Arama

Osmanlı sokaklarının simgesi; sakalar

Osmanlı halkı suya ve su dağıtımına oldukça önem verirdi. Bazı kimseler evlerinin yakınlarına borularla su getirerek insanların abdest almalarını sağlar; bazı eşraf da dükkanlarının önüne koydukları su küpleri ile yoldan geçenlerin susuzluklarını gidermelerine yardımcı olurlardı. Su temininde sıkıntı yaşanan mahallerde ise bu ihtiyacı "sakalar" karşılardı. Osmanlı'nın en önemli mesleklerinden biri olan "sakalar" adeta halkın şifa kaynağıydı.

  • 7
  • 12
HALKA ŞİFA OLAN DERVİŞ SAKALAR
HALKA ŞİFA OLAN DERVİŞ SAKALAR

İslam medeniyetinde su, bir şifa kaynağı olarak görülürdü. Bu yüzden de Osmanlı'da da birçok hayırsever tarafından bir sevap vesilesi olarak görülüyordu.

Halkın su ihtiyacını gidermek amacıyla pek çok hanım sultan, devlet erkânı, varlıklı kişiler çeşmeler ve sebiller yaptırmıştı. Bu kişilerin dışında derviş sakalar gibi kimseler de hayır vesilesi olması amacıyla halka suyu ücretsiz dağıtırdı.

Kanuni Sultan Süleyman döneminde İstanbul'a gelen İtalyan seyyah Luigi Bassano'da Osmanlı halkının su dağıtımına verdiği önemden bahseder. Ona göre bazı kimseler büyük masraflar ederek evlerinin yakınlarına borularla getirir, bu sayede insanların hem abdest almalarını hem de susuzluklarını gidermelerini sağlarlardı. Yine, ayakkabıcı, derici vs esnaf da dükkanlarının önüne koydukları su dolu küpler ile yoldan geçenlerinin susuzluklarını gidermelerine yardımcı olurlardı.

  • 9
  • 12
SAVAŞLARDAKİ HAYATİ GÖREV
SAVAŞLARDAKİ HAYATİ GÖREV

Sakalar, savaşlarda da en önemli görevliler arasında sayılırdı. Cephede savaşan Kapıkulu Ocaklarındaki askerlere su taşıyan sakalar, atlarına su dolu kırbaları yükleyerek bu görevi yerine getirdi. Su taşımak savaş sırasında hayati bir görev olduğundan sakalar, özellikle de yaz günleri durup dinlenmeden çalışırlardı.

  • 10
  • 12

Sakaların bir diğer önemli görevi yangın çıktığı zaman su taşımak suretiyle yangının söndürülmesine yardım etmekti. Su Nazırı'nın maiyetindeki "Sakalar Ocağı"nda bulunan kişiler bu işle görevlendirilmişti.

  • 11
  • 12

Evliya Çelebi 17. yüzyılda İstanbul'da yaklaşık 10.000 çeşme olduğunu söyler. Ünlü seyyaha göre buralardan evlere su taşıyan atlı sakaların sayısı 1.400, yaya olan arka sakaların sayısı ise 8.000 civarında idi.

Sakaların belirli bir kıyafeti yoktu fakat yelekleri birbirine benzerdi. Rutubetten dolayı ciğerlerini üşütmemek için bu deri kırbaları yün ya da deriden yapılmış bir yelek giyerek taşırlardı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN