Osmanlı padişahlarının mahlasları
Osmanlı edebiyatı; ifade güzelliği ve yoğun sanat gücü ile beş yüzyılı aşkın bir süre toplumun söz gücünün en önemli bölümünü temsil etti. Osmanlı sultanları, İslam kültür ve edebiyatını üst seviyelere taşıdı. Padişahlar duygularını kağıda aktarırken çeşitli mahlaslar kullandı. Sizler için devletin kuruluşundan itibaren bilim, sanat ve edebiyat gibi alanlarda önemli adımlar atan Osmanlı padişahlarının kullandığı mahlasları listeledik.
Giriş Tarihi: 29.01.2020
16:46
Güncelleme Tarihi: 29.01.2022
14:45
Sultan III. Mehmed, Adlî Anlamı: Vatan tutmak, cennette bir makam adı.
26 Mayıs 1566'da Manisa'da Sart ovasında doğan Sultan III. Mehmed'in entelektüel bir kimliği olduğu, kendisine sunulan edebî eserleri ilgiyle karşıladığı, iyi şiir yazdığı ve Adlî mahlasını kullandığı bilinir. Medine'de yüksek pâyeli bir medresenin onun tarafından yaptırıldığı belirtilir.
I. Ahmed, Bahti Anlamı: Uğur. Alın yazısı. Kısmet. İkbal.
I. Ahmed 28 Nisan 1590'da Manisa'da doğdu. Annesi Handan Sultan'dır. Babasının 18 Receb 1012'de (22 Aralık 1603) ölümü üzerine on dört yaşında tahta geçti. Elli bir gün süren bir mide hastalığı sonucu 22 Kasım 1617'de yirmi sekiz yaşında vefat etti. Zevkusefaya kapılmayan, dindar ve hayır sahibi bir padişah olduğu için halkın güvenini kazanmıştı. Sert tabiatlı idi; ihanet edenleri affetmez ve sertliği yüzünden devlete hizmet edenlere dahi zaman zaman acımasız davranırdı. Ava ve cirit oyununa meraklı olduğu, ara sıra Edirne ve Bursa'da ava çıktığı bilinmektedir. Şair olan ve şiirlerinde Bahtî mahlasını kullanan Sultan Ahmed'in küçük bir divanı vardır.
II. Osman, Farisi Anlamı: Acemce Farsça.
II. Osman ya da Genç Osman, divan edebiyatındaki mahlasıyla Farisî, tahttan indirildikten sonraki adıyla Osman Çelebi; 16. Osmanlı padişahıdır. 3 Kasım 1604'te İstanbul'da doğan II. Osman'ın uzun süredir yerleşmiş bulunan halktan kopmuş, yalnızlaştırılmış padişah modelinin dışında, halkla bütünleşme eğilimi öne çıkan bir gazi hükümdar tipini benimsediği yahut yakınlarınca kendisine böyle bir rol biçildiği söylenebilir. "Fârisî " mahlasıyla yazdığı şiirleri yüksek bir edebî gücü yansıtır. Bazı hayratı ve tahsis ettiği vakıfları bulunmaktadır.
IV. Murad, Muradi Anlamı: İstenerek ümid ederek beklenen. Arzu edilen şey.
17. Osmanlı padişahı olan Sultan Murad, I. Ahmed ile Mâhpeyker (Kösem) Sultan'ın oğlu olarak, 27 Temmuz 1612'de İstanbul'da doğdu. 1623 yılında tahta oturdu. Abisi Genç Osman'ın katledilerek öldürülmesiyle tahta geçen amcası l. Mustafa da akıl sağlığı yerinde olmadığı için tahttan indirilince, yerine IV. Murad geçmiştir. 1640 yılına kadar hükümdarlık yapmıştır. 1638'de Bağdat'a yaptığı seferde ordusuna bizzat kumandanlık yaptığı için "Bağdat Fatihi" lakabıyla anılmaktadır. "Murâdî " mahlası ile şiirler yazan Sultan, "Şah Murad" mahlası ile de besteler yaptı. Sanatkâr bir padişah olan IV. Murad Han, hüseyni makamından altı ayrı peşrev besteleyebilmiş kudretli bir bestekâr ve müzik bilginiydi. Bu özelliği ile müzik tarihimizde tek. Bilinen beste sayısı on beş. Vefatı ise damla hastalığı nedeniyle oldu.
II. Mustafa, İkbali ve Meftuni
II. Mustafa, İkbali ve Meftûnî Anlamı: Baht açıklığı. Talih. Refah.
II. Mustafa, 22. Osmanlı padişahıdır. Babası Sultan IV. Mehmed, annesi Emetullah Râbi'a Gülnûş Sultan'dır. II. Mustafa, kuvvetli bir ilim tahsili yapan ve Osmanlı padişahları arasında sefere çıkan son padişahtır. II. Mustafa'nın saltanatının ilk yarısı sefer ve savaş faaliyetleriyle, son yarısı nispeten barış ve sükûn içinde geçmiştir. II. Mustafa'nın İkbâlî ve Meftûnî mahlaslarıyla şiirler ve ilâhiler yazdığı bunlardan bir kısmının bestelendiği bilinir.