Osmanlı tarihinde yaşanan ilkler
Asırlar boyunca üç kıtada hakimiyet gösteren Osmanlı, bünyesinde birçok ilki barındıran kültür ve medeniyet imparatorluğuydu. Bu topraklarda yaşanan bilimsel ve tarihi gelişmeler tüm dünyayı etkiledi. Tarihin ilk havan topuyla aşılamaz surlar aşıldı, inşa edilen darüşşifalarla hastalar hiçbir ücret alınmadan tedavi edildi. Sizler için Osmanlı tarihinde yaşanan ilkleri derledik.
Giriş Tarihi: 14.10.2020
09:11
Güncelleme Tarihi: 14.10.2021
12:56
DARÜŞŞİFANIN İLK BAŞHEKİMİ
📌Darüşşifanın ilk başhekimi İran'da yetişmiş bir hekim olan Tabib Hüsnü'ydü . Daha sonraki yıllarda da birçok değerli hekim hastanede görev yaptı. Yusuf Sinaneddin, Ömer Şifâî Dede, Ali Münşi bunlardan bazılarıydı.
📌Hastane aynı zamanda bir tıp okulu vasfı taşıyordu. Yıldırım Bayezid'in isteği üzerine Mısır Memluk Sultanı Melik üz- Zahir Berkuk tarafından gönderilen Şemseddin ibn Sagir, darüşşifada hekimlik ve öğretmenlik yapmak üzere görevlendirildi.
EVLİYA ÇELEBİ’NİN DİLİNDEN YILDIRIM DARÜŞŞİFASI
Evliya Çelebi Seyahatnamesinde, Yıldırım Darüşşifası'ndan övgüyle bahseder:
"Mehrum ve mağfur Bayezid-i Veli Vakıfnamesinde hastalara deva, dertlilere şifa, divanelerin ruhuna gıda ve def-i sevda olmak üzere on adet hanende ve sazende gulam tahsis edilmiştir ki, üçü hanende, biri neyzen, biri kemani, biri musikar-i, biri santuri, biri udi olup haftada üç kere gelip hastalara ve delilere musiki faslı verirler."
HASTALAR ÜCRETSİZ TEDAVİ EDİLİRDİ
📌Bir vakıf hastanesi olan darüşşifada tedaviler ücretsizdi. Külliyenin vakfına hastaların günlük yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını karşılamak üzere, günde 260 dirhem gümüş, buna ilave olarak yeterince buğday ve pirinç tahsis edildi.
📌Darüşşifada genel hastalıkların yanında cerrahi müdahaleler yapılıyordu. Bunlar genellikle, kırık-çıkık, bazı harici yaralar, urlar ve mesane taşları ile ilgiliydi. Hastanede ayrıca akıl ve sinir hastalıklarının da tedavisi yapılıyordu.
📌1854 depremi ile Bursa'daki birçok kamu binası, cami, külliye ve binlerce ev yerle bir oldu. Deprem sonrasında yıkılan veya zarar gören binaların bir kısmı onarılmış, bir kısmına da dokunulmamıştı ki darüşşifa binası bu tamir edilmeyen binalar arasındaydı. Özellikle Gureba Hastanesi yapıldıktan sonra, binanın tamirine ihtiyaç duyulmadığı için olduğu gibi bırakıldı. Bu nedenle bina harap bir şekilde kaldı. 1940'lı yıllarda koruma altına alındı. 2 Mayıs 1991 tarihinde büyük ve köklü bir onarımdan geçmesi üzerine faaliyetlere başladı.
Darüşifanın mimari yapısı
Fatih Sultan Mehmet tarafından icat edilen toplar, tarihin ilk havan topudur.
📌Şahi topları, İstanbul'u fethederek çağ kapatıp çağ açan, tarihe ismini altın harflerle yazdıran Fatih Sultan Mehmet'in üstün dehası ve yeteneği ile yapıldı. O dönem İstanbul'u çevreleyen surlar, 22 kilometre uzunluğundaydı ve 4,5 metre kalınlığı ile aşılması en zor engeldi; ancak Fatih Sultan Mehmet için imkânsız değildi. Tarih boyunca birçok kez aşılmaya çalışılan İstanbul Surları, takvimler 1453 yılını gösterdiğinde Fatih'in azmine ve kendi keşfi olan toplarına bu defa dayanamayacaktı.
📌 Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u almak için döktürdüğü büyük top "şahi" adını taşır. Bu topun namlusu 91,5 cm'dir. 680 kilogram ağırlığındaki güllesinin menzili 1200 metredir. İstanbul'un fethinde kullandığı toplar ve gülleler, tarihi Demirköy Fatih Dökümhanesi'nde yapıldı.
📌 7 Nisan 1453 günü, gün doğumuyla birlikte bütün toplar ateşlenmeye başlandı. İlk denemenin yapıldığı Aya Romanos Kapısı'nın surları, üzerindeki kuleler ve burçlarla beraber anında çöktü. Top soğumadan yapılan ikinci bir atış sırasında toplardan biri parçalandı ve etrafındaki askerlerden birkaçı öldü. Atıştan sonra ısınan topun soğutulması gerekiyordu. Bunun için atıştan sonra topun namlusunun içerisine zeytinyağı dökülmeye ve namlu yağlı keçelerle sarılmaya başlandı.
📌Şahi topu o dönemde uygulanıyordu ama geliştirilmesi çok önemliydi. Surdan içeri atış yapılabilmesi ya da Haliç'teki donanmanın Galata surları üzerinden sektirilerek donanmadaki gemilerin batırılmasının gerçekleştirilmesi olayı tarihte ilk uygulamadır.