Osmanlı padişahlarının bilinmeyen yönleri
Tarihi boyunca 36 farklı padişah tarafından yönetilen Osmanlı Devleti'nde, en uzun süre hayatta kalan padişah kimdi? Bir giydiği elbiseyi bir daha giymeyen padişah bunu neden yapıyordu? Suikastla şehit edilen tek Osmanlı padişahının ismi nedir? Bestekârlığıyla ün salan padişahların eserleri nelerdir? Salı ve Perşembe günleri oruç tuttuğu bilinen padişahın amacı neydi? Sizler için 36 Osmanlı padişahının bilinmeyen yönlerini listeledik.
Giriş Tarihi: 22.01.2019
13:23
Güncelleme Tarihi: 26.01.2020
15:32
Sultan İbrahim'in üçüncü oğlu olan Sultan II. Ahmed, 25 Şubat 1643 günü, İstanbul'da doğdu. Osmanlı Devleti'nin yirmi birinci padişahıdır. Arapça ve Farsçayı iyi şekilde bilen padişah, merhametli kişiliğiyle bilinmektedir. Kıyafetlerini değiştirerek zaman zaman halk arasında dolaşır ve insanların dertlerini sabırla dinlerdi. Dindar bir padişah olarak bilinen Sultan II. Ahmed, bir konu hakkında hükme varmadan önce bilenlere uzun uzun danışırdı.
Hat sanatında çok ustaydı. Yazı yazma kabiliyeti çok üstün olan Sultan İkinci Ahmed, birçok Kur'an-ı Kerim yazdı. Şairlere ve şiire çok düşkündü. Üç yıl yedi ay on dört gün saltanat sürdükten sonra, yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak 6 Şubat 1695 günü Edirne'de vefat etti. Cenazesi İstanbul'a getirilerek Kanûnî Sultan Süleyman Türbesine defnedildi.
Erkek çocukları: İbrahim, Selim; Kız çocukları: Atike Sultan, Hatice Sultan, Asiye Sultan.
Osmanlı Devleti'nin yirmi ikinci padişahı olan Sultan II. Mustafa, 6 Şubat 1664 günü, İstanbul'da dünyaya geldi. II. Mustafa, Osmanlı padişahları arasında ordunun başında sefere çıkan son padişah olarak tarihe geçmiştir. Tahta geçtiğinin üçüncü günü yapacağı işleri anlatan bir hatt-ı hümâyûn yayınladı. Yazısında: "Zevk, sefa ve rahatı kendimize haram eylemişizdir" diyordu. Yine vezirlerinden birine yazmış olduğu yazı şöyledir: "Bana ağırlık ve hazine lâzım değil. Yerine göre kuru ekmek yerim. Vücudumu din uğruna harcarım. Sıkıntının her çeşidine sabrederim. Milletime hizmet tamam olmadıkça, seferden dönmem. Elbette sefere bizzat kendim giderim".
Padişah, sıkça av partileri düzenlemiş ve aylarca av peşinde koştu. Devlet işlerini sadrazamlara ve Şeyhülislam'a bıraktı. Sultan II. Mustafa'nın sekiz eşinden dokuz oğlan çocuğu, on üç kız çocuğu dünyaya geldi.
Osmanlı'da hüküm süren yirmi üçüncü padişah olan Sultan III. Ahmed, 30 Aralık 1673 günü doğdu. Uzun boylu, kara gözlü, doğan burunlu ve buğday tenli idi. Son derece zeki, hassas ve zarif bir insandı. Hattat ve şair olan Sultan III. Ahmed, Lale Devri boyunca devlete padişahlık yaptı. "Necib " mahlasıyla şiirler yazan padişah aynı zamanda musiki ile de yakından ilgilendi. Zarif bir ruha sahip olan III. Ahmed sanata, edebiyata ve toplumsal hayata büyük ilgi duydu. Sarayda dağınık yerlerde bulunan kitapları toplayarak beyaz mermer havuzlu bahçede bir kütüphane inşa ettirdi. Döneminde birçok meşhur mimari eser yapıldı.
Erkek Çocukları: Birinci Abdülhamid, Üçüncü Mustafa, Süleyman, Bayezid, Mehmed, İbrahim, Numan, Selim, Ali, İsa, Murad, Seyfeddin, Abdülmecid, Abdülmelik; Kız Çocukları: Emine, Rabia, Habibe, Zeyneb, Zübeyde, Esma, Hatice, Rukiye, Saliha, Atike, Reyhan, Esime, Ferdane, Nazife, Naile, Ayşe, Fatma, Emetullah, Ümmüselma, Emine, Rukiye, Zeyneb, Sabiha.
Osmanlı'nın yirmi dördüncü padişahı olan Sultan I. Mahmud, 2 Ağustos 1696 günü, İstanbul'da doğdu. 24 yıl boyunca tahtta kalan; zeki, anlayışlı, lütufkâr ve merhametli bir hükümdar olarak bilinir. Tarih, edebiyat ve şiirle uğraştı. Yazdığı Türkçe ve Arapça şiirlerde annesinin ismi olan "Sebkati" mahlasını kullandı. "Sebkati" mahlası ile şiirler yazmış olan padişah, ilim, sanat, edebiyat meclislerindeki toplantılara katılırdı. Lale yetiştirmeye ve satranç oynamaya meraklı olan I. Mahmud, hilalci, mühür kazıcısı ve kuyumcudur. Osmanlı Devleti'ndeki ilk madalya I. Mahmud döneminde çıkarıldı. Ayasofya, Fatih Süleymaniye camileri ve Galata Sarayı'nda kütüphaneler yaptırmıştı. Çok iyi derecede de keman çalıyordu. Aynı zamanda iyi bir tamburi ve iyi bir bestekârdı. Bilinen sekiz peşrevi ve iki saz semaisi bulunur. 1754 yılında, bir cuma günü namazdan dönerken at sırtında 58 yaşında vefat etti.
Yirmi beşinci padişah olarak Osmanlı tahtına geçen Sultan III. Osman, 2 Ocak 1699 günü, İstanbul'da doğdu. Padişahlık dönemi öncesinde elli bir sene boyunca Topkapı Sarayı'nda Şehzadegan Dairesi'ne kapatıldı. Burada iyi bir eğitim almış ve kendini yetiştirdi. Çabuk sinirlenen ve kızgın bir karaktere sahip olduğu bilinen padişahtan kaynaklarda aynı zamanda merhamet sahibi biri olduğu şeklinde bahsedilir. Sultan III. Osman, hükümdarlığı boyunca yalan ve rüşvetle mücadele etmiş, rüşvetçi ve yalancıları hiçbir şekilde affetmemiştir. Kadınların dikkat çekici kıyafetlerle sokağa çıkmalarını yasaklamış olan padişahın kadınlara iltifat etmediği rivayet edilir. Padişahın boş zamanlarında marangozlukla uğraştığı bilinir. 30 Ekim 1757'de vücudunda çıkan bir çıbanın verdiği hastalıkla vefat etti. Cenazesi, Yeni Cami'de Sultan Birinci Mahmud'un yanına defnedildi.