Osmanlı tarihinde yaşanan ilkler
Asırlar boyunca üç kıtada hakimiyet gösteren Osmanlı, bünyesinde birçok ilki barındıran kültür ve medeniyet imparatorluğuydu. Bu topraklarda yaşanan bilimsel ve tarihi gelişmeler tüm dünyayı etkiledi. Tarihin ilk havan topuyla aşılamaz surlar aşıldı, inşa edilen darüşşifalarla hastalar hiçbir ücret alınmadan tedavi edildi. Sizler için Osmanlı tarihinde yaşanan ilkleri derledik.
Giriş Tarihi: 14.10.2020
09:11
Güncelleme Tarihi: 14.10.2021
12:56
HASTALAR ÜCRETSİZ TEDAVİ EDİLİRDİ
📌Bir vakıf hastanesi olan darüşşifada tedaviler ücretsizdi. Külliyenin vakfına hastaların günlük yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını karşılamak üzere, günde 260 dirhem gümüş, buna ilave olarak yeterince buğday ve pirinç tahsis edildi.
📌Darüşşifada genel hastalıkların yanında cerrahi müdahaleler yapılıyordu. Bunlar genellikle, kırık-çıkık, bazı harici yaralar, urlar ve mesane taşları ile ilgiliydi. Hastanede ayrıca akıl ve sinir hastalıklarının da tedavisi yapılıyordu.
📌1854 depremi ile Bursa'daki birçok kamu binası, cami, külliye ve binlerce ev yerle bir oldu. Deprem sonrasında yıkılan veya zarar gören binaların bir kısmı onarılmış, bir kısmına da dokunulmamıştı ki darüşşifa binası bu tamir edilmeyen binalar arasındaydı. Özellikle Gureba Hastanesi yapıldıktan sonra, binanın tamirine ihtiyaç duyulmadığı için olduğu gibi bırakıldı. Bu nedenle bina harap bir şekilde kaldı. 1940'lı yıllarda koruma altına alındı. 2 Mayıs 1991 tarihinde büyük ve köklü bir onarımdan geçmesi üzerine faaliyetlere başladı.
Darüşifanın mimari yapısı
Fatih Sultan Mehmet tarafından icat edilen toplar, tarihin ilk havan topudur.
📌Şahi topları, İstanbul'u fethederek çağ kapatıp çağ açan, tarihe ismini altın harflerle yazdıran Fatih Sultan Mehmet'in üstün dehası ve yeteneği ile yapıldı. O dönem İstanbul'u çevreleyen surlar, 22 kilometre uzunluğundaydı ve 4,5 metre kalınlığı ile aşılması en zor engeldi; ancak Fatih Sultan Mehmet için imkânsız değildi. Tarih boyunca birçok kez aşılmaya çalışılan İstanbul Surları, takvimler 1453 yılını gösterdiğinde Fatih'in azmine ve kendi keşfi olan toplarına bu defa dayanamayacaktı.
📌 Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u almak için döktürdüğü büyük top "şahi" adını taşır. Bu topun namlusu 91,5 cm'dir. 680 kilogram ağırlığındaki güllesinin menzili 1200 metredir. İstanbul'un fethinde kullandığı toplar ve gülleler, tarihi Demirköy Fatih Dökümhanesi'nde yapıldı.
📌 7 Nisan 1453 günü, gün doğumuyla birlikte bütün toplar ateşlenmeye başlandı. İlk denemenin yapıldığı Aya Romanos Kapısı'nın surları, üzerindeki kuleler ve burçlarla beraber anında çöktü. Top soğumadan yapılan ikinci bir atış sırasında toplardan biri parçalandı ve etrafındaki askerlerden birkaçı öldü. Atıştan sonra ısınan topun soğutulması gerekiyordu. Bunun için atıştan sonra topun namlusunun içerisine zeytinyağı dökülmeye ve namlu yağlı keçelerle sarılmaya başlandı.
📌Şahi topu o dönemde uygulanıyordu ama geliştirilmesi çok önemliydi. Surdan içeri atış yapılabilmesi ya da Haliç'teki donanmanın Galata surları üzerinden sektirilerek donanmadaki gemilerin batırılmasının gerçekleştirilmesi olayı tarihte ilk uygulamadır.
📌Haliç'te demirli bulunan Bizans donanmasına karşı da top kullanılması düşünülmüştü. Ancak Galata Surları buna engel oluyordu. Yüksekten, görüş alanı olmadan atış yapabilecek yeni bir topa ihtiyaç vardı. Bu topun belirli bir hesaba göre konuşlandırılması ve atışını üst bir açı grubu ile yapması gerekiyordu.
📌Fatih Sultan Mehmet, böyle bir topun krokisini ve balistik hesaplamalarını bizzat kendisi çizdi. Kısa bir süre sonra hazırlanan bu top tarihin ilk "havan topu" oldu. Haliç'te bulunan gemileri gören bir yerde bulunan askerin işaretleriyle, top atışı başladı ve gemilerin bir kısmı bu yöntemle batırıldı. İstanbul'a ulaşacak yardımın ve Osmanlı'ya karşı gerçekleştirilmesi beklenen savunmanın, böylelikle önüne geçilmiş olundu.
Fatih Sultan Mehmet'in icat ettiği havan topu tarihte ilk defa İstanbul'un fethi sırasında, Osmanlı tarafından kullanıldı.
Osmanlı Devleti'nde ilk karantina uygulaması Sultan II. Mahmud dönemine gerçekleşti.
📌 İnsana ve insan sağlığına son derece önem veren Osmanlılar, memleketin her köşesinde hizmet vermeyi kendilerine görev edindi. Özellikle varlıklı kişiler; paşalar, sultanlar kendi adlarına veya vakıfları adına şifa yurtları, hastaneler yaptırdı.
📌Osmanlı Devleti'nde ilk karantina uygulaması Sultan II. Mahmud döneminde, 1831 yılındaki büyük kolera salgını sırasında oldu. Rusya'da ortaya çıkan hastalık üzerine İngiltere, Fransa, Nemçe sefaret tercümanları Rusya'dan Osmanlı limanlarına gelecek gemilere karantina tatbik edilmesini istediler.
📌Karantina konusuna önem veren II. Mahmud'un isteğiyle Meclis-i Meşveret toplandı. Ulemanın da katıldığı bu mecliste fıkıh ve fetva kitaplarına müracaat edilerek konu önce şerʻî açıdan incelendi ve karantinanın câiz olduğu kabul edildi, ardından bu işin mülkî ve idarî yönü görüşüldü.