Osmanlı padişahlarının mahlasları
Osmanlı edebiyatı; ifade güzelliği ve yoğun sanat gücü ile beş yüzyılı aşkın bir süre toplumun söz gücünün en önemli bölümünü temsil etti. Osmanlı sultanları, İslam kültür ve edebiyatını üst seviyelere taşıdı. Padişahlar duygularını kağıda aktarırken çeşitli mahlaslar kullandı. Sizler için devletin kuruluşundan itibaren bilim, sanat ve edebiyat gibi alanlarda önemli adımlar atan Osmanlı padişahlarının kullandığı mahlasları listeledik.
Giriş Tarihi: 29.01.2020
16:46
Güncelleme Tarihi: 29.01.2022
14:45
II. Mustafa, İkbali ve Meftuni
II. Mustafa, İkbali ve Meftûnî Anlamı: Baht açıklığı. Talih. Refah.
II. Mustafa, 22. Osmanlı padişahıdır. Babası Sultan IV. Mehmed, annesi Emetullah Râbi'a Gülnûş Sultan'dır. II. Mustafa, kuvvetli bir ilim tahsili yapan ve Osmanlı padişahları arasında sefere çıkan son padişahtır. II. Mustafa'nın saltanatının ilk yarısı sefer ve savaş faaliyetleriyle, son yarısı nispeten barış ve sükûn içinde geçmiştir. II. Mustafa'nın İkbâlî ve Meftûnî mahlaslarıyla şiirler ve ilâhiler yazdığı bunlardan bir kısmının bestelendiği bilinir.
III. Ahmed, Necib Anlamı: Soyu ve nesli temiz aslı kerim olan. Cömert. Asilzâde. Güzel huylu ve ahlâklı.
III. Ahmed divan edebiyatındaki mahlasıyla Necib , 23. Osmanlı padişahıdır. Babası Sultan IV. Mehmed, annesi Emetullah Râbia Gülnûş Sultan'dır. Sultan II. Mustafa'nın öz kardeşi olan Sultan III. Ahmed, iyi bir tahsil ve terbiye görmüş, ünlü hocalardan dersler almıştır. III. Ahmed, damadı Sadrazam İbrâhim Paşa ile birlikte, başta Nedîm olmak üzere Seyyid Vehbî, İzzet Ali, Neylî Ahmed, Vak'anüvis Râşid Mehmed, Küçük Çelebizâde İsmâil Âsım, Nahîfî, Sâmi gibi bu devrin birçok şairini himaye ve taltif ederken kendisi de Necib mahlası ile şiirler yazdı. III. Ahmed'in aynı zamanda iyi bir nişancı olduğu; seksen beş adımdan tek atışta bir altın dinarı tüfekle vurduğu, dokuz yüz geze (arşın) ok atıp Okmeydanı'nda adına taş diktirdiği bilinir.
III. Mustafa, Cihangir Anlamı: Meşhur cihanı zapt eden fâtih.
III. Mustafa, 26. Osmanlı padişahıdır. 28 Ocak 1717'de Edirne'de doğan Mustafa'nın, babası III. Ahmed, annesi Mihrişah Emine Sultan'dır. Babasının 1730'da padişahlıktan çekilmesinden sonra yirmi yedi yıl kafes hayatı yaşadı. Amcasının oğlu III. Osman'ın ölümü üzerine 1757'de tahta geçti. Tasarrufa özen göstermesi, bakiye vergilerin toplanmasındaki hassasiyet ve uyguladığı müsaderelerle oluşan, zaman içinde biriktirmiş olduğu büyük hazineyi savaşma kabiliyeti için yeterli gören III. Mustafa devleti yeniden yapılandıracak bir eğitim ve asabiyete sahip değildi. Bu bağlamda "Cihangir " mahlasıyla yazdığı şiirlerinde de görüldüğü üzere devlet adamlarının yetersizliğinden ve iyi yetişmiş olanların azlığından şikâyet eder ve devletin eski gücüne kavuşturulmasını pek imkân dahilinde görmez.
III. Selim, İlhami Anlamı: İlham ile elde edilen ve nâil olunan. İlham ile alâkalı.
III. Selim, divan edebiyatındaki mahlasıyla İlhami , 28. Osmanlı padişahıdır. 24 Aralık 1761 tarihinde babası III. Mustafa'nın saltanatı döneminde dünyaya geldi. Babası 1774 yılında öldüğünde sadece 13 yaşında olduğu için amcası I. Abdülhamid tahta çıktı. Selim doğumundan itibaren devleti kurtaracak ve yenileyecek, düşmanlara karşı muzaffer olacak bir "sâhipkırân " olduğu inancı içinde yetiştirilmişti. "İlhami " mahlasını kullanarak düşmanla savaşma azmini dile getiren şiirler yazdı, kötü gidişin tahta çıkmasıyla sona ereceğine dair inancını nazma döktü, aldığı musiki dersleri üstün yeteneğinin mahsulü olarak bu dönemde en güzel bestelerini yapmasına vesile oldu.
II. Mahmud, Adli Anlamı: Adâlete mensup adâletle alâkalı ilgili.
20 Temmuz 1785 tarihinde doğan II. Mahmud, 30. Osmanlı padişahı ve I. Abdülhamid'in oğludur. Osman Gazi ve Sultan İbrahim'den sonra Osmanlı Hanedanı'nın üçüncü ve son soy atasıdır. Torunu II. Abdülhamid'de de gözlenen mevrus bir hususiyet olarak en küçük ayrıntıya kadar devlet işlerini bizzat takip eder. Siyasî belgeler ve yazışma evrakının anlaşılır dili ve yalın ifadesi üzerinde özellikle durur. Son altı Osmanlı padişahından ikisi onun oğlu; dördü ise torunudur. Adlî mahlası doğumuyla birlikte verilmiştir. Ayrıca "büyük" sıfatıyla da anılır.