Arama

Osmanlı Tarihinde Efsaneler ve Gerçekler'den alıntılar

Halil İnalcık'ın çeşitli araştırmalarının yer aldığı bu kitapta, Ertuğrul Gazi'den başlayarak 17'nci yüzyılın ortalarına kadar Osmanlı tarihinin başlıca kaynaklarındaki yanlışlar, efsanevi şekilde kayıtlı olaylar ve kişiler yer alıyor. Toponomi ve topoğrafi metotlarına uyularak yapılan bu incelemeler, 'tarihi gerçek' olarak eserlerde yer almış birçok hususun, hurafelerden ibaret olduğunu ortaya koyuyor. Osmanlı araştırmalarının duayeni Halil İnalcık'ın başlığını bizzat kendisinin belirlediği "Osmanlı Tarihinde Efsaneler ve Gerçekler" kitabından alıntılar derledik.

  • 15
  • 20

"Haremde kafeste saklanan Şehzade Murad, veziriazamın ulema ile anlaşması sonucu tahttan indirilen I. Mustafa'nın ardından tahta getirilmiştir. Murad, o zamanlar 12 yaşında olduğundan, annesi Kösem lakabıyla bilinen Mahpeyker Valide Sultan, sarayda ve devlet işlerinde doğrudan doğruya söz sahibi olmuştur. Kösem Sultan bir çeşit saltanat "Naibi" gibi devleti idare etmiştir."

  • 16
  • 20

"Osmanlı devleti, dünyanın en ileri bürokratik vasıtalarına, zengin arşivlere sahipti. Mesela Kıbrıs fethedildi; ertesi sene oraya bir tahrir komisyonu gönderildi. Toprak, halk, vergi sistemi, Mufassal deftere kaydedildi; defter Kıbrıs'ın merkezden idaresi için güvenli bir başvuru aracı oldu. Macaristan'ın bir köyünün ne kadar buğday yetiştirdiğini geliri kimlerin paylaştığını bu defterlerden tespit edebilirsiniz. İkinci bir defter, İcmal defteri ile gelirler, askeri sınıf arasında timar olarak taksim edildi."

Osmanlı'da devlet çarklarının nasıl işlediğini anlatan defterler: Mufassal ve icmal

  • 17
  • 20

"Osmanlı devletinde kanunlar hâkimdir. Defter ve örfi kanunlar olmasaydı bu imparatorluk 600 yıl devam edemezdi. İmparatorluğu yürüten etkin bürokrasidir. O zaman Avrupa'da böyle bir defter sisteminin örneği yoktu. Osmanlı İmparatorluğu'nu 600 yıl boyunca bu kadar geniş bir alanda, çeşitli kavimler üzerinde idareci durumuna getiren bu bürokratik sistemdir. Böylece 70 yılımı bu arşivlerde çalışmaya verdim. Bugün dünyada artık Türk tarihçilerin görüşleri izleniyor."

  • 18
  • 20

''Almanya'da 'Türk korkusu' (Türkenfurcht) bir gerçekti; bir Osmanlı istilası, yakın bir tehlike olarak hissediliyordu. Öyle ki, tehlikeye karşı Türk Çanı (Türkenglocken) ve Türk Vergisi ihdas olundu. İlk gazete de (Newe Zeitung) 1502'de Türklere ait haberler için çıktı.''

Prof. Dr. Halil İnalcık'ın Batı ile ilgili uyarıları

  • 19
  • 20

"Osmanlı tarihi Avrupa'da, Batıda, çok iyi bildiğiniz gibi çarpıtılmış bir tarihtir. Osmanlı rejimi kılıç kuvvetine dayanan zorba, tahripkâr bir devlet sistemi olarak tasvir edilir. Bunun doğru olmadığı duygusuyla, hazırlığımı yeni bir tarih görüşüyle yapmam gereğini anladım. Gereken siyasi tarih değil, devlet tarihi değil; medeniyet, kültür, ekonomi ve toplum tarihi olmalıydı."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN