Osmanlı padişahlarının bilinmeyen yönleri
Tarihi boyunca 36 farklı padişah tarafından yönetilen Osmanlı Devleti'nde, en uzun süre hayatta kalan padişah kimdi? Bir giydiği elbiseyi bir daha giymeyen padişah bunu neden yapıyordu? Suikastla şehit edilen tek Osmanlı padişahının ismi nedir? Bestekârlığıyla ün salan padişahların eserleri nelerdir? Salı ve Perşembe günleri oruç tuttuğu bilinen padişahın amacı neydi? Sizler için 36 Osmanlı padişahının bilinmeyen yönlerini listeledik.
Giriş Tarihi: 22.01.2019
13:23
Güncelleme Tarihi: 26.01.2020
15:32
Osmanlı'da hüküm süren yirmi üçüncü padişah olan Sultan III. Ahmed, 30 Aralık 1673 günü doğdu. Uzun boylu, kara gözlü, doğan burunlu ve buğday tenli idi. Son derece zeki, hassas ve zarif bir insandı. Hattat ve şair olan Sultan III. Ahmed, Lale Devri boyunca devlete padişahlık yaptı. "Necib " mahlasıyla şiirler yazan padişah aynı zamanda musiki ile de yakından ilgilendi. Zarif bir ruha sahip olan III. Ahmed sanata, edebiyata ve toplumsal hayata büyük ilgi duydu. Sarayda dağınık yerlerde bulunan kitapları toplayarak beyaz mermer havuzlu bahçede bir kütüphane inşa ettirdi. Döneminde birçok meşhur mimari eser yapıldı.
Erkek Çocukları: Birinci Abdülhamid, Üçüncü Mustafa, Süleyman, Bayezid, Mehmed, İbrahim, Numan, Selim, Ali, İsa, Murad, Seyfeddin, Abdülmecid, Abdülmelik; Kız Çocukları: Emine, Rabia, Habibe, Zeyneb, Zübeyde, Esma, Hatice, Rukiye, Saliha, Atike, Reyhan, Esime, Ferdane, Nazife, Naile, Ayşe, Fatma, Emetullah, Ümmüselma, Emine, Rukiye, Zeyneb, Sabiha.
Osmanlı'nın yirmi dördüncü padişahı olan Sultan I. Mahmud, 2 Ağustos 1696 günü, İstanbul'da doğdu. 24 yıl boyunca tahtta kalan; zeki, anlayışlı, lütufkâr ve merhametli bir hükümdar olarak bilinir. Tarih, edebiyat ve şiirle uğraştı. Yazdığı Türkçe ve Arapça şiirlerde annesinin ismi olan "Sebkati" mahlasını kullandı. "Sebkati" mahlası ile şiirler yazmış olan padişah, ilim, sanat, edebiyat meclislerindeki toplantılara katılırdı. Lale yetiştirmeye ve satranç oynamaya meraklı olan I. Mahmud, hilalci, mühür kazıcısı ve kuyumcudur. Osmanlı Devleti'ndeki ilk madalya I. Mahmud döneminde çıkarıldı. Ayasofya, Fatih Süleymaniye camileri ve Galata Sarayı'nda kütüphaneler yaptırmıştı. Çok iyi derecede de keman çalıyordu. Aynı zamanda iyi bir tamburi ve iyi bir bestekârdı. Bilinen sekiz peşrevi ve iki saz semaisi bulunur. 1754 yılında, bir cuma günü namazdan dönerken at sırtında 58 yaşında vefat etti.
Yirmi beşinci padişah olarak Osmanlı tahtına geçen Sultan III. Osman, 2 Ocak 1699 günü, İstanbul'da doğdu. Padişahlık dönemi öncesinde elli bir sene boyunca Topkapı Sarayı'nda Şehzadegan Dairesi'ne kapatıldı. Burada iyi bir eğitim almış ve kendini yetiştirdi. Çabuk sinirlenen ve kızgın bir karaktere sahip olduğu bilinen padişahtan kaynaklarda aynı zamanda merhamet sahibi biri olduğu şeklinde bahsedilir. Sultan III. Osman, hükümdarlığı boyunca yalan ve rüşvetle mücadele etmiş, rüşvetçi ve yalancıları hiçbir şekilde affetmemiştir. Kadınların dikkat çekici kıyafetlerle sokağa çıkmalarını yasaklamış olan padişahın kadınlara iltifat etmediği rivayet edilir. Padişahın boş zamanlarında marangozlukla uğraştığı bilinir. 30 Ekim 1757'de vücudunda çıkan bir çıbanın verdiği hastalıkla vefat etti. Cenazesi, Yeni Cami'de Sultan Birinci Mahmud'un yanına defnedildi.
Osmanlı'nın yirmi altıncı padişahı olan Sultan III. Mustafa, 28 Ocak 1717 günü, İstanbul'da dünyaya geldi. Amcasının oğlu olan Sultan III. Osman'ın ölümü üzerine tahta geçti. Tahta geçmeden önce yirmi yedi yıl boyunca kafes hayatı yaşadı. Para basmaya merakı olduğu bilinen padişahın gözlerinin pek iyi görmediği rivayet edilir. Yüksek din ve fen ilimlerinde döneminin en iyi hocalarından ders görerek yetiştiği bilinen III. Mustafa dindar bir padişahtır. Güzel konuşup güzel yazı yazan padişahın "Cihangir" mahlasıyla yazdığı şiirler bulunmaktadır.
Sultan III. Ahmed'in oğlu olan yirmi yedinci Osmanlı padişahı Sultan I. Abdülhamid, 20 Mart 1725 tarihinde, İstanbul'da doğdu. Devlet işleriyle yakından ilgilendi. Halka karşı oldukça merhametli olan I. Abdülhamit dindar bir padişahtır, halk arasında kerameti yaygındır. Padişah, döneminde mimari alanda birçok eser yaptırmıştır. 1782 yılındaki İstanbul yangınında itfaiye çalışmalarına katılarak halkın takdirini kazanmıştır.