyan patlak verdi. Ruslar tarafından desteklenen Bulgar köylüler, Türk köylerine saldırarak katliamlar gerçekleştirdi. Bu durum üzerine görevlendirilen Abdi Paşa, asilere karşı harekete geçti ve 39 gün süren bir müdahale sonucunda isyan kanlı bir şekilde bastırıldı, 4.500 isyancı öldürüldü. Ancak bu kanlı müdahale, Ruslar ve Avrupa devletlerinin tepkisini çekmişti.

🔷 Sonrasında, 6 Mayıs 1876'da Selanik'te Fransız ve Alman konsoloslarının suikasta uğraması, Osmanlı Devleti'ni daha da kötü bir duruma düşürdü. Yunan ve Rus komplocuların düzenlediği bu suikastlar, Osmanlı ile Avrupa arasındaki ilişkileri gerginleştirdi. Balkanlar'daki karışıklık devam ederken, Osmanlı Devleti iç karışıklıklarla da boğuşuyordu.

🔷 Kırım Savaşı'nda batılı devletlerin desteklediği Osmanlı'ya karşı yenilgi alan Rusya, bu mağlubiyetin intikamını almak için fırsat kollamış ve siyasi arenada kaybettiği haklarını yeniden kazanmak istemişti. Kırım Harbi'nin ardından imzalanan Paris Barış Antlaşması ile Ruslar, Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünü kabul etmiş ve Boğazlar Rus gemilerine kapatılmış, Karadeniz ise Rus gemilerinden ve askeri tesislerden arındırılmıştı.

🔷 1870'li yıllara gelindiğinde, Rusya bu antlaşmanın kendisini engellediğini düşünerek, hükümlerini ortadan kaldırmak ve Osmanlı'ya karşı kaybettiği saygınlığını yeniden kazanmak için çalışmalara başlamıştır. Ruslar, 1870 yılına kadar Avrupa'nın büyük devletlerinin kendisine karşı birleşmesinden çekindikleri için Osmanlı Devleti'ne karşı doğrudan bir saldırıda bulunmamışlardı. Ancak, 1870 yılında patlak veren Alman-Fransız Savaşı, bu çekincelerini tamamen ortadan kaldırmıştı. Ruslar, Alman-Fransız savaşının ardından artık Avrupa devletlerinin kendilerine karşı ortak hareket etme olasılığının azaldığını fark ederek daha cesur adımlar atmaya başlamışlardı.

OSMANLI PADİŞAH TUĞRALARI

  • 6
  • 16
Sadrazam Ali Paşa'nın vefatı
Sadrazam Ali Paşa’nın vefatı

🔷 Rusya'nın planları, 1871'de Osmanlı Devleti'nin sadrazamı Ali Paşa'nın ölümüyle hız kazandı. Ali Paşa'nın başarılı dış politikası sona erdiğinde, Rus İmparatoru II. Aleksander, Paris Antlaşması'nı tanımadığını ilan etti ve Karadeniz'deki kısıtlamalara uymayacağını açıkladı. İngiltere ve Avusturya da bu tutumu destekledi, ancak Almanya ve Fransa konuyu müzakere etmeyi tercih etti.

🔷 Almanya'nın lideri Bismarck, Londra'da yapılan toplantıda 1871 Mart'ında yeni bir anlaşma imzalattı. Bu anlaşma Karadeniz'in tarafsızlığını ortadan kaldırarak Rusya'ya Karadeniz'de donanma bulundurma ve tersane inşa etme hakkı tanıdı. Böylece Rusya, sıcak denizlere inme hayaline bir adım daha yaklaştı.

  • 7
  • 16
Üç İmparatorluk Birliği kuruldu
Üç İmparatorluk Birliği kuruldu

🔷 Bu süreçte Almanya ve Avusturya-Macaristan'ın yakınlaşması, Avrupa siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcına işaret etti. Rusya'nın da bu ittifaka katılma isteğiyle 1872 Eylül'ünde Berlin'de Alman İmparatoru, Avusturya-Macaristan İmparatoru ve Rus Çarı bir araya gelerek "Üç İmparatorlar Birliği"ni kurdu. Bu birlik, her yıl bir araya gelerek gelecekteki siyasi adımlar hakkında toplantılar düzenlemeye başladı.

🔷 Osmanlı İmparatorluğu hakkında alınan kararlar da bu toplantılarda ele alındı. 1875'teki toplantıda, Rusların ısrarıyla Osmanlı Devleti'ndeki muhtemel isyanlara müdahale etmeme ve tarafsız kalma kararı alındı. Bu kararlar, Balkanlar'da çıkabilecek isyanlara karşı Osmanlı Devleti'nin yalnız kalmasını sağlamayı amaçlıyordu.

OSMANLI'NIN SIRRI

  • 8
  • 16
Dış borçlar
Dış borçlar

Rusya, Balkanlar devletlerini isyana teşvik ediyor

🔷 Rus ajanları hemen harekete geçerek, Boşnak, Sırp, Karadağlı ve Bulgar halklarını isyan etmeye teşvik etti. İşte bu siyasi gelişmelerin bir sonucu olarak, 23 Temmuz 1875'te Bosna-Hersek isyanı başladı.

🔷 Anadolu'da yaşanan kuraklık ve sel felaketleri, ardından gelen kıtlık Osmanlı Devleti'ni ekonomik anlamda büyük bir zorlukla karşı karşıya bıraktı. Kırım Savaşı'ndan sonra yapılan dış borçlanma ise 1875 yılına gelindiğinde imparatorluğun altından kalkamayacağı bir seviyeye ulaşmıştı. Bosna-Hersek isyanının başladığı dönemde, Osmanlı Devleti ekonomik olarak zor durumdaydı. Borçlarını ödeyemez hale gelmişti ve Avrupa devletlerinden ekonomik yardım almak istememesi nedeniyle gerektiği şekilde isyana müdahale edemedi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN